The Others Başta Thatcher olsaydı Pinochet tutuklanamazdı

Başta Thatcher olsaydı Pinochet tutuklanamazdı

18.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Başta Thatcher olsaydı Pinochet tutuklanamazdı

Başta Thatcher olsaydı Pinochet tutuklanamazdı


Şili eski diktatörünün İngiltere'de tutuklanması sürecini başlatan avukat Juan Garces


       Mücadelemiz amacına ulaştı. Pinochet'nin yargılanması gereken yere gönderilemeyişi ya da haketmiş olduğu cezaya çarptırılamayışı siyasi değil de sağlıkla ilgili nedenlerdense, adalet bakımından bir kayıp olmaz.

       İspanya'nın başvurusu üzerine İngiltere, Şili eski diktatörü General Augusto Pinochet'yi insanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanmak üzere tutuklamıştı. İngiltere'nin en yüksek yargı mercii olan Lordlar Kamarası son kararında sağlık nedeniyle Pinochet'nin İspanya'ya iade edilmemesine karar verdi.
       İsveç Radyosu Türkçe Bölümü'nden Osman İkiz, Pinochet'nin İngiltere'de tutuklanmasıyla sonuçlanan yasal süreci başlatan, bu çabası nedeniyle Alternatif Nobel Ödülü'ne layık görülen Juan Garces ile Stockholm'de konuştu.
       Garces, 1978'de Pinochet'nin tankları Şili Başkanlık Sarayı'nı bombalarken Salvador Allende'nin yanındaydı. Allende'nin danışmanları arasından tek sağ kalan da o oldu. Darbeden sonra Fransa'da UNESCO genel direktörünün danışmanlığını yapan İspanyol hukukçu, Franco döneminin sona ermesinden sonra Madrid'e döndü. Pinochet hakkında dava açılabilmesi için yıllarca hazırlık yaptı. Garces'in hazırladığı dosya üzerine hazırladığı dosya üzerine İspanyol Savcı Baltasar Garzon, Pinochet'nin iadesi için İngiliz makamlarına başvurdu.

       * Pinochet sağlık durumu nedeniyle İspanya'da yargı önüne çıkarılamayabilir. Verdiğiniz hukuk mücadelesi boşuna mı gitmiş olacak?
       Mücadelemiz amacına ulaştı. Bir suçlunun yargılanması gereken yere gönderilemeyişi ya da haketmiş olduğu cezaya çarptırılamayışı siyasi değil de sağlıkla ilgili nedenlerdense, adalet bakımından bir kayıp olmaz.
       Amacımız Pinochet'nin insanlık suçu işlediği için yargı önüne çıkarılmasıydı. İngiltere'de tutuklanması ve İspanya'ya iadesi yolunda karar verilmiş olması başarıdır. Önemli olan Pinochet'nin dokunulmazlık zırhının uluslararası hukuk karşısında geçersiz kılınmasıydı.

       * Pinochet'yi İngiltere'de tutuklatan İspanyol savcısı olarak Baltasar Garzon'u tanıdık. Alternatif Nobel Ödülü'nü almasaydınız belki adınızı hiç duymayacaktık. Haksızlığa uğramadınız mı?
       Pinochet'ye karşı hukuk mücadelesi bir kariyer meselesi değildi. Bu insanlık için önemli bir dava. Üç binden fazla insan öldürülen, binlerce insanın işkence gördüğü bir dönemin sorumlusunun yargı önüne çıkarılması sıradan bir hukuk olayı değil. İşin başında yalnızdım. Sonra bir grup olarak çalıştık. Baltasar Garzon da bir İspanyol savcısı olarak İngiltere'den uluslararası anlaşma uyarınca iade talebinde bulundu.

