Gündem Soma’nın kanayan yarası nasıl sarılır?

Soma’nın kanayan yarası nasıl sarılır?

13.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Facianın ardından bölgedeki 5 bin kişiye hizmet götüren Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği, felaketin Soma ile birlikte 17 ile ve 35 ilçeyi etkilediğini açıkladı

Soma’nın kanayan yarası nasıl sarılır

Soma faciasının hemen ardından “Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği” (APHB) ilçeye psikolog, psikiyatr ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan 50 kişilik bir ekip gönderdi. APHB, 1 yıl bölgede kaldı.
341 uzman çalıştı. “Allianz SomaDa” projesinin de sağladığı destekle 150’den fazla köye giden ekipler yaklaşık 5 bin kişiye hizmet götürdü. Faciadan 17 il ve 35 ilçenin etkilendiğini belirleyen ekip Haziran sonunda projeyi sonlandırmayı hedefliyor.
Ekipte yer alan Türk Psikologlar Derneği’nden Psikolog Suat Özçağdaş Soma’da geçen bir seneyi ve hala kanayan yaraların nasıl sarılabileceğini anlattı. İşte Soma faciasının 1. yılında yapılanlar ve yapılması gerekenler:
‘Öfkenin dinmesi için adalet duygusu gelişmeli’
Bir yerde deprem gibi doğal afetler meydana gelince insanlar, ‘Allah verdi’ diyebiliyorlar. Ama bu tür bir kaza olduğunda, ‘Sıcak kömür çıkıyordu. Müfettişler de gelmişti. Bizi pisi pisine öldürdünüz’ diyorlar. Müthiş bir öfke var. Öfkeyi en çok dindiren mahkemelerle başlayan adalet arayışı oldu. İnsanlar, ‘Ağabeyimin hakkını aramam lazım ki boşa ölmemiş olsun’ diye düşündüler. Öfkenin dinmesi için adalet duygusunun sağlanması önemli.
‘Kalan madenciler için hayat normalleşmedi’
Kalanlar için hayat normalleşmedi. Yeni çıkan yasadan sonra durumları iyileşti derken, bazı maden ocaklarının kapanmasıyla işsiz kalan madenciler oldu. Son dönemlerde alınan tedbirlerle bunun miktarı azalsa da işsiz kalanlar olunca bir sıkışmışlık duygusu yaşamaya başladılar. Şimdi şartların iyileştirilmesi için ‘şöyle olsun’ derlerse işleri kaybedeler diye korkuyorlar.
‘Biri zengin çocuğu, diğerinin TV’si yok’
Türkiye’de güven meselesi sorunu operasyonların işleyişini de bozuyor. Misal biri çocuklara oyuncak götürüyor. Ama ondan önce de diğeri gitmiş, 5 bisiklet oraya, 4 playstation buraya vermiş. 4 tane bisikleti olan çocuk var. Bu çocuklar babalarının ölmesi sonucu kendilerinin ödüllendirildiği algısındalar. Öteki çocuğun da amcası ölmüş ama hiçbir şeyi yok. O da, ‘Keşke benim de babam ölseydi’ diyor. Aralarında haset oluşuyor. O yüzden Türkiye’de güven duygusu oluşturularak, afetlerde sistematik çalışmalar yapılmalı.
‘Çocuklar özel günlerde anneleriyle olmalı’
Çocukların da yas süreci var. Bu çocuklar anneye sarılıyorlar. Geçen sene babalar gününde bir grup bize, ‘babasını kaybeden çocukları kampa götürelim’ dedi. ‘Sakın yapmayın’ dedik. Çünkü çocuk, ‘Oh babam öldüğü için kamptayız’ diye düşünecek. Bu tür günler yas süreçlerinin anımsandığı günlerdir. Annesi de kocasını kaybetmiş. Belki dua ederler, belki başka bir şey yaparlar ama bir arada olmalılar. Hiç yapılmaması gereken şey çocuğu böyle günlerde ailesinden kopartmaktır.
‘Kadınlar için hala eksik durumdayız’
Soma’da da kadınlar için bence hala eksik durumdayız. Kadına bir iş öğretiyorlar ama o para kazandıran bir iş değil, istihdam alanı yok, pazarı yok, lojistik destek yok. Kadın 100 paket yapıyor bir an satıyor. Sonraki 1 ay hiçbir şey yok. kalıcı istihdam sağlanmalı. Mesela bir hipermarket zinciri yerel tedarikçilerinden birine, ‘Domates tarlasını Soma’da kur, tarlasını devletten alalım; ben senden 10 yıl boyunca domatesi piyasada 1 lira bile olsa 2 liradan alacağım’ diyecek.
‘Nerede kalacağı sorunu olan kadınlar var’
Bunlar genç kadınlar, önlerinde uzun bir ömür var. Kadınların, eşinin anne ve babasıyla kalacağı gibi bir algı yaygın. Kadın istemiyorsa ne olacak? Evine dönse torun kimde kalacak? Tazminatı kim alacak? Aileler de mağdur; ‘Bizi de oğlumuz geçindiriyordu’ diyorlar. Bu sorunların hala çözülemediği aileler var. Bu sorunların sosyal hizmet uzmanları, devlet mekanizması ile çözülmesi lazım.

Haberin Devamı

‘Unutulma duygusuyla mutsuz oldular’

Her yerde afetler o bölge dışında yaşayanlar için bir süre sonra geride kalıyor. Bölgedekiler unutuluyorlar. Afet bölgesindeki insanlar unutulma duygusuyla mutsuz olurlar. Bu Soma için de geçerli... Oradaki insanlar günün sonunda konuşulmuyor olsalar dahi bir şeyler yapıldığını görmeli. Kalıcı çözümler için kamu, özel sektör ve STK’lar bir arada hareket etmeli