Skorer Fanatik rüyalar

Fanatik rüyalar

06.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Vay Anasını Sayın Seyirciler' Murat Erdin, İthaki Yayınları

Fanatik rüyalar

Rüya 1 (Fanatik Kanarya Hulki Birgün - Sinyor): Rüyamda, 2005 yılındaki Şampiyonlar Ligi maçları, UEFA'nın aldığı bir kararla yeniden oynatılıyor. Daum'un görevden alınmasının hemen ertesi günü, Chelsea'nin teknik direktörü Mourinho, "birgün herkes Fenerli olacak" kuralı uyarınca Fenerbahçeli olduğunu açıklayıp tek kuruş istemeden takımın başına geçiyor. Finale kadar gelen Kanaryam, sarı-kırmızılı ve simgesi aslan olan bir takımı 6-0 yenerek Şampiyonlar Ligi şampiyonu oluyor.Kulüpler Birliği'nden ayrılan Aziz Başkan, Avrasya ve Latin Amerika Kulüpler Birliği'ni kurup, birliğin başkanı seçiliyor. Başkan, seçimleri 1'e karşı 48 oyla kazanıyor, tek karşı oyu, delege kılığıyla seçime katılan İlhan Cavcav'ın kullandığı anlaşılıyor. "Alçak insan, hain" diye boğazını sıkıyorum Cavcav'ın. Eşim Muazzez'in çığlıklarıyla uyanıyorum, kendisi bir süre nefes alamıyor. "Özür dilerim karıcığım, çok güzel bir rüya görüyordum" diyorum, sinirlenip ağlamaya başlıyor. Rüya 2 (Fanatik Aslan Cevat Burçaktarlası - Prekazi Cevat): Rüyamda eski yönetici Ali Dürüst'ün büyük büyük büyük babasından, Abramovich'i katlayacak kadar büyük bir miras kalıyor. Başkanlığa seçilen Ali Dürüst, Ronaldinho ve Lampard'la görüşmelere başlıyor. Eski futbolcumuz Ribery ise, 2 yıl boyunca hafta sonları da dahil kulüpte çaycılık yapması şartıyla geri alınıyor. Ben de kulübe gidip, "Ribo bana bir çay getir, 'kaçak' olmasın ha" diye ince espri yapıyorum, herkes gülüyor, Ribery bana pis pis bakıyor. Yönetim diğer topçulara maç başı, Ribery'ye ise bardak başı prim uygulamasını kararlaştırıyor. Yeni yönetimimiz, Galatasaray Adası dışında, Büyükada, Küçükada ve Kınalıada'yı da alıyor. Basına konuşan Hakan Şükür, "Eşek adasını da aldık mı, tam olur" diyor. Yönetim, "Hakan esprilerini azalttıkça forma şansını artırır" diye gözdağı veriyor. Yeni yönetimimiz sadece Fener maçlarında frikik atması için Hooijdonk'u alıyor, Fener'le 7 Kasım'da oynadığımız maçı 7-0 kazanıyoruz. Son golü Van Hooijdonk atıyor, sahaya inip "Pierre'im benim, aslanım benim" diye öpmeye başlıyorum. Sert bir tokatla uyanıyorum, eşim Kerime "Allah belanı versin Cevat" diye ağlıyor. Sadece "Pierre artık bizim" diyebiliyorum. O daha da ağlıyor.Rüya 3 (Fanatik Kartal Kadri Kapalı - Madida Kadri): Rüyamda, şimdiki yönetim 21 futbolcuyu gönderip yerine yeni topçular alıyor. Pascal hemen Türkiye'ye gelip başkanlığa aday oluyor. Kazan'da hep beraber kafaları çekip, "Pascal bizi kongreye götür" tezahüratlarıyla Pascal'ı başkan seçiyoruz. Devrik başkan Demirören kongreden sonra, "Pascal bizimle geldi, bizimle gider" diyor, herkes çok gülüyor, Demirören sinirli sinirli salondan çıkıyor. Takımın forvet hattına Metin, Ali ve Feyyaz isimlerinde 3 tane genç alınıyor, onlar gol kralı, Kara Kartalım şampiyon oluyor. Basketbolda Ülkerspor'a sponsor olup, takımın ismini "Ülker değil Beşiktaş" diye değiştiriyoruz. Fener'le oynadığımız maçı, Cordoba'nın son dakika golüyle 4-3 kazanıp, Feridun Düzağaç'ın bestelediği Beşiktaş marşlarıyla sabaha kadar Çarşı'da eğleniyoruz. Eğlencenin dozunu kaçırıyoruz, müdahale eden polisle çatışıyoruz ve kulağımdan yaralanıyorum. Birden uyanınca eşim Naciye'nin kulağımı koparmak üzere olduğunu görüyorum. Önemsemiyorum, şenlikleri kaçırmamak için tekrar uykuya dalıyorum. 2006'dan herkesin beklediği şeyler var şüphesiz. Mesleki kariyer, duygusal hayat gibi pek çok konuda herkes kendince bir şeyler istiyor yeni yıldan. 