Beşiktaş En kötü gün böyleyse...

En kötü gün böyleyse...

21.12.2013 - 21:07 | Son Güncellenme:

Milliyet spor servisinden Levent Kalkan Beşiktaş-S.B. Elazığspor maçını analiz etti.

En kötü gün böyleyse...

LEVENT KALKAN'IN ANALİZİ

Haberin Devamı

İLK YARI:

Elazığspor karşısına çıkacak Beşiktaş'taki eksiklere ilişkin öğle saatlerine kadar sahip olduğumuz bilgi şöyleydi: Manuel Fernandes, Gökhan Töre, Atiba Hutchinson, Pedro Franco, Michael Eneramo, Ömer Şişmanoğlu ve Kerim Frei sakat, Hugo Almeida ve Ramon Motta cezalı...
Yetmezmiş gibi sakatlara bir de Oğuzhan Özyakup eklendi. Devreyi kapattığı bilinen Gökhan Töre'nin 18'e girmesi tek teselli olarak dikkatleri çekti.

Beşiktaş öyle bir kadroyla sahaya çıkmak zorunda kaldı ki, Bilic'in ofansif anlamda tek hamle oyuncusu sakatlığını tam olarak atlatamayan Töre'ydi. 18'lik yedekler Ufuk Er ve Ümit Karaal ise A takım kadrosuna ilk kez giriyordu. Sanırım hiçbir teknik adam Bilic'in yerinde olmak istemezdi. Elazığ kulübesi kağıt üzerinde daha çeşitli ve becerikli görünüyordu. Maçtan önce yedekleri değiştirmek mümkün olsaydı Bilic bunu büyük ihtimalle kabul ederdi!

Beşiktaş fazlasıyla tedirgindi ama oyuna gayet iştahlı başladı. İsmail ile Uğur soldan, Serdar sağdan, Olcay ortadan yüklendi. Veli ve Pektemek de istekli bir görüntü verdi. Golü atmak ise Sivok'a düştü. Zaten sahada Olcay'dan başka ligde gol atabilen başka oyuncu yoktu.

Beşiktaş golden sonra tempoyu yine yüksek tutmaya çalıştı ama orta sahadaki lider eksikliği dakikalar ilerledikçe daha fazla hissedildi. Fernandes, Oğuzhan veya Atiba sahada olsaydı siyah-beyazlı takım baskıyı artırıp, ikinci golü de atabilirdi. Bu gerçekleşmeyince Elazığ çıkmaya başladı ve Bundesliga'da Mainz, Bundesliga 2'de Paderborn formaları giyen Deniz Yılmaz net bir vuruşla faturayı kesti.
Skor eşitlenince Beşiktaş vites artırdı, Elazığspor ise yeniden savunmasına çekildi. Olcay'ın müthiş şutunda Zülküf hatasını affettiren bir kurtarışa imza atarken, Mustafa Pektemek bomboş pozisyonda büyük fırsatı kaçırdı. Beşiktaş'ı zor bir ikinci devre bekliyor. Gol gecikirse işler daha da zorlaşabilir. Zira Bilic'in elinde Töre dışında hiçbir hücum oyuncusu yok...

Haberin Devamı

İKİNCİ YARI:

Elazığ'ın en zayıf halkası Bilica, Beşiktaş'ın ikinci devrenin hemen başında attığı golde açık alanda yakalandığı zaman kolay bir yem olduğunu kanıtladı. Pektemek topu ustaca çekince Bilica dengesini kaybederek teslim oldu, Holosko'nun bekletmeden vuruşunda top ikinci Beşiktaş golü olarak ağlarla buluştu.

Haberin Devamı

Bu erken gol maçın kontrolünü tamamen ele geçirmek ve Elazığspor'un oyuna tutunmasını önlemek adına Beşiktaş'ın en çok ihtiyaç duyduğu şeydi. Elazığ ilk yarıda yediği golden sonra reaksiyon göstermeyi başarmıştı ama Beşiktaş ikinci devre buna izin vermedi. Okan Buruk'un, defansın en becerikli ismi Görkem'i devre sonunda oyundan alması da siyah-beyazlı takımın işini kolaylaştırdı.
Kalite farkı ve iştahıyla baskısını daha da artıran Beşiktaş, Holosko'nun harika şekilde hazırlayıp, Olcay'ın nefis bitirdiği pozisyonda farkı ikiye çıkardı ve maçı kopardı. Uğur Boral'la başlayıp, Olcay'ın uzun pasıyla devam eden atakta Pektemek'in kontrol edemediği topu "zayıf halka" Bilica, Holosko'ya aktardı, Slovak oyuncu da boş kaleye topu göndermekte zorlanmadı.

Haberin Devamı

Maçtan önce Beşiktaş'ın her şeyi eksikti. Moralsizdi, en önemli oyuncularının bir kısmı tribünde, bir kısmı ekran başındaydı! Ama Uğur ve İsmail en kritik günde kusursuza yakın oynadı. Sivok, Olcay, Necip, Veli ve Pektemek çok iyi savaştı. Yavaş yavaş formasına ısınan Holosko ise sahanın yıldızıydı. Attığı ilk golle Elazığ'ın gardını düşürdü, Olcay'a yaptığı şık asistle maçın kopmasında büyük pay sahibi oldu, son golüyle de maça damgasını vurdu.

Bir tebrik de Beşiktaş'ın cefakar taraftarına göndermek lazım. En sıkıntılı, en çok ihtiyaç duyulan günde çok özledikleri takımlarına destek vererek maçın başaktörleri arasına girdiler. En kötü gün böyleyse, Bilic'e ve takıma sahip çıkmaya devam etmek gerek.