Dökülen makyajlar

Ayıp yahu, hem de koskoca bir ayıp... Sizler ligin daha 8. haftasında teknik adamlardan, aldığınız futbolculardan neredeyse utanır hale gelirken, takımın başına layık gördüğünüz teknik direktörlerinize akıl almaz eurolar ödeyip, müthiş tazminat rakamlı kontratlarını enayice imzalarken, yanınızda sizleri "imzala" diye dürtükleyen medyacılar mı vardı ? Sizler, "menajer kılıklı kişilerle" bol sıfırlı ve milyon milyon dolarlı futbolcu pazarlığı yapıp, menajer müsvettelerinin ağızlarından dökülen yabancı methiyelerine önem verip, el sıkışırken, kulübünüzün hangi saygın futbolcu kişilerinden fikir alış verişi yapma ciddiyet ve doğruluğunu gösterdiniz, merak ederim.Yani siz, kulaktan dolma ve özel hazırlanmış dandik kasetlerle size sunulan futbolcuların üstüne atlayıp, parayı bastıracaksınız, sonra ligler başlayıp, makyajlar dökülmeye yüz tutunca, her seyrettiği 90 dakikayı, o gecenin verdiği futbol resimlerine göre yorumlayan medyacılara "tu kaka" yorumu getireceksiniz. Var mı öyle beleş?.. Üç büyüklerimiz dış yarışmalarda ve Türkiye liglerinde tel tel dökülürlerken, "Nerede hata yaptık?" diye aynaya bakacaklarına, her hafta medyayı suçlamakla adeta "kafa bulmaktalar"... Bu ülkede Gündüz Kılıç, Turgan Ece gibi ustalar Galatasaray'a aldıkları bedava fiyatlı yerli futbolcuları seçerken tek yanılgıya düşmüyorlardı nedense!.. Beşiktaş'ta Sadri Usoğlu, Faruk Sağnak (Keçi) gibi siyah - beyazlı formanın ölümsüzleri şehir şehir, semt semt Türkiye'yi dolaşarak yaratıyorlardı Kara Kartal'ın o doyumsuz on birlerini...Ya Fenerbahçe'yi nasıl tarif edeceğiz? Bego Ahmet, Erdal Kocaçimen ve de Kefal Fikret gibi sarı-lacivert ulemaları, cımbızla arar bulurlardı Fenerbahçe formasını giymeye layık zamanın en ünlü kramponlarını... Kimseler kalkıp da bana ukalalık etmesin "O zaman başka devirlerdi" diyerek... Hayır, futbolcunun dolar milyoneri olması, o zamanlar rüyalardan dahi uzaklarda yaşardı. Şimdilerde ise, topa 2-3 vuruş yapanın pazarlıkta açılış rakamadır "MİLYON DOLAR"... Demek ki şimdi yönetici bilgisizliği, "kulüp batırır alimallah"... Uzun lafın kısası, sizin ölçüp biçerek almadığınız bir teknik adamın hataları ile yabancı futbolcular konusunda yaptığınız akıl almaz kabahatler işte böyle resmi maçlar kapıya gelip, dayandığında bir bir kusmaya başlar sonuçlarını... Onun için "hatası-sevabıyla" yazıp, çizen basına günahlarınızı fatura edip, laf atma hakkınız hiç yoktur beyler... Bunu iyi biliniz. esenay@milliyet.com.tr Hakkınız yok