Hamzaoğlu: "Vizyonunuz olanaklarınızla sınırlıdır"

Galatasaray'ın eski teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu, ayrılık süreci ile ilgili birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Hamza Hamzaoğlu'nun tüm açıklamaları şöyle;

- Öncelikle Dünya Engelliler Günü'nü kutluyorum. Onlara engelsiz bir hayat dileyelim. Şampiyonluk kutlaması gecesi burada boğazda oldu. Fenerbahçe, Başakşehir karşısında bize şampiyonluğu getiren sonucu almıştı. Duygun başkanın bize güzel bir vedası oldu. Sonrasında tabi değişiklikler oldu. Galatasaray yine aynı hızıyla devam etti. İnşallah bu durumdan da iyi bir şekilde çıkacaktır. O gün Duygun başkan 4 tane yıldız vermişti. Bende o 4 yıldızdan esinlenerek ayırmayalım demiştim. Bende mesaj alınmıştır dedim. Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak da kendi tercihleriyle ayrıldı. Bu şekilde devam ettik.

"ATLETİCO MAÇINDAN ÇOK ÜMİTLİYDİM"

- Başarı herkese göre farklıdır. Ben kendimi ve ekibimizi başarılı buluyorum. Şükürler olsun bu başarıların gururunu yaşadık. Bu seneki hedeflere baktığımızda en azından ligde yarışın içinde olan Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkma şansını kaybetmeyen Galatasaray vardı. Atletico Madrid maçından ben çok ümitliydim. Kazanabileceğimizi düşünüyordum. Kaybedebilirdik. Futbolda bunlar var. Dolayısıyla hedeflerden çok fazla sapma yoktu. Yönetim böyle bir karar aldı. Saygı duyuyorum. Geçen sene yaşanan başarıda Ali ağabey, Abdürrahim ağabey ile güzel bir çalışma hayatımız oldu. Bu uyumun bozulmasını pek istememiştim. Abdürrahim ağabeye de 'Yapmayın ağabey, bu ortamı bozmayalım' demiştim ama olmadı. Cüneyt Tanman'la yollar ayrıldı daha sonrasında Mehmet ağabey ile devam ettik.

IBRAHİMOVİC SÖYLENTİLER TRANSFERİ NASIL ETKİLEDİ?

- Hala Ibrahimovic'i soruyorsanız demekki bir şeyler doğru yönetilememiştir. Sezon başında benim konuşuyor olmam belki rahatsızlık verdi. Tüm basın orada. Başka kim konuşacak? Tüm sorulara cevap vermek durumunda kaldım. Demek ki iyi olmamış. Ibrahimovic kulübün içinde bulunduğu durum gözönüne alındığında doğru bir transfer değildi. Kulübün gerçeklerini hesaba katarak hareket ettik.

"DANİ ALVES YILLIK 7 MİLYON EURO İSTEDİ"

- Dani Alves ile ilgili düşüncemiz oldu. Geçen sezon çok iyi performans gösterdi. Tarık beklenileni veremedi o kanatta. Tecrübeli bir oyuncuyla orayı kapatmayı düşündük. Sabri ile beraber oynayabilecek birini düşündük. Menajeri geldi görüştük, rakamlar bize yüksek geldi. Dani Alves yıllık 7 milyon euro ve 4 yıllık kontrat istedi bizden. Sağ bek için bu rakamları gözden çıkaramazdık. Sabri de boştaydı o zaman. İstediği yere gidebilirdik. Biz Sabri'yi göndermeyi düşünmedik ve mukavele imzaladık. Biraz onore etmek istedik, geçtiğimiz senelerde aldığı rakamlar aşağıdaydı. Dolayısıyla Sabri ile hak ettiği bir anlaşma yaptık. Rakamlarla performansını göz önünü sersek kimsenin altında kalmadığını görürüz. Maxi Pereira da bizde 3 milyon euro istedi.

"MARİO GOMEZ'İ BEŞİKTAŞ BAŞKA FORMÜLLE ALMIŞ"

- Burak ve Umut aynı tarzda oyuncular dedim. Defans arkası koşular yapan Niasse'yi istedik. Biraz daha baktık Gomez'in geçen seneki performansı düşüktü. 9 milyon euro istediler ama Beşiktaş daha sonra başka bir formülle almış. Çok konuşmanın da anlamı yok bunu.

