Canlı yayın gafları

Canlı yayın gafları
RTÜK Başkanı Nuri Kayış Hürriyet’e, "TRT olmasaydı bir gün kapatırdık" demiş. Meşhur 3984 sayılı kanunun 35 maddesinde genel müdür ve yönetim kurulunun görevden alınması koşulu getiriliyor. Yani kapatma yok, genel müdür kapı önüne konuyor. Bu madde, Tayfun Akgüner için çalışmıştı. Akgüner, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in seçim yasakları döneminde grup toplantısındaki konuşmasını TRT’den yayınlayınca görevinden alınmıştı. Ama bu madde, ne olursa olsun bana garip geliyor. Devlet kendi TV’sini koruyor... Cezalık durum varsa, yasa uygulanmalı. Ceza yok, ama onun yerine yönetim kurulu görevden alınıyor. Böyle eli kolu bağlayan bir madde olursa RTÜK te ceza maddesini işlemekten kaçınmış olacak. Bir not daha: Bu madde Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen yeni kanunda zaten yer almıyor. Yani aklın yolu birmiş!

RTÜK’ün uyguladığı meşhur yasa, DYP - SHP iktidar ortaklığı sırasında çıktı. Bu da ilginç değil mi? Yani bu kadar abuk madde, bu iktidar döneminde (özellikle cezai müeyyideler) oluştu. O günler Bosna’da Müslümanlara saldırılar var. Ve iki TV kanalımız (STAR ve TGRT) "Müslümanlara napalm bombası atıldı" diye ortalığı karıştırınca "duyarlı" vatandaşlarımız cihat çağrıları ile Taksim Meydanı’nı doldurmuştu! Hiç unutmam, "Ben Saadettin Teksoy" o zamanlar Star’daydı ve canlı yayında The Marmara Oteli’nin terasından bu göz yaşartan tabloyu anlatıyordu! Neyse, işte bu durumda TV kanallarının denetim altına alının sesleri artınca söz konusu "vurun abalıya" yasası hazırlandı alelacele. Yeni yasamız unutuldu gitti. RTÜK frekans ihalesini artık sonuçlandıracakmış. Bu kaçıncı bahar, gibi olsa da "hadi bakalım" diyoruz. Hani "on yıldır biz bu hikayeyi dinliyoruz" deriz ya. Hakikaten şu frekans işi de öyle. İnşallah yeni yılla birlikte!

Barcelona-Galatasaray maçı sonrasında röportaj bölümlerinde ne gaflar vardı. Link hatlarındaki sorun Mutluhan Suner’i fazla rahatsız etti. Hatta daha da ötesi olmuş ki birden "sizin s...m içinize" diye bir bağırtı koptu. O sırada Turgay Şeren ve Ali Sami Alkış’ın bulunduğu bölmeden de sesler geliyordu. Turgay Şeren, "Ne güzel ayağa pas oynuyor herifler" diyordu. Canlı yayın çorba olmuştu. Bu arada İspanyol TV’si maç nasıl çekilir, gelip bizden izlesinler.