       * Şili'ye, devlet başkanına danışman olarak gittiniz ve başkan sizin yanınızda öldürüldü. Bir hukukçu olarak darbecilerden kendi usullerinizle intikam almayı düşünmüş müydünüz?
       Bir hukukçu her zaman suçluların yargı önüne çıkarılması için mücadele eder. Koşullar elverişli değilse, bekler. Ben de bunu yaptım. Darbeden sonra Paris'te Allende dönemiyle ilgili kitaplar yazdım. Bir yandan da suçlular için dosya hazırlamaya başladım. Bu çalışmalara Franco'dan sonra Madrid'de devam ettim.
       * Politik ortam elverişli olsaydı süreç çok daha önceden başlatılabilir miydi?
       Elbette. Süreç bütünüyle uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yürüdü. İspanyol mahkemesi bu çerçevede tutuklama kararı çıkardı. Pinochet 1998'de Londra'da böyle tutuklandı.
       Ama aynı anlaşmalar Thatcher döneminde uygulanabilir miydi? Sorun gelip politik istek ve iradeye dayanıyor. Aynı şekilde ABD'den yardım istedik. Ben bizzat delil toplamak üzere ABD'ye gittim. Hatırlarsanız Başkan Bill Clinton, Pinochet hakkındaki belgelerin açıklanması konusunda talimat verdi. Bu bizim talebimiz üzerine oldu. ABD daha önce elindeki delilleri verir miydi? Sanmam.

       * Uluslararası anlaşmaların rolü ve önemi küreselleşmeyle öne çıktı demek ki?
       Evet ama uluslararası anlaşmalar henüz tam anlamıyla uygulanamıyor. Zamanla tam işlerlik kazanacak. Bu gibi davalar başka ülkelerde de görülecek. Umudumuz da bu. Artık dikta heveslileri, yaptıklarının hesabını vermeden kurtulamayacaklarını, iktidarda oldukları sırada çıkardıkları özel dokunulmazlık yasalarının kendilerini koruyamayacağını, sığınacak bir delik bulamayacaklarını anlayacak.

Hukukun uygulanması, siyasi iradeye bağlı

       * Dosyanızı hangi gerekçelere dayandırdınız?
       Nürnberg'den sonra uluslararası savaş suçluları hukuku oluşmaya başladı. 1948'de katliama, 1986'da da işkenceye karşı uluslararası belgeler imzalandı. Soğuk Savaş döneminde imzalanan bu belgeler pratikte pek sonuç vermiyordu. Çünkü uluslararası anlaşmaların uygulanması politik istek ve iradeye bağlı. Uluslararası topluluk da buna destek vermeli. Soğuk Savaş sonrasında bu olgunluğa eriştik. Dosyayı bu anlayıştan hareket ederek hazırlamaya başladım.

       * Kanıt toplamak zor oldu mu?
       Birçok kişi Pinochet ve arkadaşlarının yargı önüne çıkarılmasını istiyordu. Ama bu Şili'de mümkün değildi. Oysa hem uluslararası anlaşmalarla oluşmuş bir hukuk sistemi, hem de BM'in Pinochet rejimini suçlayan 19 ayrı kararı vardı. Suçlamaların yargıya intikali için zamana ihtiyaç vardı. Bu zamanın geleceğini hesap ederek hazırlıklarımızı yaptık.
       İspanya'da Pinochet rejiminden zarar görmüş olanların yanısıra, Şili'den çok sayıda kişi bize başvurdu. İtalya da Pinochet tarafından işlenmiş suçlarla ilgili ellerindeki kanıtları gönderdi. İşin başında yalnızdım. Yaklaşık dört bin saat bu işe vakit ayırdığımı hesapladım. Cebimden harcadığım para ise yüz bin dolara yakın.
       Sonra işe "İlerici Hukukçular Birliği" olarak devam ettik ve 1996'da dava için başvuruda bulunduk. Önce İspanyol Parlamentosu Temmuz 1996'da "insanlığa karşı işlenmiş suçlar" için İspanyol mahkemelerinde dava açılabileceğine karar verdi ve 1997'de dava açıldı.