BİLAL KISA, JEM KARACAN TRANSFERLERİ...

- Yaptığımız transferlere eleştiriler aldık ama niye yaptığımızı çok iyi anlatamadık belki de. Bilal'i Melo'nun alternatifi olarak almadık. Bilal'i Dzemaili'nin yerine aldık alternatif olarak. Yekta olmasın alternatif oyuncumuz dedik, Jem'i aldık. Premier Lig'de oynamış, kaptanlık yapmış bir oyuncuydu bu.

BURAK YILMAZ KONUSU...

- Ben her oyuncumun, Burak da dahil maximum performansla oynaması için çaba harcadım. Antrenör her şekilde verim almaya çalışır. Arif'le Okan bir dönem kadro dışı kalmıştı, ayaklar yere sağlam basmaya başlayınca işler değişmişti. Burak Yılmaz'ın bir oyun anlayışı var. Geldiğimizde sürekli ofsayta düşen bir Burak Yılmaz vardı. Biz geriye çektik. Umut'un arkasında oynayıp daha rahat oynayabileceğini düşündük. Sezon başında ise Burak'ın defansif anlamda da işlerini iyi yapmasını istedik. Forvet oyuncularından da defansif pozisyonlar almasını istedik. Burak'tan bu verimi alabilmek için çeşitli yollar denedim. Podolski de burada bir alternatifti. Burak'a 'Sen iyi oyuncusun' mesajını vermek istedik. Antrenörler bu konuda çok sorgulanmalı. Benim hiçbir oyuncumla sorunum olmadı, olamaz. Sorunumun olduğu kişiyle zaten çalışmam.

"SNEİJDER BANA MESAJ ATTI VE KONUŞTUK..."

- Wesley bana mesajı attı, sonra da konuştuk. 'Söylediklerim yanlış yere çekildi. Hocam ben böyle bir şey demedim' dedi. Oyuncuların bazı ifadelerini normal buluyorum. Geçen seneki şampiyonluk nasıl geldi, Çalışılmasa takım boyu son haftalarda nasıl kısaldı?

MELO KALMAK İSTEMEDİĞİNİ SÖYLEDİ

- Melo, sezon bittiğinde Mert aracılığıyla burayı düşünmediğini söyledi. Biz de transferle ilgili izin isteyince onay verdik. Sonra geldi bizle çalışmalara başladı. O arada git gel yaşadık. Transferin son günü mesaj attı, 'hocam bu hayatımın fırsatı, lütfen yardımcı ol' dedi. Kulübe ilettik. Gitmesinde benim için bir sakınca yok dedik. Çok çabuk bir şekilde Kevin'i aldık. Podolski söylemişti bize hazırlık kampında, takibimizde olan bir futbolcuydu. Melo gidince sayımız eksilecekti. Onu çağırdık. Melo gitmeseydi Kevin'i almayacaktık. Ama lisansı yetişmedi, kimseyi suçlamıyorum. Saniyeler, dakikalar etkili oldu maalesef.

GROSSKREUTZ'UN KULLANDIĞI İZİNLER...

- Kevin ilk anlaşma sağlandığında morali bozuldu. Ben temelli geri dönmek istiyorum dedi. Seni anlıyorum ama şimdi karar vermeyelim dedim. Sonra sen git biraz kafanı topla konuşuruz dedi. Cuma'dan Pazartesi'ye izin verdik. Ocak'a kadar bu şekilde izin verdik. Son zamanlarda memnundu. Arkadaşlarıyla da uyumu iyiydi. Maç oynamaması büyük etken tabi bunda. İnşallah Mustafa hoca bu sorunu çözecektir.

"MUSTAFA DENİZLİ İLE KONUŞTUK..."

