Fenerbahçe 'Kadıköy'de jübile istiyorum'

'Kadıköy'de jübile istiyorum'

09.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Fenerbahçe’nin ayrılışının kendi açısından 5 bacağı olduğunu belirten ve sözünü hiç sakınmadan söyleyen Brezilyalı yıldız, “Tanrı bana her zaman çok şey verdi. Yüzsüzlük yapmak istemiyorum ama son jübile maçımı Kadıköy’de yapmak isterim” diye konuştuAlex de Souza'nın Aykut Kocaman'ı eleştirirken söylediği bir söz akıllara bir fotoğrafı getirdi. Futbolseverler şimdi bunu tartışıyor...Zaman zaman sakin, zaman zaman da duygusal geçen konuşmada Alex'in söylediği bir söz ise akıllara kazındı. Alex kendi yaptığı hatalar için özeleştiri yaparken, "Ben her zaman bir hocaya ihtiyaç duydum ama hiç olmadı." sözleri büyük yankı uyandırdı. Bu sözler futbolseverlere ise Ağustos 2012'de oynanan TFF Süper Kupa mücadelesindeki bir fotoğrafı akıllara getirdi. Taraftarlar Alex'in söylediği sözü bu fotoğraf ile bağdaştırarak geniş bir tartışma içine girdi.

Kadıköyde jübile istiyorum

Bir isteği var

Brezilyalı yıldız, “1 Ekim’den itibaren Fenerbahçe kariyerim sona erdi. Tanrı bana her zaman çok şey verdi. Yüzsüzlük yapmak istemiyorum ama son jübile maçımı Kadıköy’de yapmak isterim. Kimseyle transfer görüşmesi yapmıyorum. Sadece taşınma işlerini hallediyorum. Oraya gidince görüşmelerimiz olacak. Heykeli taraftarın bir çılgınlığı olarak görüyorum. Heykeli dikilecek kadar bir şey yapmadım. Yapanların hissiyatını da tartışmaya açacak değilim. Yapmam gereken tek şey onlara saygı duymak” dedi.

Haberin Devamı

1- Twitter hataydı

Alex de Souza, basın toplantısına son bir hafta içinde çok üzüldüğünü belirterek, ”Geçen ay 35 yaşına bastım, çocukken bile son hafta ağladığım kadar ağlamamıştım” diye başladı.
Brezilyalı oyuncu, “Bu olayın 5 bacağı var. Kendim, Aykut Kocaman, Ali Yıldırım, Aziz Yıldırım ve basın ayağı” ifadelerini kullandı. Bu süreçte kendi hatalarının da olduğunu kaydeden Alex, şöyle devam etti:
“En büyük hatam, kulübü bazı anlarda yaralayacak davranışlarda bulunmuş olmam. Twitter’ı yanlış şekilde kullandım. Bazı insanlara SMS’ler gönderdim. Göndermeseydim belki daha iyiydi. Mesajın içeriğinde bir hata yoktu, ama gönderdiğim kişilere göndermeyip, bende kalsaydı daha doğru olurdu. Mahmut (tercüman) tarafından bana verilen federasyon tarafından kulübe gönderilen ’Borcu yoktur; yazısı var. O konuda Ali Yıldırım ile ufak tartışmamız oldu. O konuda da öyle olmasaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bundan dolayı ’para için oynuyor, parayı birinci planda tutuyor; suçlamalarına maruz kaldım. Ben kaptan olarak primlerin eşit dağıtılması konusunda görevim olduğunu düşünüyordum. Bizler için çok önemli şeyler değil, ama kulüpte düşük maaşla çalışanlar için önemli. Zamanında bu belgeyi imzalamış olsaydım, bu düşünceyi de engellemiş olabilirdim. Eğer para düşkünü bir insan olsaydım, kulüp tarafından ayrı çalış ya da git önerisini ayrı çalışarak karar verirdim. Mayısa kadar maaşımı tıkır tıkır alırdım. Ama bence insanlar hak ettiği parayı almalı”.

