Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray’ın eksikleri, bu şartlarda, Hagi’nin dezavantajı mı, avantajı mı karar vermek zor. Baros’lar, Arda’lar olsa, 7 savunma oyuncusunun 3 haftadır rakip hücumcuları bezdiren katı yapısı yine de olacak mı? Yoksa dengeli oyunda da hem yaratıcı hem de bu kadar katı olmayı sağlayabilecek mi?
Dün maçın büyük bölümünde Galatasaray’ın orta sahadaki boşluksuzluğundan bezmiş olan Engin niyeti bozmasa, kuşkusuz Hagi yine alkışlanacaktı. Ancak sahanın o ana kadar en kötüsü Engin, belki de en iyilerinden Servet’e hiç olmayacak bir yerde bastı, aldı. Penaltı araması muhtemeldi, yapmadı. Orta yapabilirdi, onu da yapmadı. Umut’a harika bir gol pası verdi. Ve bu yetenek gösterisi de Galatasaray’ı yıktı.
Ve Hagi’nin Galatasaray’ı ilk kez geri düştü. Bununla nasıl başedeceklerini test etme olanağı daha önce olmamıştı. Dün bu test başarılı olmadı.
Başa dönersek. Galatasaray 3 haftadır ligin yukarılarında pas yapmaya çalışan 4-3-3’lerle mücadele ediyor. Bunu nasıl tıkayacaklarını biliyorlar. Dün de aynı oyun sahnedeydi.
7’li bir blokla Trabzon’un oyunun merkezine baskı yaparak, rakibin top yapmasını engellediler. Selçuk, Colman ve Jaja’nın ender olarak ileriye aktarabildikleri toplarda ise Umut ve Burak zorlandı.
Umut ve özellikle Burak çok hızlı oyuncular, ama çabuk değiller. Önceden karar verip süratle uygulamada çok eksikler. Hatta bu kadar hızlı iki atletin topla oynamada çok yavaş olduklarını da söylemek lazım. Galatasaray’ın sıkı savunmasını açacak bir hamle yapamadılar.
Engin işi çözene kadar bu kilit devam etti. Sonrası doldur boşalt. Trabzon’un gereğinden fazla geriye yaslanmasından daha fazlasını çıkaracak bir organizasyon kuramadılar, ancak ileride oynarken savunmalarında nasıl açık verdikleri de açıkça görüldü.
Şenol Güneş ve öğrencilerini bu kadar katı bir rakibe karşı soğukkanlılıklarını koruyabildikleri için tebrik etmek lazım.
Hagi’yi ise ocak sonuna kadar beklemek.