- Mustafa hoca anlaştığında mesaj attım, mesajımı görmemiş kendisi. Sonra o aramış, ben görmedim. Sonra o aramış, bu böyle devam etti. Telefonla çok yakın değilim bu ara. Nasıl olsa görüşürüz dedim. Röportajdan sonra aradım konuştuk. Yarım saat kadar konuştuk. Takımla ilgili konuştuk, bazı şeylerle ilgili konuştuk. Mustafa hocanın telefonuna bakmama gibi bir şey yapmam. Galatasaray'da ilk forma giydiğim dönem benim hocamdı. İnşallah bu sezon zirveyi yakalayacak gücü var Galatasaray'ın.

"UEFA'DA FİNALE KALIRIZ"

- UEFA'da finale kadar gideriz diye düşünüyorum. İnşallah şampiyonluğu alırız. Kolay bir yol değil. Bazı şeyler oturduğunda her şey değişecektir.

"HER ŞEYİN BİR SONU VAR, BİR GÜN AYRILACAKTIK"

- Röportaj da vermek istemiyorum. Takım etkilenmesin, takım maça çıkacak. Bunları düşünüyorum. Çok güzel zamanlar geçirdik. Bir sezon boyunca yaşanacak her şeyi yaşadık. Kulübümüze verebileceğimiz ne varsa vermeye çalıştık. Yanlışımız asla olamaz. Gururla onurla bir sezonu paylaştık. Kader birliği yaptık. Her şeyin bir sonu var. Bir gün ayrılacaktık Galatasaray'dan. Taraftarlarımıza ricam takıma destek olsunlar. Oyuncularımıza özellikle. Benle ilgili bir şey gündeme gelsin istemiyorum. O yüzden bugün konuşuyorum.

RAPORU 'YAZMIYORUM' DEDİM

- Astana maçında berabere kaldık. Kişisel bir iki hata ile berabere kaldık. O şartlarda attığımız goller, oyun ortada. Astana ile ilk oynayan takım biz olduğumuz için 'kötü sonuç' olarka nitelendirildi. Atletico Madrid ve Benfica da oradan beraberlikle ayrıldı. Mehmet ağabey ile sürekli birlikte olduğumuz için her şeyi paylaşıyorduk. Maç sonrası böyle bir rapor isteği gelince doğal olarak bu zamanda nedir bu dedim. 'Yazmıyorum' dedim. Başakşehir maçından sonra gerekirse yazar veriririm dedi. Ben öncesini basından duyuyorum. Benim kızdığım aslında bu. Yönetim hocalardan rapor isteyebilir ama basın yoluyla istemek nedir. Bunlar çok önemli şeyler. Özellikle başarısız sonuçlardan sonraki dayanışma, destek çok önemli. Refleks olarak ret cevabı verdim. Başkan geldi. Bunun zamanının yanlış olduğunu söyledim. Bekliyoruz senden dediler. Üçümüz bir rapor yazdık, metin haline getirdik. O zamanki tepki Astana maçına olan üzüntüm ve kötü zamanda gerekli desteği göremediğim içindi.

- Geçen sene şampiyon olduk, bir sene daha fazla olsak fazla mı gelecekti acaba bilmiyorum. Ayrılmamdan 1 hafta önce olumlu yazılar gördüm açıkçası. O an şüphelenmeye başlamıştım (gülüyor)

- Kısık sesle de olsa bazı şeyler konuşuluyordu. Biz yola devam ederken başkan Özbek, beraber yola devam edeceğimizi söylüyordu zaten. Sağlık olsun, kimseye kırgınlığım yok. İnşallah bensiz de olsa takımımız bunu başaracaktır.

UMUT BULUT SÖZLERİ...

- Mesele Umut değil, Umut'a zarar vermek istemem. Mesele benim bir oyuncuyla ilgili 'sözleşme uzatırdım' demiş olmam.

AYRILIK GÜNÜ...

- Ayrılık günü sabah antrenmandaydık. Scout ekibiyle devre arasında yapacağımız transferleri konuştuk. Cenk aradı, Fatih İşbecer'in aradığını ve kulübe çağırdığını söyledi. Akşam trafiği dedim, 1-2 saat sürer. Önemli değilse yarın görüşelim dendi. Sonra gittik görüşmek için odaya girdik, başkan karşıladı beni ve hemen 'Biz ayrılma kararı aldık' dedi bana. Sebebin Umut'la ilgili yaptığı röportaj olduğu söylendi.