Haberin Devamı

Kadıköyde jübile istiyorum

2- Bizi tebrik etmedi bile!

“Başkanımız hapisteydi, 30 senedir kupayı almıyorduk ve en büyük rakibimize ligi kaybetmiştik. Maçı herkes hatırlıyordur. Fenerbahçe için 30 yıllık tabuyu yıkmış olduk. Maçtan sonra hocamız bizi tebrik etmedi, takımla birlikte İstanbul’a dönmedi”

Brezilyalı yıldız, Aykut Kocaman ile problemlerinin teknik direktör olmasının ardından başladığını belirtti. Takımın başına geçmesinden sonra Kocaman ile birçok kez futbol üzerine görüştüklerini anlatan Alex, şöyle devam etti:
“Bu kararların hepsini kabul ettim, ama hiçbirine katılmadığımı kendisine söyledim. Futbol görüşümüz çok farklıydı. Benim görüşüme göre futbol takımı sürekli gelişmesi gereken takımdır. Bu da antrenmanlarla sağlanır. 3 sene boyunca bir oyuncu aynı performansıyla devam ediyor ya da geriye gidiyorsa yanlışlık vardır. Bunu kendisine de söyledim. ’Burası Türkiye, burada antrenmanlar gelişmek için değil’ diye yanıt verdi. Bir önceki cümlesine ek olarak söyleyeceğim. Bu da kulübün içindeki yerimi sorgulamama neden olmuştu. Özellikle takımın gol attığında hocanın bu sevince katılmaması kafamda soru işaretleri oluşturmuş, bende huzursuzluk yaratmıştı. Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün, son derece coşkulu bir taraftara sahip olan bir kulübün teknik direktörünün atılan gollerden sonra sakinliğini koruması kafama girmedi. Birçok insan bana bunun hocanın tarzı olduğunu söyledi. Gökhan Gönül’ün çok güzel golünden sonra bu sevince ortak olması bana bir şeylerin değişebileceğini gösterdi.
Sonra hocanın sözleşmesini 3 sene uzattılar. Bu da demek oluyor ki, hocanın yaptığı işe güveniyorlardı. Sözleşmesini uzattıktan sonra kulübün futbola bakış açısında değişiklikler yapacağını söylemişti. Gördüğüm kadarıyla hiçbir değişiklik olmadı”.
Alex, Fenerbahçe’de oynadığı süreçte en çok üzüldüğü maçın geçen sezon Süper Final’in son haftasında Galatasaray ile yaptıkları derbi karşılaşması olduğunu kaydetti.
Maçtan önce sol ayağındaki problem nedeniyle Trabzonspor maçında forma giyemediğini ve takımın o maçta çok iyi oynadığını vurgulayan Brezilyalı futbolcu, şunları söyledi:
“İlk antrenmanda Aykut hocanın odasına gittim, ’Takım çok iyi oynadı, tebrik ediyorum’ dedim. Ona kendi ayağımdaki şişlikten ve ağrılardan bahsettim . Galatasaray maçında çok oynamak istememe rağmen büyük ihtimalle oynayamayacağımı söyledim. ’Daha çok erken, maç saatine kadar seni bekleyeceğim. Sana güveniyorum’ dedi. Daha sonra iyileşmeme rağmen maç günü öğle yemeğinde benle konuştu, bir stratejisi olduğunu, yedek başlatacağını, 70. dakika civarında oyuna alacağını ve maçı alacağımızı söyledi. Ben de ona ’Umarım bu planlarında yanılırsın, 70. dakikaya kadar biz işi bitirmiş oluruz, bana da ihtiyaç kalmadan şampiyon oluruz’ dedim. Sonra bir finalden başka finale gittik, Bursa maçına. 30 senedir kupayı almıyorduk ve en büyük rakibimize kupa kaybetmiştik. Fenerbahçe için 30 yıllık tabuyu yıkmış olduk. En mutlu olduğum maçlardan biriydi. Maçtan sonra hocamız bizi tebrik etmedi, takımla birlikte İstanbul’a dönmedi. özellikle tanıştığımız ilk gün benim 5 günlük gecikmemden bahsettikten 3 sene sonra bu davranışta bulunması bana garip geldi”.

