Açık Söz

Milliyet'in Kültür - Sanat sayfası kaldırılalı beri okurların yakınması sürüp gitmekte. Her hafta mutlaka birkaç okurumuz, "toplumsal yozlaşma, düzeysizlik gibi tespitlerinden hareketle, "Milliyet'in eksikliği giderilsin, sürekli olarak kültür ve sanat haberleri, yorumları istiyoruz" diyorlar.
Çağrılar yeni yıla girdiğimiz bu günlerde de canlı. 23 yaşındaki Buket Varol, e - mail mesajında ortak bir isteği seslendiriyor:
"Milliyet gazetesinin bir yıla yakın süredir kültür sanat haberlerine yer vermediğini, kültür sanat sayfasını kaldırıp onun yerine manken haberleri doldurduğunu görüp inanın çok üzülüyorum! Zaten bütün gazeteler mankenden, silikondan geçilmiyor, yayın yönetmeni Sayın Yılmaz acaba neden kültüre, sanata yüz vermiyor? Sanat deyince sadece mankenlerin kiminle ne yaptığını mı okuyacağız?"
Yorum: "Madem bu kadar talep var, neden kulak asılmıyor?" izlenimine kapılmak kolay, ama kapılmayın. Çünkü çok yakın bir tarihte, bu hafta içinde, Milliyet çok önemli bir adım atmış olacak. Şimdilik bu kadarını benden duymuş olun ki şaşırmayasınız.
- 11 Ocak tarihli Milliyet'in 12. sayfasındaki Bu Kale Kültür Mirası Değil Mi? başlıklı haber
"Bu haberi verişiniz hem sevindirici hem de üzüntü verici" diye yazmış Turgut Çelik. "Sevindirici, çünkü bu kale, kendi ülkesindeki bazı tarihi yapıtları 'bunlar Müslümanlık izi taşımıyor' diye yok edenlerin çirkinliklerini göz önüne seriyor. Üzücü, çünkü bu çağdışı kafalar nice tarihsel yapıtı yok etti."
Çelik, haberi eksik buluyor.
"Bence bu haber yıkıcı zihniyetin gerçek yüzünü ortaya çıkaracak çok güzel bir fırsat olmalıydı. Muhabir Sinop belediye başkanının, partilerin başkanlarının Ecyad Kalesi’nin yıkılması ile ilgili görüşlerini alıp, sözü sonra Sinop Kalesi’ne getirseydi ve bunları olduğu gibi yansıtsaydı sanırım ortaya ilginç bir çifte standart tablosu çıkacaktı. Suudilerden farklı olmadığımız açıkça anlaşılırdı. Kale görüntüsünü görünce ve haberi okuyunca bir şeylerin eksik kaldığına ve bir fırsatın şimdilik kaçırıldığına üzüldüm."
Yorum: DHA Sinop muhabiri Şenol Çakır "bunu ben de düşündüm, ama olamadı" diye yanıtlıyor. "Haberi yapıp altı gün beklettim, çünkü belediye başkanına ulaşıp onun görüşlerini de eklemek istiyordum. Ama bir türlü ulaşamadım. Bazen böyle oluyor işte..." Çelik'in öneri de içeren dikkatli eleştirisine teşekkürler.