The Others Emniyette Bin Laden alarmı

Emniyette Bin Laden alarmı

19.09.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Emniyette Bin Laden alarmı

Emniyette Bin Laden alarmı


ABD ve İngiliz elçiliklerine yönelik eylem yapmak amacıyla Türkiye'ye gelen altı militan aranıyor
Rusya'yı Afganistan'dan atmak için aralarında ABD'nin de bulunduğu dört ülkenin desteğiyle 20 yıl önce hayat bulan şebeke, Amerika'nın baş belası oldu



       Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi, Uluslararası terörist radikal dinci Usame Bin Ladin'e bağlı teröristlerin eylem yapmak için Türkiye'ye sızdığını belirterek tüm birimleri uyardı.
       Yabancı bir kaynağın Türk istihbarat birimlerine ilettiği "çok özel" bilgiye göre Ladin'e bağlı gruplar, Türkiye'de eylem yapmak amacıyla harekete geçti. Terörle Mücadele Dairesi'nin tüm birimlere gönderdiği "gizli" yazıda, ABD ve İngiltere büyükelçiliklerine ve diplomatlarına yönelik bombalı saldırı planları yapıldığı ve eyleme katılacak sekiz kişilik grubun altı üyesinin 11 Haziran'da İran'dan Türkiye'ye girdiği bildirildi.
       Uyarı yazısında, eylem timindeki sekiz kişiden dördünün Kürt kökenli olduğuna dikkat çekilirken, Cezayir asıllı iki eylemcinin kimliği açıklandı. Suudi Arabistan'a ait sahte pasaport kullandıkları belirlenen Omar Alimani ve Omar Bin Aljamo'nun, pasaportlarında kullandıkları sahte isimler saptanamadı. Grupta yer alan iki İranlı Gadir Hussain ile Wayar Ahmad Mohammadi'nin ise Türkiye'ye gelmeyip İran'da beklediği belirlendi.
       Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, güvenlik birimlerine "daha duyarlı ve dikkatli" hareket edilmesi talimatını verdi. ABD'nin Ladin'in Afganistan'daki kamplarına yönelik hava saldırısı yapması durumunda Ladin'in adamlarının ABD tesislerine ve diplomatlarına saldıracağı yolundaki bilgilerin yer aldığı yazıda, "Olabilecek herhangi bir saldırı ve sabotaja karşı söz konusu ülkelerin büyükelçilikleriyle kuruluşlara yönelik emniyet tedbirlerinin yeniden gözden geçirilerek ek tedbir alınması" istendi.

Kime niyet kime kısmet

       Ruşen Çakır
Günümüzde iki uluslararası İslamcı şebeke varlığını sürdürüyor. Bunların doğum tarihi aynı: 1979. Birincisi İran Devrimi'nin, ikincisi de Afganistan'ın Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinin ürünü.
       İlk şebeke, devrimini diğer Müslüman ülkelere ihraç etmek, en azından buralarda kendi lehine istikrarsızlık çıkarmak isteyen Tahran tarafından kuruldu. Bu şebeke Şii nüfusun yoğunlukta olduğu Lübnan, Irak, bazı Körfez ülkeleri ve Afganistan'ın bir bölümünde etkili oldu.
       İkinci şebekenin tohumlarını ise dört ülke birlikte attı ve bu ülkelerin gizli servisleri tarafından kotarıldı: ABD, Pakistan, Suudi Arabistan ve Çin. İlk amaç Sovyet ordusunu Afganistan'dan atmaktı. Ayrıca Tahran merkezli uluslararası şebekenin etkisini kırmak ve İslam dünyasındaki Amerikan hegemonyasını güçlendirmek de hedefleniyordu.

Afganilerin doğuşu

       Günümüzde Usame bin Ladin'le özdeşleştirilen ikinci şebeke, Afganistan'ın yalnızca Afganlılar'la kurtarılamayacağı fikrinden hareketle kuruldu. Bu amaçla dünyanın dört bir tarafından gönüllü Müslüman gençler bulundu, eğitildi, silahlandırıldı ve Afgan dağlarına yollandı.
       Bu gençler ya birtakım İslamcı örgütler aracılığıyla doğrudan kendi ülkelerinden, ya birtakım resmi kuruluşların teşvikiyle göçmen olarak bulundukları zengin Körfez ülkelerinden ya da birkaç kuşaktır yaşadıkları ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi Batılı ülkelerden seçildi. Operasyonun finansmanını Suudi Arabistan ve ABD üstlendi. Mücahitler Amerikan Mavi Bereliler ve İngiliz SAS komandolarından emekli olmuş kişiler tarafından eğitildi. Afgan direnişinin zaferle sonuçlanmasıyla "Afgani" olarak adlandırılan gönüllülerin açıkta kalma ihtimali belirdi. Fakat dünyadaki başka krizler imdada yetişti. Örneğin Cezayir'deki iç karışıklıklarda Afganiler önemli rol oynadı; silahlı İslami Grup'un (GİA) komutanlarının çoğu onlar arasından çıktı.
       Afganiler Azerbaycan, Bosna, Çeçenya, Filipinler, Somali, Ogaden, Keşmir gibi savaş bölgelerine dağıldı, buralarda yeni gönüllü ağları örgütledi ve bütün bu süreç içerisinde profesyonelleşti.

Yollar ayrılıyor

       Şebekenin mimarlarından Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak ile Gizli Servis eski Şefi General Abdurrahman Han'ın Ağustos 1988'de susuikaste kurban gitmesi, olayın seyrini değiştirdi. Bin Ladin, Körfez krizi sırasında kutsal topraklara Amerikan askerlerinin yerleştirilmesini bahane ederek, ABD ve Suudi Arabistan'a savaş ilan etti. Şubat 1993'te New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanmasının bu şebekeyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Suudi Arabistan'da iki ayrı Amerikan üssüne karşı 1995 ve 1996'da düzenlenen bombalı saldırıların ardında da Bin Ladin'in bulunduğu öne sürüldü. ABD'nin Kenya ve Tanzanya Büyükelçiliklerinin 7 Ağustos 1998'de havaya uçurulmasının doğrudan bu şebekenin işi olduğu açıklandı.