Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beşiktaş ve Fenerbahçe aslında aynı oyunu oynamaya çalışıyorlar. Zaman zaman başka seviyelerde olsa da. Beşiktaş’ın çift santrfor oynuyor gözükmesi aslında bir illüzyon. Aynı Fenerbahçe’nin tek santrfor oynuyor gözükmesi gibi.
Beşiktaş, Holosko - Nobre’yle oynadığında (bu hafta bu bir mecburiyet), Kezman - Alex ikilisiyle oynayan Fenerbahçe’den çok da farklı değil aslında.

Sonucu bilinmez derbi

Savunmanın önüne bir oyuncu sabitliyor iki takım da. Önstoper yani*. Selçuk bir tarafta, Cisse ya da İbrahim Toraman diğer tarafta. Kezman ve Nobre gol vuruşu iyi, diğer yönleri noksan iki santrfor. Tabii ki ki Nobre’nin pivot özellikleri Kezman’dan daha iyi Holosko ve Alex başka düzlemlerde olsa da aslen servisçi golcüler. Fenerbahçe’nin Uğur’una karşılık, ters kanatta da olsa Serdar Özkan sürükleyici. Oyunu hücum yönünde açan Tello’ya karşılık Deivid (bu maçta yok) var. Geriye Marco ve Delgado kalıyor. Ve zaten iş de burada kilitleniyor. Marco başlı başına iki yönlü bir oyuncu. Delgado ise yıldızlaştığı ve muhteşem bir ‘farklılaştıran’a dönüştüğü maçlar dışında fazladan bir oyuncuya dönüşüyor. Bir tarafta sahaya koyduğunuz anda ne alacağınızı bildiğiniz Marco, diğer tarafta her takıma koyuşunuzda aslında zar attığınız Delgado.
Fenerbahçe’nin bu haftaki zorunlu değişikliğinin ne olacağı önemli. İçeri kat edip Gökhan’ın önünü açacak ve Alex’in ekürisi olacak Ali Bilgin mi, yoksa Deivid’in aksine sağ orta sahada klasik bir pozisyon oyunu oynayan Kazım mı?
Bu tercih Fenerbahçe’yi bambaşka iki takım yapıyor çünkü.
Maç ne olur?       
Peki tüm bunlardan ne çıkıyor? Fenerbahçe Selçuk’u savunma önüne sabitlediğinde savunma yönünden güvenli ama ürettikleri kısıtlı bir takım oluyor. Beşiktaş ise bu oyunda, özellikle de evinde genelde üretim sorunu çekmiyor ama savunma güvenliği zayıf kalıyor. Yani bu denklemden kesin bir sonuç çıkarmamız mümkün değil.
Diğer taraftan ev sahibi bu yıl adı ve manası büyük iç saha maçlarında hep galibiyete yakın olan taraf oldu. Kaybettiği Porto maçı da buna dahil. Trabzonspor, Galatasaray, Marsilya, Liverpool, Zürih... Fenerbahçe ise içeride dışarıda bu tip maçlarda yıldızlaştı. Inter deplasmanının son 30 dakikası hariç. Bu yönüyle bu ligin sonucu en tahmin edilemez derbisiyle karşı karşıyayız.
Kasımpaşa’ya Semih’siz çıkan Selçuk’u geriye sabitleyen Zico’nun bu oyunun başında farklı bir şey yapmasını beklemek mümkün  değil. Çünkü dengeyi iki taraftan birinin lehine bozabilecek tek hamle bu olur.
Ancak Zico eğer Cisse dışında bir oyuncuyu savunma önünde görüp de yine klasiğiyle sahaya çıkarsa eleştirilecektir. İBB’nin yararlandığından neden yararlanmadığı sorgulanacaktır doğal olarak.
Eğer Cisse dışında bir isimle aynı dizilişi sahaya çıkarırsa bu kez eleştirilen Sağlam olacak.
İşte böyle içinden çıkılması zor bir denklem bu maç.
Eğer ilk golü Fenerbahçe atarsa ya da beraberlikle oyun sürerse Fenerbahçe’nin oyun merkezi iyice geriye kaçacak. Semih’siz ve Deivid’siz, bir de Kazım tercih edilmezse, kontr ihtimali iyice düşecek. Sadece aksi halde oyun çeşitlilik hareketlilik kazanacak. Beşiktaş’ın öne geçmesiyle yani.
Tabii Sağlam veya Zico’dan beklenmedik bir start gelmezse.
Her halükarda yılın en sonucu bilinmez debisiyle karşı karşıyayız. Hayırlı olsun.

Haberin Devamı

Sonucu bilinmez derbi

Haberin Devamı

Göğüs bantlı forma
Bandın ortasında Ay  Yıldız olmalı, numara değil. Nike’ın kreasyonu bizi hiç ilgilendirmez. Bu klasik forma değil, bizimle dalga geçmeyin!
Ha olmuyorsa bozarsın anlaşmayı, gider yaptırırsın Bursa’da, memlekette tekstil mi yok yani!
Tazminat mı? Oyunculara verdiğiniz prime bitmez mi bu iş? Daha yüksekse de fark etmez. Siz para harcamak istemiyorsanız, biz öderiz. Alışığız zaten.
Bu ülke göğüs bantlı kendisine özgü formayı giymelidir. Ve o bandın üzerinde Ay-Yıldız olmalıdır. Bu bir.
Öte yandan. Forma senin simgendir. Turkuaz benim adımdır, adım da simgemdir. Formada kullanılması hoştur. Daha iyi bir tasarım olur mu, olur! Bikinicilerin dantelli yorumları boştur. Bu renk benim adımdır, gururum da olur. Benim adımda dantel olsa, formamda da dantel olsun. Ne olur yani? Bunlar nasıl saçma örneklerdir? Biraz izan!

Haberin Devamı

Futbol Kulübü
Yaptığım TV işlerinin burada reklamını yapmadım hiç. O iş ayrı bu ayrıdır çünkü. Ve TV’lerin kendi tanıtım araçları vardır. Ancak bu kez yazılı basına ve Internetçilere görünmezden geliyor yaptığımız iş. Anlamak mümkün değil. Belki sezonun ortasında başlamış olmaktandır. Bugüne kadar yaptığımız en keyifli programlardan birine imza atıyoruz. Pazartesi akşamları Futbol Kulübü’nde Okay Karacan ve Uğur Meleke’yle Habertürk’te sohbet ediyoruz. 20:30’da... Bekleriz.