Mehmet Soysal

Mehmet Soysal

mehmet.soysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Halkın üzerine ateş açarak ilerleyeceksiniz” emrini bir general askerlerine veriyor.
Darbe teşebbüsü gecesinde yaşananlara dair videoları izlediğimizde, gelişmelerin perde arkasını okuduğumuzda insan söyleyecek söz bulamıyor!
Kendi halkına böylesine gaddarca davranma, yabancılaşma sürecine nasıl gelindiğini belki bir gün anlayacağız ama hiçbir gerekçe bizi bunu anlamaya zorlayamaz...
O emri videoda seyredince gözlerim doldu...
Bu ülkenin namuslu vatandaşları gece gündüz çalışıp da alın teriyle kazandığını, gönül rahatlığıyla ödediği vergilerle büyüyen Türkiye’yi gördükçe mutlu oluyordu.
Ve büyük ordusunun kendi ülkesini, bayrağını, namusunu ve şerefini koruduğuna, koruyacağına inanıyordu...
Lakin, herkesin yaşadığı büyük bir hayal kırıklığı.
***
Böylesine kanlı bir darbe herkese gösterdi ki herkes ve her kurum artık iyi ile kötüyü ayırt etmek zorunda.
Elli yıl süren bu ihanet şebekesinin tüm kriptoları da çözülmek durumunda...
Bu ülkeyi düşman ordusu dahi işgal etmeye kalksaydı, başlarındaki generalin askerlerine böylesine bir emir verip vermeyeceği bile şüpheliydi.
Yazık.
Ve günah.
Bu millet ve masum halk kimlere güvenmiş de geceleri evinde uyumuş!
***
Ve bundan sonrası için daha tehlikeli bir sürecin yeniden yaşanmaması gerekiyor, bu yüzden her türlü kötü senaryonun masaya yatırılması ve buna göre tedbirlerin alınması lazım.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, halkın kendini koruması uğruna silah alımını kolaylaştıracak adımların atılmasını söylediğinde birçok kesim itiraz etti.
Ama bu ülkenin namuslu vatandaşı tanklara karşı sopayla ve gövdesiyle cevap verdi.
Büyük bir lobi ısrarla silahsız bir ülke kampanyası başlatırken nedenini de yeni anlamış oluyoruz.
Sosyal sorumluluk projesi adı altında silah almayı zorlaştıran herkesin niyetini şimdi anlıyoruz. Kişinin adına kayıtlı ve plakası olan araç ne kadar tehlikeli ise ruhsatlı silah da bir o kadar tehlikelidir diyorduk yıllardan beri...
Neden?
Bu ülkede elli yıldan beri terör var.
Ve savaş ihtimali var.
Şimdi terörist ve namussuz şebekeler silahlı, namuslu vatandaş silahsız.
Bu ülkenin namuslu insanlarını korumakla sorumlu olanların nasıl bir emir verdiğini gördük artık.
Genelkurmay’daki şerefli askerlerin, polislerin, yüce halkın ve siyasi iradenin kararlılığıyla büyük bir dönemeçten döndük...
Herkes bir daha düşünmelidir.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar” diyerek sürekli söylediği duruma düşmekten bu halk bıktı ve usandı.
Kurtuluş Savaşı’nı yüz yıl önce kazma kürekle kazanan bu halk, bir darbeyi de adeta belediyelerin vidanjör ve çöp kamyonlarıyla, kazma ve kürekle püskürttü...
Ve bize göre idam cezası
geri getirilmelidir...