Haberin Devamı

3- ‘Hatasını bekleyeceğim’

Haberin Devamı

Alex, Ali Yıldırım ile başkan hapse girdikten sonra görüşmelerinin arttığını söyledi. Ali Yıldırım’ın takımla toplantı yaptığını kaydeden Brezilyalı futbolcu, şunları kaydetti:
“Bu toplantıdan kulübün bundan sonra çok zor süreç geçireceğini, ekonomik anlamda da zor olacağını, takımdan ayrılmak isteyen varsa önce kendilerine söylemesi gerektiğini ifade etti ve bazı oyuncular gitti. Ali Yıldırım ile yaptığım görüşmede, Fenerbahçe ikinci, üçüncü ligde de olsa sokakta da olsa kalacağımı, böyle bir durumda takımı asla bırakmayacağımı söyledim. Kendisinden sadece ödemelerle ilgili nasıl yapmayı uygun görüyorlarsa, önümü görebilmem için bir plan istedim.”
Türkiye Kupası finali öncesinde basın toplantısında kendisine sorulan soru üzerine, ”Süper Final’in son maçında Galatasaray’a karşı oynamak için hazırdım, hocamın kararı” dediğini hatırlatan Alex, ”Tatile gittik, döndüğümde Samet ile görüştüm. Ali Yıldırım, Samet’e ’Galatasaray maçında oynamaya hazırdım’ diyerek Aykut hocayı basın mensuplarının önüne attığımı söylemiş. Böyle bir amacım yoktu. Doğruları söyledim. Ali Yıldırım’ın, bana ’borcu yoktur’ kağıdını imzalamadığımdan dolayı çok kızgın olduğunu söyledi. Ayrıca ’Taraftarlar ve halkla çok iyi ilişkileri var, çok seviliyor, ama onunla ilgili karar almak için en ufak hatasını bekleyeceğim’ demiş. Bu söyledikleri için üzülmedim. Her gün yüz yüze bakıyor olmamıza rağmen arkamdan mesajla göndermesi üzdü” diye konuştu.

Haberin Devamı

4- İŞBİRLİĞİ SAHA İÇİNDE

Fenerbahçe’nin eski kaptan Alex de Souza, toplantıda Türk basınını da değerlendirdi.
Brezilyalı oyuncu, “Herkesi bir tutmak istemiyorum ama Türkiye’de bazı haberlerin altına imza atılmıyor. Yanımızdaki bir çalışan kısa bir süre önce evlendi. Oradaki görüntülerim basın tarafından ‘Ben eğleniyorum’ diye yanlış aktarıldı. Ayrıca çocuklarımın okuluna yarı dönemlik ödeme yaptığım söylendi. Bu da yanlıştı; okul parasını peşin ödemiştim” ifadelerini kullandı.
Bazı gazetelerin Hakan Bilal Kutlualp ile ortaklık içinde olduğunu ileri sürdüğünü de kaydeden Alex, “Bazıları Ferih Şahenk ile hareket ettiğimi söyledi. Kendisiyle bir araya sadece bir kere geldik. Bunda Aykut Hoca, Rıdvan, Samet ve ben vardım. Onların ne konuştuğunu bilmiyorum ama ben araba almak için indirim istiyordum. Volkan Ballı ile 3-4 sene çalıştık. Ayrılmasının ardından 2-3 kere konuştuk. Olanlarda basının da etkisi var. Genelleme yaptığım için özür dilerim ama çıkan haberler güzel olmuyor. Temmuz 2004-1 Ekim 2012 tarihleri arasında büyük bir adanmışlıkla görevimi yapmaya çalıştım. Yaptığım tek iş birliği saha içindeki iş birliğiydi” dedi.

