Utanç oyunu

       CESUR, dikkatli ve kararlı olsa, aynı anda ikisini birden atacak. Önce Hayati... Sonra Abdullah. Alenen biribirlerine tekmeyi basıyorlar. Ama sahada hakem yok ki ! Şahin Taşkınsoy, daha başlangıçta ipin ucunu kaçırmış. Yirminci dakikada, Kennedy'ye gösterdiği ilk sarı kartta çaldığı faul kararı ters. Ardından vererek ya da vermeyerek yaptığı bir dolu yanlış değerlendirme.
       Dakika 53... Taşkınsoy, Hayati ile Abdullah'ı o tekme olayından sonra yanına çağırıyor. Kart göstermesi beklenirken bir güzel nasihat ediyor. Ve aynı anda, iki kaptandan da poposunun birer yanına, birer şaplak yiyip ödülünü alıyor !
       Yazık ! Kaldıramayacağı maçlara, böyle deneyimsiz gençleri verip ezdirmek, hiç de yöneticilik değil. Tekmeler havada uçuşuyor, hakem birşey yapamıyor. Futbolcular birbirine acımasızca vuruyor, hakem birşey yapamıyor. Faul olan pozisyona devam, olmayana faul diyerek, hem oyunu, hem de oyuncuları zıvanadan hakem çıkarıyor. Saha içerisinde, hele ikinci yarı yaşanan çirkinliklerin haddi hesabı yok. Evet, oyuncular da kötü niyetli. Ancak niyeti bozduran, maçın içine eden hakem.
       Böyle maçın neyini eleştireceksiniz ? Futbolla bağdaşmayan ne kadar iğrençlik varsa, neredeyse hepsi sahada. Uzun zamandır ne böyle kötü yönetim gördük... Ne böyle bir futbol döğüşü.
       Trabzonspor ilk yarıda baskılı, fakat etkisizdi. İkinci yarının hemen başında golü attı. Sonra klasik Milne taktiği, üzerine yattı.
       Ankaragücü gole dek oyunu kendi sahasında kabul etti. Amacı, Trabzonspor'u dar alanda oynamaya mecbur etmek ve pozisyonsuzluğa, golsüzlüğe itmekti. Vugrinec'i Hayati, Ünal'ı Cengizhan, Kalitvinstsev'i Baidoo ile kontrol etti. Orta alanın hücumla olan pas bağlantısını büyük ölçüde kesti. Ancak sağda Serkan'ın sürekli aksaması, Abdullah'ın bu bölgeden yaptığı bindirmelere cevap verememesi sonucu, kalesinde yan toplardan gelen tehlikeler yaşadı. Zaten golü de bir yan toptan yedi. Golün ardından hücuma ağırlık verip oynadı. Kennedy'nin direkten dönen vuruşunda şanssızlık yaşadı. Aynı oyuncunun sakatlanıp sahayı erken terketmesiyle golcüsüz kaldı. Beraberlik umudunu iyiden iyiye kaybetti.
       Trabzonspor sahada curcunanın, kalesi önünde rakip atakların yaşandığı bu bölümde üç önemli kontratakta üç kez Campbell ile gol fırsatı yakaladı. Lakin Campbell, inanılmaz zamanlama ve vuruş yanlışları yaptı. Ve bu yanlışlar inanın, 2,5 trilyonluk santrfora hiç yakışmadı !
       Hoş bu maçta futbola yakışmayacak öylesi şeyler vardı ki... Rezil ve utanç timsali doksan dakikanın bitmesi, galiba günün en yakışan kararıydı.