FATİH TERİM 'ŞAKA MI YAPIYORSUN' DEDİ

- Fatih Terim ayrılık sonrası aradı. 'Şaka mı yapıyorsun' dedi. Selçuk da aradı beni, 'Tüm arkadaşlarım beni arıyor doğru mu bu?' dedi. Sonrasında vedalaştık.

Ben 4. yıldızı takan, üç kupayı kazanan hoca olarak anılacağımdan dolayı mutluyum. Önümüzdeki seneler kulüp beni çağrırsa yarım kalan projelerimizi tamamlamak istiyorum.

TEKLİF GELDİ Mİ?

- Aracılar vasıtası ile bir şeyler oldu ama bana teklif gelmedi. İşimiz seviyorum ben. Dah farklı tecrübelerle kendimi geliştirip biraz daha üzerine katmam gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışından teklif gelirse öncelikle orayı düşünürüm.

Bursaspor ile ilgili arayanlar oldu ajanslardan. Bursaspor ve diğerleri değerli kulüpler bunlar. Şartlar projeler uygun olursa tabi ki değerlendirmeye alırız. Çekinmeden her yerde görev yaparız.

"KULAĞIMA BAZI ŞEYLER GELİYORDU"

- Bazı şeyler kulağıma geliyordu. Neden bilmiyorum. Kötü de gitmiyorduk. Yüzde 50'si değişen bir kadroyla başladık. Hamit'in sakatlığı malum. Bilal Kısa çok eleştiriliyor belki ama savunma yönünü de çok iyi yapan bir oyuncu. Tabi ki belli süre alışma sürecini tahmin ediyorduk. Rize maçı denk geldi. Tüm şanssızlıkların birarada toplandığı bir maçtı. 3-2'lik skoru da yakaladık. 3-3 olduktan sonra ben oyuncularıma dedim. 3-3'ü korumaya çalışmayalım, ileri gidin şeklinde. Sneijder'in bir pası vardı, geçirmiş olsa belki de biz kazanacaktık maçı. Beraberliğe razı bir yapım hiç olmadı. Daha önce çalıştığım kulüplerde de böyle oldu bu. Bu saatten sonra kimse geriye doğru bakmasın, kimse suçlu aramasın. Lig devam ediyor.

Yönetimle maçlarda hep beraber olduk, destek olmaya çalıştıklar ama yıpratılmadık dersem yanlış olur. Birçok şey yeni yaşadığımız döneme denk geldik. Belli ölçede destek olmaya çalıştılar.

KENDİSİNE GELEN DESTEK MESAJLARI İÇİN...

- Diğer takımın taraftarları da kim olursa olsun beni gördüklerinde inanılmaz bir destek vardı. Çok duygulandım ve gururlandım. Demek ki doğru yoldayız. Mehmet Özdilek, Aykut Kocaman... Destek veren herkese teşekkür ederim. Vicdanen çok rahatım. Yapabildiğimin en iyisini yaptık. Bugün de bu desteği görmek inanılmazdı.

"VİZYONUNUZ İMKANLARINIZLA SINIRLIDIR"

Akhisar küme düşme hattında olan bir takım 2. Lig'den gelen bir takımdı. O gün hedefi koyarak işe başladım. Konuştuğumuz şey paradan ziyade projelerdi. Vizyonu anlatmaya yeterli mi bu? Vizyonunuz imkanlarınızla sınırlıdır.

GALATASARAY-BURSASPOR MAÇI...

İki hafta geçti, yarınki maçta bazı şeyler oturmuş olacaktır. Tahmin ediyorum Galatasaray, Mustafa hocayla beraber sahaya daha farklı bir kimlikle çıkacaktır. Fenerbahçe de Beşiktaş da ilerleyen zamanlarda takılabilir. Lütfen artık kimse aramasın. Telefonlarıma bakamıyorum. Diğer insanlarla da irtibatım azaldı. Herkese hakkımı helal ediyorum. Benim de hatam varsa bana haklarını helal etsinler. Bursaspor'la anlaşma sağlansaydı tabi ki maça çıkardım. Çıkmamak için hiçbir sebep yok.