5 -Felipe üzüntüsü

“En üzüldüğüm şey; başkan sahaya inerek yedek kulübesinin önünde oğlumla top oynamamı sizlere
ilgi odağı olmak için yaptığımı düşünmüş. Bunun için 2 yaşındaki formalı bir çocuğun görüntüsüne ihtiyacım yok. Young Boys maçının ardından kendisini takımda Aykut Kocaman’ın tuttuğunu belirten Brezilyalı yıldız, “Başkanla bazen çok iyi, bazen çok kötü ilişkilerimiz oldu. Ama her zaman açık ve birbirimizin gözünün içine bakarak konuştuk” dedi.

Eşyalarımı topladım
Brezilyalı yıldız “Aykut Hoca işe başladığında; Young Boys maçı ile birlikte sıkıntılı bir döneme girdik. Maçtan sonra başkan beni çağırdı ve ‘Yarın sabahtan itibaren kulüple ilişkini kes’ dedi. Samandıra’ya gidip eşyalarımı toplamaya başladım. Aykut Kocaman beni yanına çağırdı. O gün kulüpte kalmamın nedeni Aykut Kocaman’dır. Kendisine o gün için teşekkür ederim. Sonra bir haber geldi başkan beni stada çağırdı. Daha sonra bana söylediklerini unutmamı ve çalışmama devam etmemi istediğini söyledi” ifadelerini kullandı.
Alex, “Gaziantepsor maçı öncesi kadro dışı kaldım. Maça gidip gitmeme konusunda kararsızdım. Kızlarım ben oynamadığım için maça gelmek istemedi. Ben de en küçük oğlum Felipe’yi aldım. En üzüldüğüm şey; başkan sahaya inerek yedek kulübesinin önünde top oynamamı sizlere ilgi odağı olmak için yaptığımı düşünmüş. Bu hayatımda en kırıldığım andı. Çünkü benim kimsenin ilgisini çekmek için 2 yaşındaki bir çocuğun formalı görüntüsüne ihtiyacım yok. 7 Eylül’de başkanla bir araya geldik ve ayrılmak istediğimi ve sözleşmemi feshetmek istediğimi söyledim. Kulübün gelişiminin önünde engel olduğumu düşündüm, önlerini açmak istedim” açıklamasını yaptı.

‘İki lider olmaz’

Takımdan ayrılmasıyla ilgili sürecin sonuna gelen Alex, “Kasımpaşa maçını kaybettik. Soyunma odasında Aykut Kocaman iyi ya da kötü yaptığımız her şey için teşekkür etti ve gitti. Volkan oyuncular arasında toplantı yapmamız gerektiğini söyledi. ‘Kimsenin kimseyle arasında problem var mı?’ diye sordu. Ben ‘8 senedir buradayım, hiçbir sorun görmedim’ dedim. Sonra hocayla sorunumu belirttim. Takımdan ayrılmak istediğimi söyledim. Maç sonrasında antrenmanda Aykut Hoca ile konuştuk. Bana kadro dışı kaldığımı söyledi. Nedenini sordum. Soyunma odasında iki liderin olmayacağını söyledi. Ve ‘soyunma odasında o kadar büyük bir yer tutuyorsun ki seni takımdan ayırmak durumdayız’ dedi” diye konuştu.
Başkan ile toplantısını anlatan Alex, “15 dakika geç kaldığım doğru. İstanbul gibi bir yerde bu çok normal. Ben onları 7 Eylül’den beri bekliyorum. Bu yüzden 15 dakika sorun olmaz. Tweet atmamamı söyledi. Eşimle durumu analiz ediyordum” dedi.