Siyaset Soydaşlarımdan asimile olmasını istemeyin

Soydaşlarımdan asimile olmasını istemeyin

09.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Yunanistan ziyaretinin ikinci gününde Gümülcine’ye giden Erdoğan, Batı Trakyalı soydaşlara yapılan baskıları eleştirerek, “Bizim isteğimiz şudur: Yunanistan, benim soydaşlarımdan asimile olmasını istememeli. Biz, hiçbir farklı etnik unsurdan bunu istemedik ve istemeyiz” dedi

Soydaşlarımdan  asimile olmasını istemeyin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Trakya Türklerine hitaben “Sizlerin, Lozan Anlaşması, Avrupa Birliği müktesebatı ve evrensel insan hakları anlayışına uygun olarak her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmasını bekliyoruz” dedi.
Erdoğan, Yunanistan’ın başkenti Atina’daki resmi temaslarını tamamladıktan sonra özel uçak “TUR” ile Dedeağaç Havaalanı’na geldi. Karayoluyla Gümülcine’ye geçen ve cuma namazını Kırmahalle Camii’nde kılan Erdoğan, Kırmahalle’ye gelişinde Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete ile Türk azınlık kurum ve kuruluşların temsilcileri tarafından karşılandı. Erdoğan’a çocuklar tarafından çiçek takdim edildi.
Erdoğan, “Dik dur eğilme Allah seninle” ve “Reis sana canım feda” şeklindeki tezahüratlarla kendisini bekleyen vatandaşları, yanlarına giderek selamladı.
Cuma namazının ardından yürüyerek Kırmahalle’deki Celal Bayar Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’ne gelen Yıldırım, burada kendisini bekleyen soydaşlara seslendi. Başbakanlığı döneminde de Gümülcine’ye ziyarette bulunduğunu anımsatan Erdoğan, tekrar soydaşlarla bir arada olmanın kendisi için çok anlamlı olduğunu belirterek, “Sizler burada özellikle topraklarınızla, kimliğinizle, kişiliğinizle bir varlık mücadelesini verdiniz. Sizleri bundan dolayı kutluyorum, tebrik ediyorum” diye konuştu.
‘Birer köprüsünüz’
Atina’da Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos ile baş başa ve heyetler arası güzel görüşmeler gerçekleştirdiğini, aynı şekilde Başbakan Aleksis Çipras ile görüştüklerini, akşam saatlerinde de Pavlopoulos’un onuruna verdiği yemeğe katıldığını dile getiren Erdoğan, “Temennim şudur, bizler büyüklerimizin ifadesiyle hep komşu diye tanımlanırdık. Yunanistan bize komşu, Türkiye Yunanistan’a komşu, dolayısıyla artık Türkiye ile Yunanistan arasında bu sıkıntıların aşılması, 150 bine yakın soydaşımız var burada, siz soydaşlarımız Türkiye-Yunanistan arasında birer köprüsünüz, biz sizi böyle görüyoruz” dedi.
Atina’daki görüşmelerde bazı sorunları dile getirdiğini hatırlatan Erdoğan, “Belki izlemişsinizdir, dinlemişsinizdir. Temennim odur ki gerek Sayın Cumhurbaşkanı gerekse Sayın Başbakan inşallah bu sorunları da bir an önce çözmek suretiyle bir Yunan vatandaşı olarak bütün bölgedeki soydaşlarımızın da ister Türk ister Pomak olsun, hep birlikte bu sorunların giderilmesi bence Yunanistan’daki birliği, beraberliği, dayanışmayı çok daha güçlendirecektir” dedi.
“Ülkemdeki Rum vatandaşlarımla ilgili benim bir sorunum yok” ifadesini kullanan Erdoğan, daha önce el konulmuş olan Rum vatandaşlarımıza ait vakıf gayrimenkullerinin iadesinin sağlandığını hatırlattı.
‘Bunu istemeyin’
“Tek vatan” ilkesinin Yunanistan için de geçerli olduğunu söyleyen Erdoğan, Batı Trakya’daki yaklaşık 150 bin Türk nüfusunun Yunanistan bayrağı, devleti altında yaşadığına işaret etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bizim isteğimiz şudur: Yunanistan devleti, benim soydaşlarımdan asimile olmasını istememeli. Entegrasyon ayrı bir konu ama asimile olmasını istememeli. Çünkü biz, hiçbir farklı etnik unsurdan bunu bugüne kadar istemedik ve istemeyiz. En büyük haksızlık, adaletsizlik o olur. Yunanistan’ın geçirdiği ekonomik krizin etkilerinin bölgeye olumsuz yansımaları olduğunu biliyoruz. Batı Trakya’nın ekonomisinin genel olarak toprağa bağlı olması başka zorlukları da beraberinde getiriyor.”

