Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yaklaşık beş haftalık ayrılıktan sonra tekrar merhaba...

Ameliyat masasından yazı masasına geçmenin engin mutluluğuyla yine karşınızdayız.

Hastalık kapıyı nefes alıp verirken baş gösteren hırıltılarla çaldı... Önce üstünde durmamıştık... Neden sonra çekilen akciğer tomografisinde ciddi bulgulara rastlandı. İlk teşhisi Amerikan Hastanesi’nde Prof. Levent Tabak koydu, ardından Prof. Şükrü Dilege’nin usta ellerine teslim edildik. Prof. Dilege bir cerrahi mucize yarattı. Akciğerimizi 8 saat süren kritik bir ameliyat sonucu mümkün olan en az tahribatla kurtardı. Tehlikeyi önlediği gibi ekibiyle birlikte cumartesi pazar demeden her sabah başucumuzda oldu. Mesleğine âşık bu tıp adamına minnet ve sağlık borcumuz satırlara sığacak gibi değildir.

Haberin Devamı

Yardımcısı Op. Dr. Murat Kapdağlı ile Demet Saygılı Hanım’a da ayrıca teşekkür ediyoruz...

Hastabakıcı ve hemşireler olağanüstü usta ve güler yüzlüydü... Sayın Şefika Can, Hatice Akbay, Sevgi Gülpınar ve Canan Karabulut’a özellikle teşekkür borcumuz var.

Onların fedakârlığı, insan severliği, işlerine saygısı sizi hayata bağlayan en önemli etken oluyor. Hayli zor ve zahmetli bir işi öylesine içten ve güler yüzle yapıyorlar ki... Siz yatakta kalmaktan adeta mahçup oluyor, bir an önce iyileşmeye çalışıyorsunuz...

***

Bu zor günlerde... Oğullar, yeğenler, gelinler, kardeşler, eltiler, dünürler, özetle cümle akrabayı yanı başımızda görmek mutluluk vericiydi.

Hakikatli dostlar ve meslektaşlar ilgilerini esirgemedi, endişeli günlerimizi içtenlikle paylaştılar.

Yıllarca okur yazar ilişkisi içinde bulunduğumuz siz dostların ilgisi göz yaşartıcıydı.

Geçmiş olsun mesajlarındaki satırların içtenliği anlatılamaz.

Gazetemizin sahibi Erdoğan Demirören’in çok değerli desteklerine ayrıca parantez açmamız gerekiyor. Bu destek, tedavi sürecinde bize çok büyük moral kaynağı oldu.

***

Aslında tedavimiz sürüyor... Ama okurlardan yani sizlerden o kadar güzel mesajlar geldi, “Yazılara ne zaman başlıyorsun?” soruları o kadar yoğunlaştı ki... Sütundan daha fazla ayrı kalamadık...Hekimler yazmamıza engel olmadı ama adım adım ilerlemeyi tavsiye ettiler.

Haberin Devamı

Onların tavsiyesine uyarak...

Şimdilik haftada üç gün yazacağız... Zaman içinde çoğaltacağız...

Her hafta salı, perşembe ve pazar günleri bu sütunda buluşacağız.

Hayata ve okurlara... Yeniden merhaba diyoruz...

Birlikte olmanın tadı bir başka...

TASA

TBMM’de tarihi görüşme başladı.

Rejimi değiştiren, yetkileri Meclis’ten alıp tek başına cumhurbaşkanına vermeyi öngören anayasa tasarısı tezgaha konuldu. Peki millet olup bitenden haberli mi?

Bu anayasa değişikliğinden halk ne kadar haberdar?

ANAR’ın yaptığı araştırmaya göre tasarı konusunda:

- Hiç bilgim yok diyenler: Yüzde 36

- Çok az bilgim var diyenler: Yüzde 28

- Biraz öğrendim diyenler: Yüzde 14

Bilgisizler toplamı... Yüzde 78...

Ne olup bittiğini bilenler sadece yüzde 22...

Neden böyle? Çünkü tasarı özenle gözlerden uzak tutuluyor.

O kadar ki, AKP milletvekillerine bile gösterilmeden imzalatıldı. Görüşmelerin başlangıcı pazartesi gününe konuldu ki, Meclis TV yayınlamasın. Nitekim dünkü görüşmeleri CHP’liler kurdukları internet sistemiyle dışarı naklettiler. Varılacak hedef halkın ve demokrasinin esenliği olsa... Tasarı böylesine gözden kaçırılır mıydı?

Haberin Devamı

Rusya Esad’ı tanıyacaksınız” diyor!
Uyar...
“Esed” i tanımıyoruz ama
Esad’ı tanıyabiliriz.
Akif Kökçe

YASSAH

Topu topu 100, bilemediniz 150 kişi... İstekleri? “Türk tipi başkanlığı” öngören anayasa değişikliğini Meclis Dikmen kapısında bir basın açıklamasıyla protesto etmek. Ama ne mümkün! Eylemcilerin en az 5 - 6 katı polis... Çevik kuvveti, özel harekâtçıları, TOMA’ları, polis köpekleri, biber gazlarıyla karşılarına dikilmiş, “Yassah” diyor. Gerekçe mi? Birincisi; Meclis’in 1 km yakınına kadar olan yerlerde gösteri ve eylem yapılamazmış. Yasağın ikinci gerekçesi ise hayli klasik! Saldırı ihbarı yapılmış! Anayasa işte bu “özgürlük” ortamında tartışılıyor.