3 "büyük" takımdan 3 fanatik taraftar, arkadaşları arasında anıldıkları lakaplarıyla beraber, yeni yıl için gördükleri rüyaları göndermişler. "Rüyanın tersi çıkar" demiyor, "hayırdır inşallah" diyor ve rüyalara geçiyoruz: Son yıllardaki futbolu izlemeyi seviyorsam, bunun nedeni Rıdvan'dır. Süper ligde 2005-2006 sezonunun ilk yarısında tam 16 oyuncu; Silva de Assis (Ankaragücü 18'), Pancu (BJK 269'), Bogdanoviç (Gençlerbirliği 196'), Oliveira (Gençlerbirliği 162'), Mamadou (K.Erciyes 389'), Dennys (Sivasspor 8'), Tomas Jun (Trabzonspor 479'), Duarte (V.Manisaspor 498'), Mendes (V.Manisaspor 169'), Radek (Denizlispor 407'), Gtari (Diyarbakıspor 30'), Vasil (Konyaspor 180'), Bebe (Konyaspor 204'), Katatau (Malatyaspor 456'), Christiano (Malatyaspor 253'), Radenoviç (Samsunspor 51') takımlarında 500 dakikanın altında forma giydiler. 53'ü yeni transfer 105 yabancı oyuncunun bulunduğu Süper Lig'de, topu topu 48 oyuncunun sahada yer aldıkları süre, 1530 dakikalık ilk yarının 2/3'ünden fazla oldu. Haberiniz var mı? Bir kitap Serdar Akar'ın filmi Dar Alanda Kısa Paslaşmalar'da Esnafspor Antrenörü Hacı "Hayat futbola fena halde benzer" der ya da Ror Wolf "Futbolda dolu dolu bir dünya vardır. Koskoca bir dünya..." Kitabın arka kapağında da "Futbol tıpkı hayat gibi insanı çok şaşırtan anlarla doludur. Kaçan bir pozisyonun ardından yaşanan derin üzüntü, taraftarlara sanki hayat boyu bir daha rastlanmayacak tarihi bir fırsat gibi gelir. Penaltının kaçması depresiftir. Tüm dünyadaki futbol fanatikleri ayrı tür tepkiler verir. Çünkü futbol hayatın kendisidir. Türkiye'de de futbolun bu kadar sevilmesi, doğunun hüzünlü insanlarına futbolun bu kadar yakın durması bu nedenledir. Futbolla yaşar, futbolla sevinir, futbolla şaşırırız" diyor. Christian Eichler'in "Futbolun Beceriksizleri Ansiklopedisi"nin ilham kaynağı olduğu kitapta Murat Erdin, Türkiye futbolunda yaşanan ilginç olayları bizler için araştırmış ve ortaya çok güzel bir eser çıkmış. "Vay Anasını Sayın Seyirciler, Türkiye'deki futbol sahalarında görülen son derece şaşırtıcı, ibret verci, üzücü yahut coşturucu olayları anlatıyor. Keyifle ve 'Vay anasını...' diyerek okuyacaksınız."*** Ben Fenerbahçe'de oynuyorum. Tabi kii en iyi arabaya bineceğim, en iyi saati takacağım. Gezdiğim kız en iyisi, en güzeli olacak. Çünkü Fenerbahçe'de oynuyorum. Fenerbahçe Türkiye'nin en iyi takımı... Şimdi ben küçümsemek için söylemiyorum ama Şahin'e binecek değilim. Tabii ki en lüks arabaya bineceğim. (Volkan Demirel - Akşam) Aferin sana!!! Ailem benim okumamı istediler ama koskoca okulu bir defterle bitirdim. Hiç sevmezdim okumayı, hâlâ da sevmem. Kitap okuma alışkanlığım yoktu, şimdi de yok. Gerçi kötü bir şey ama sevmediğim için okumuyorum. Bana bir yararı olmadığını düşünüyorum. Ben hayatta yaşadıklarımla öğreniyorum. (Volkan Demirel - Akşam) Bir aferin daha sana!!! Ömer Çavuşoğlu: Herşeyi çözdük ama bir türlü tek şeyi çözemedik yahu! Aziz Üstel: Neymiş çözemediğimiz şey Ömer?Ömer Çavuşoğlu: Ne olacak bu Galatasaray'ın hali?Aziz Üstel: Bunun çözümü hakikaten yok! (Futbolmania, CNN Türk) Vah vah! Anelka ve Alex'in fiyatını artık sokaktaki çocuklar dahi biliyor. (Ziya Şengül - Star) Eeee? Futbolculara karşılıksız çekler verildi. Bundan daha ayıp, daha çirkin bir şey olabilir mi? Galatasaray'ın çekini vermezsin arkadaş, param olunca ödeyeceğim dersin, isteyen kabul eder, isteyen kabul etmez. En azından bugünkü gibi UEFA Şampiyonu Galatasaray, iflasın eşiğinde diye Avrupa gazetelerinde haber çıkmaz... (Turgay Şeren - Akşam) Sakin ol Abi! Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2005 de Fenerbahçemiz'in liderliğiyle son buldu. Kısmetse 2006 yine Sarı Kanaryalar'ın şampiyonluk yılı olacak. Daha sonra da Allah nasip ederse, 2007'de 100. yılda muhteşem bir kuruluş yıldönümü şampiyonluğu armağan edecek Fenerbahçemiz. Ben bunları yazıp sizlere iletirken, bazılarınız belki de içinizden, 'Yani her yıl Sarı - Lacivertliler'in şampiyonluk yılı mı olacak? Fenerbahçeliler kupaları toplarken bizler armut mu toplayacağız?' diyebilirsiniz, hatta haklı da olabilirsiniz. Ancak Fenerbahçe'nin ihtişamını da görüyorsunuz kardeşler. (Hulki İlgün - Fanatik) yakantop@gmail.com Görmez miyiz?

Yazarlar