Bir kurtarma öyküsü

Fındıklı’da 5 Ekim pazar günü denize düşen bir araçta mahsur kalan 2 kişinin kurtarılma öyküsünün ‘kahramanı’ Özge Akkaş’tan bir mektup aldık.
19 yaşındaki Tuğçe Güreşir’i kurtarmak üzere denize atlayan Özge Akkaş’ın cüzdan ve cep telefonunun çalınması üzerine, ‘kahramanlığının karşılığını hırsızlık olarak gördü’ şeklinde değerlendirmeler yapılmıştı. Milliyet Com.tr’nin haberinde Özge’nin kıyıya çıktıktan sonra soyulduğunu anladığı ve köpeğini de alarak olay yerinden sessizce uzaklaştığı belirtiliyor. Bir başka iddiaya göre ise Özge ‘travesti’ olduğu için olay yerini sessizce terk etti.
Özge Akkaş Okur Temsilcisi’ne gönderdiği açıklama şöyle::
“Türkiye’de binlerce insanın başına gelen talihsiz kazalardan biri 2 Ekim 2010 günü benim başıma geldi. Bir Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi olarak dikkat edilmesi gereken bazı durumları duyuru mahiyetinde kamuoyuna sunmak durumundayım. Arkadaşlarımla Fındıklı’da yapılacak bir basın açıklaması için buluşmuştuk. Haber yapmak için gittiğimiz olay yerinde inanılmaz bir kazayla karşılaştık. Oturduğumuz çay bahçesinden hışımla geçen bir araç tarafından ezilme tehlikesi atlattık. Saniyeler içinde araç ters dönerek boğaza çakıldı. Başka bir haber için gittiğimiz yerde, haberin tam da ortasına düşmüştük.
Kameralarımızın da yanımızda olması olayın görüntülenmesi açısından büyük bir şanstı. Ama işin insani tarafı beni ve tüm arkadaşlarımı kazaya odaklayarak yardım etmeye yönlendirdi. Kısa sürede toplanan kalabalığın kaza sonrası çok önemli olan birkaç dakika içerisinde sürekli birbirine bakıyor ve sadece bağırmakla yetiniyor olması beni harekete geçirdi.
Diz boyundaki su seviyesinden boğulma çekincesiyle yardım etmeyen insanlara önayak olarak iki kişinin hayatının kurtulmasına katkı sağlayıp haber bültenlerine çıkmıştım. Atlattığım olayın halkımızın alışkın olmadığı bir şekilde gerçekleştiğinin farkındayım.

Bir haber 5 yanlış
Böyle durumlarda ilkyardım yapmaya koşan kişi bir kadın olunca bütün dikkatlerin üzerimde toplanması doğal karşılanabilir. Ancak, bir olay üzerinden bu kadar sansasyon yaratılarak, farklı kişilerin başına gelmiş birkaç ilgi çekici olayın şahsıma yapıştırılması rahatsız edicidir. Binlerce trafik kazasının olduğu bir memlekette, medyanın bu tip magazinel malzemeler araması üzücüdür.
Olay sonrasında kıyıda duran birkaç kişi tarafından yukarıya çekilip denizden çıktıktan sonra, elimden geleni yaptığım düşüncesiyle kıyafetlerimi değiştirmek için arkadaşlarımla oradan ayrıldım. Oysa bazı yayınlarda hakkımda ismim hakkında yanlış anlamalar ve cinsel tercihim üzerine doğruluğu söz konusu bile olmayan haberler yayımlandı.
Bu bağlamda 5 Ekim 2010 tarihinde internet sitesinde yayınlanan haberin içeriği hakkında düzeltilmesi gereken birkaç nokta var:
1: Kaza pazar günü değil, cumartesi saat 18.30 sularında gerçekleşmiştir.
2: Cüzdanı ve telefonu çalınarak mağdur olan kişi şahsım olmayıp, yardım amacıyla benim gibi gözünü kırpmayıp suya atlayarak, kurtarma çalışmasına katılan bir vatandaştır. Cep telefonunu teslim ettiği kişi olay sırasında ortadan kaybolmuştur.
3: Hakkımda yapılan ’travesti’ iddiası asılsızdır. Doğruluğu araştırılmadan böyle bir ifadeye yer verilmesi medya etiğine uygun değildir.
4: Herhangi bir evcil hayvan sahibi değilim.
5: Olay yerinden kaçarak değil üzerime düşen vazifeyi tamamladıktan sonra kıyafetlerimi değiştirmek için ayrıldım. “

Ombudsman’ın Görüşü:
Doğan Medya Grubu’nun,’Yanlış yayınlardan kaynaklanan yanıt hakkı’nın gereğini yerine getirerek Özge Akkaş’ın açıklamalarına Milliyet Okur Temsilcisi sayfasında yer veriyoruz. Bir iletişim fakültesi öğrencisi olarak habere giderken kendisi ‘haber olan’ Özge, Milliyet Com.tr’de yer alan haberin yanlışlarından arındırılması ve gerçek olmayan yönlerinin internetten kaldırılmasını bekliyor.
Haber belli ki farklı kaynaklardan derlenmiş. Bu da hata yapma riskini artırıyor. Böyle zamanlarda gazetenin haber servisleriyle işbirliği yapılmalı. İletişim fakültesi öğremcisi Özge’nin başına gelenler ders niteliğinde. Bu haberi yazarken gözlemcilere dayanmak yerine kaynağa ulaşmak çok mu zor geliyor? Anlamakta güçlük çekiyoruz.