‘AİHM’nin kararlarının uygulanmasını bekliyoruz’

Başbakanlığı döneminden bu yana Yunanistan ile Türkiye ilişkilerini geliştirmenin öncelikli hedefleri arasında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, “Yunanistan ile her alanda üst düzey diyaloğumuzun gelişmesine özel önem veriyoruz” diye konuştu.
Chris-Eve Otel’de soydaşlarla buluşma etkinliğine katılan Erdoğan, şöyle devam etti: “Sizlerin, Lozan Anlaşması, Avrupa Birliği müktesebatı ve evrensel insan hakları anlayışına uygun olarak her türlü imkandan yararlanmanızı istiyoruz. Bu çerçevede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmasını bekliyoruz. Yunanistan ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi azınlık sorunlarının çözümünü de kolaylaştıracaktır. Bu sorunların çözümü ise Türkiye ile Yunanistan’ı birbirine daha da yakınlaştıracaktır. Ülkemizde ve Yunanistan’da tüm yaşayan azınlıkları zenginlik ve bereket kaynağı haline dönüştürmek her iki ülkeyi de güçlü kılacaktır.”
Erdoğan, bu düşünce ile Rum kökenli vatandaşların taleplerini, diyalog içerisinde karşılamak için son yıllarda çok önemli adımlar attıklarını anımsatarak, tüm vatandaşlar gibi Rum kökenli vatandaşların da hayat kalitelerini artırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
“Benzer yaklaşımları Yunanistan’dan beklemenin de hakkımız olduğuna inanıyoruz” diyen Erdoğan, Batı Trakya Türklerinin iyi birer Yunanistan vatandaşı olarak, bu ülke için çalıştıklarını, bunun karşılığında da Lozan’daki hükümler ve AB standartlarına uygun bir davranış beklemelerinin hakları olduğunu ifade etti.
‘Lozan’da yeri yok’
Yunanistan’daki en önemli sorunlardan birinin “baş müftülük ve din adamları” sorunu olduğunu aktaran Erdoğan şöyle devam etti: “Burada atanmış müftü ile işi götürmek anlayışı var. Bunun Lozan’da yeri yok, tam aksine seçilmiş müftünün yeri var. Nitekim seçilmiş din adamını kendi ülkemizde biz uyguluyoruz. Örneğin Patrik, bizim tarafımızdan atanarak görev yapan bir insan değildir. Tam aksine Sen Sinod Meclisi tarafından seçilen bir insandır... Peki burada niçin bizim baş müftümüzü, bizim din görevlilerimiz seçmesin, niçin burada hala atama kararlılığını gösteriyorsunuz? Bu yanlış bir şey, bunun Lozan’da yeri yok.”

‘Ortak payda İslam’dır’

Soydaşlarımdan  asimile olmasını istemeyin


“Endişeyle, şüpheyle birbirimize bakmamızın anlamı yok” diyen Erdoğan, bunların kaldırılması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, Çipras ile yaptığı görüşmeyi hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakanla görüşürken de gündeme geldi. Ben burada kendi soydaşlarıma da sesleniyorum. Azınlıklar kavramı içerisinde burada Müslüman azınlık noktasından mı, yoksa Türk azınlık noktasından mı hareket... Kendileri, ‘Orada Pomak da Roman da var’ dediler. ‘Bana göre bizim ortak paydamız İslam’dır, Müslüman’dır’ dedim. Dolayısıyla, Türk’üyle, Roman’ıyla, Pomak’ıyla biz biriz, beraberiz. Burada hiçbir şey yok. Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Benim indimde ha Türk olmuş ha Pomak olmuş ha Roman olmuş, biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik mi, bitti iş. Bunun aksini kimse iddia edemez. Eğer birileri bunun aksini iddia ediyorsa kendini çek etsin.”

Haberin Devamı