Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu

Türkiye ile ABD arasında Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru nedeniyle gerilen ilişkilerin sahada bir soruna dönüşmemesi için marttan bu yana iki ülke arasında yürütülen ve Menbiç konusunda yoğunlaşan Suriye diplomasisi dün yapılan üçüncü toplantıyla sürdürüldü.

Terör koridoruna hayır

Ankara’ya ziyarette bulunan ABD Dışişleri Bakanı’nın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, dün Suriye konulu ortak çalışma grubunun üçüncü toplantısında ABD heyetine başkanlık etti. Türk heyetinin başkanlığını ise Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sedat Önal yaptı. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda, diplomatların yanı sıra askerler ile istihbarat yetkilileri de heyette yer aldı. Toplantıda, Suriye’deki gelişmeler ile bu ülkede savaşın sona erdirilmesi ve siyasi sürecin tesisiyle ilgili arayışlar, iki ülke arasındaki ihtilaflar kapsamlı olarak ele alındı. Türk tarafı, Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşumuna karşı güç kullanma dahil her türlü tutum içinde olacağını ABD tarafına aktardı. Toplantının ardından Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Menbiç yol haritasıyla ilgili hızlandırılmış ilerleme sağlanmasının taahhüt edildiğinin belirtildi.

Açıklamada, “Taraflar, Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne olan bağlılıklarını teyit etmişler ve Suriye ihtilafına BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi çözüm bulunması sürecinde sürdürülebilir ve geri döndürülemez ilerleme sağlanmasının öneminin altını çizmişlerdir” denildi. Her iki tarafın da Suriye içinden ve ötesinden kaynaklanan terörizmin her türüyle mücadele etme kararlılıklarını teyit ettiği belirtilen açıklamada “Taraflar, Menbiç Yol Haritası konusunda yıl sonuna kadar hızlandırılmış ve somut ilerleme sağlanmasını taahhüt etmişlerdir” ifadesi kullanıldı. Bir sonraki toplantının en geç şubat ayında Washington’da yapılması kararlaştırıldı.

Kalın da görüştü

Jeffrey, Ankara temasları kasamında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile de görüştü. Alınan bilgiye göre görüşmede, Menbiç yol haritasının ivedilikle uygulanması konusunda mutabakata varıldı ve yıl sonuna kadar somut bir ilerleme sağlamanın önemi kaydedildi.

‘Gözlem noktalarından vazgeçin’

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’i dün makamında kabul etti. Genel olarak Suriye konusunun ele alındığı görüşmede; Fırat’ın doğusu, İdlib ve Menbiç’te yaşanan son dönemdeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. MSB’den yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Bu kapsamda, Bakan Akar tarafından muhatabına; uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerimizin korunması konusundaki kararlılık, ABD’nin terör örgütü YPG/PKK ile ilişkisini sonlandırması konusundaki haklı beklentimiz, gözlem noktalarından vazgeçilmesi ve ülkemizin güneyinde bir terör koridoru oluşmasına asla müsaade edilmeyeceği hususları tekraren ifade edildi.”

Jeffrey: Menbiç’te adımlar atacağız

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye konulu toplantının ardından yaptığı açıklamada Menbiç’te yol haritası gereğince çeşitli devriye faaliyetleri yaptıklarını ifade ederek şunları söyledi: “ABD’nin Menbiç’te bulunan PYD ve YPG üyelerinin ayrılması ve yerel konseyler ile yerel askeri personel arasında bu örgütlerin üyelerinin yer almaması konusundaki taahhütünü yerine getirerek güvenlik incelemesi (vetting) yapıyoruz. Yıl sonuna kadar kriterleri mümkün olan en kısa sürede sağladığımızdan emin olmak için bazı adımlar daha atacağız. Bunların bazıları aralık sonuna kadar tamamlanacak.” Jeffrey, Fırat’ın doğusundaki kurulacak gözlem noktalarının hedefinin, Türkiye’nin de güvenliği dahil olmak üzere, o bölgedeki güvenliği garantilemek olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Gözlem noktalarının amacı, taciz ateşi açılmasından vazgeçirmek. Onlar ‘muharebe konuşlanması’ değiller. ‘Gözlem’ noktaları. Kimseyi kimseye ateş açmaktan alıkoymayı amaçlıyor değiller.”

‘Astana iyi işliyor’

Jeffrey, Astana süreciyle ilgili eleştirisinin hatırlatılması üzerine “Astana süreci işliyor. Bununla hiçbir sorunumuz yok” dedi. BMGK’nın 2254 sayılı kararının alınmasının ardından geçen 3 yılda, kararın uygulanması için hiçbir adım atılamadığına dikkati çeken Jeffrey, endişe konularının İstanbul Zirvesi’nde zikredildiği üzere Anayasa Komitesi’nin 31 Aralık itibariyle kurulamamış olması halinde “ne yapılacağı” olduğunu kaydetti. “En güçlü şekilde inanıyoruz ki sürecin ilerlemeyişinin sorumlusu rejim” diyen Jeffrey, bundan ne Astana sürecini ne Rusya’nın ne İran’ın ne de çok iyi adımlar atan Türkiye’nin sorumlu olduğunun altını çizdi. “Soçi sürecinin İstanbul’da 31 Aralık ile ilgili verilen taahhütü yerine getireceğini umuyoruz” diyen Jeffrey, bu olmazsa, BM’nin başarısızlığın nedenini açıklaması gerektiğini belirtti.

Terör örgütü YPG/PKK ile işbirliğine ilişkin Jeffrey, “SDG ile DEAŞ’a karşı çalışmamız, kuzeydoğunun insanlarıyla geçici ve taktiksel nitelikte” dedi. Jeffrey, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, görüşmelerinde ABD’nin gözlem noktalarından vazgeçmesi ve YPG/PKK ile iş birliğini sonlandırması konusundaki hassasiyetleri kendisine ilettiğinin anımsatılması üzerine, “DEAŞ ile mücadelede kesinti olmayacağını kendilerine ilettik. Bakan, kuzeydoğudan Türkiye’ye yönelen tehdit konusunda çok açıktı. Bunu Washington’a ileteceğiz” diye konuştu. -AA

‘Kimyasal saldırı iddiası yalan’

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, Esad rejimi ve Rusya’nın, muhalif grupların Halep’in kuzeybatısında kimyasal saldırı yaptığı iddiasının doğru olmadığını belirtti. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Palladino, Moskova ve Şam’ın bu tarz iddialarla İdlib’de sağlanan ateşkes anlaşmasını baltalamaya çalıştığına dikkat çekerek “ABD, bu iddiaları şiddetle reddetmektedir” ifadesini kullandı. -AA