En büyük tanık: Akan kan

Mahkeme heyeti, tarihi davada Öcalan'ın karşısına katliam fotoğrafları, Suriye'deki kampların belgelerini çıkaracak. Sakık'ın tanıklık talebi de değerlendirilecek


Abdullah Öcalan'ın yargılaması, DGM Yasası'nın 20. maddesine acele işlerden sayıldığından, sanık avukatlarının taleplerinin reddedilerek duruşmaya devam edilmesi durumunda aralıksız devam edecek.
Öcalan'ın bir zamanlar ikinci adamı olarak bilinen ve Diyarbakır DGM tarafından idam cezasına çarptırılan Şemdin Sakık, daha önce Ankara 2 Nolu DGM'ye başvurarak tarihi davada tanık olarak dinlenmesini istedi.

Öcalan karşısındaki heyet

Abdullah Öcalan'ın İmralı'daki yargılamaları sırasında kürsüde yer alacak heyetteki savcı ve yargıçların tamamına yakını daha önce HADEP ve PKK ile ilgili soruşturma ve yargılamalarda görev aldı. Heyette yeralan savcı ve hakimler şu özellikleriyle tanınıyor:

Cevdet Volkan (Savcı): Ankara DGM Başsavcılığı görevini Nusret Demiral'dan aldı. Öcalan soruşturmasının koordinasyonunu yürüten DGM Başsavcısı Volkan, kamuoyu önüne çıkmamakla tanındı. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel ile sürtüşmeleri her zaman kamuoyunun gündemine geldi. Volkan, başta Erbakan olmak üzere birçok davanın soruşturmasını Savcı Yüksel'den alarak kendisi yürüttü, Erbakan'a Meclis'te yaptığı "adil düzene geçiş kanlı mı olacak, kansız mı" şeklindeki sözleri nedeniyle takipsizlik verdi. Volkan'ın görev süresi yaklaşık yedi ay sonra sona eriyor. Volkan, aynı göreve yeniden seçilebilecek.

Talat Şalk (Savcı): DEP'li milletvekilleri hakkındaki iddianemeyi de hazırlayan Ankara DGM Başsavcı Vekili Talat Şalk, özellikle HADEP ve PKK davalarının soruşturmalarını yürüterek geniş kapsamlı iddianameler hazırladı. Aralarında Murat Bozlak'ın da bulunduğu HADEP yöneticileri hakkındaki davaları açan Şalk'ın, Nusret Demiral'dan sonra bir dönem Ankara DGM Başsavcılığı için ismi geçti. Şalk, Öcalan yakalandıktan sonra İmralı'daki ilk sorgulamanın koordinatörlüğünü üstlendi. Şalk ayrıca Başsavcı Cevdet Volkan ile birlikte ek sorgulamayı yürüttü.

Turgut Okyay (Hakim): Ankara 2 nolu DGM'nin, sakinliği ve duruşmaya hakimiyetiyle tanınan Başkanı Turgut Okyay, şiire meraklı. Okyay'ın basılmış şiir kitabı bulunuyor. Okyay, şiirlerinde insan ve doğa sevgisini anlatıyor. Okyay'ın başkanı olduğu 2 nolu DGM, HADEP davalarının önemli bir kısmını sürdürüyor. Kudüs gecesi davasına bakarak Sincan eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız hakkında mahkumiyet kararı verdi. Kamuoyunda kalemli çete olarak bilinen sanıkların kararına imza attı.

Abdülkadir Davarcıoğlu (Hakim): Ankara 2 nolu DGM'nin askeri üyesi Hakim Albay Abdülkadir Davarcıoğlu, mahkemenin birçok kararına karşı oy kullanmasıyla tanınıyor. Davarcıoğlu son olarak idamla yargılanan ancak daha sonra cezası indirilen İbrahim Güllü'nün bu cezasını az bulmuş ve arttırılmasını istemişti. Davarcıoğlu, daha önce de sıkıyönetim mahkemelerinde görev yapmıştı. Davarcıoğlu'nun Öcalan davasında sanık vekillerinin taleplerine karşı nasıl görüş belirteceği merakla bekleniyor.

Hüseyin Eken (Hakim): Ankara 2 nolu DGM'nin en yeni üyesi. DGM Başkanı Turgut Okyay, Öcalan duruşmaları sırasında herhangi bir mazeret bildirerek duruşmaya katılamazsa, mahkemeye Eken başkanlık edecek.

Sakık'ın talebi

Mahkeme Başkanı Turgut Okyay, İmralı'ya gitmeden önce Sakık'ın talebinin yargılama aşamasında değerlendirileceğini belirterek, iddianameye dayanak olan delillerin büyük oranda toplandığının altını çizdi.
Savcılar, Öcalan'ın yargılamasının devam etmesi durumunda Öcalan'ın karşısına PKK'nın kuruluş kongreleri ve alınan kararlarla örgütün Kuzey Irak ve Suriye'deki kamplarını gösteren belge ve fotoğrafları çıkaracak. Mahkemenin Öcalan'dan soracağı eylemler arasında örgütün yol kesme, intihar saldırıları, öğretmen ve bebek katliamları ve turizme yönelik saldırıları ile askeri bölgelere yapılan baskınların belgelerini gösterecek.
Sanık avukatlarından Ender Çulhaoğlu, "Öcalan bunların karşısında nasıl savunma yapacak?" sorusuna "Biz davayı o aşamada tartışmıyoruz. Kendi aramızda yaptığımız hiçbir görüşmemizde, bu eylem karşısında ne denir, nasıl savunma yapılır, gibi bir gündem maddesi hiçbir zaman geçmedi. Biz DGM'lerin kaldırılması gerektiği yönünde görüş bildireceğiz" dedi. Öcalan'ın savunmasını siyasi ağırlıklı olarak yapacağı öğrenildi.

Öcalan'ı 12 avukat savunacak

Bugün başlayacak tarihi davada Öcalan'ı 12 avukat savunacak. Müdahilleri de 12 avukat temsil edecek. Öcalan'ın avukatları her duruşmada aynı isimlerden oluşurken, müdahil avukatlarından yedisi her duruşmaya girecek, diğer beşi dönüşümlü olarak değişecek. Bugünkü duruşmaya katılacak sanık avukatlarının isimleri şöyle:
"Ercan Kanar, Hasip Kaplan, Niyazi Bulgan, Mahmut Şakar, İrfan Dündar, Hatice Korkut, Fehim Güneş, Mükrime Tepe, Aysel Tuğluk, Kemal Bilgiç, Ender Büyükçulha ve Doğan Erbaş."
Avukatlardan Hasip Kaplan geçtiğimiz günlerde Milliyet'e yaptığı açıklamada Öcalan'ı nasıl savunacakları konusunda "Son aşamadaki stratejimiz şimdilik bizde kalsın istiyoruz" dedi ve şöyle devam etti:
"Savunmanın taktiği gereğidir bu. Ama şu kadarını söyleyeyim: Yurttaşlarımızın birlikte yaşama arzusunu öne çıkaracağız. Binlerce cana, trilyonlarca maddi zarara yol açmış ateşi söndürmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız."
Avukatların ayrıca, yargılama boyunca Öcalan'ın cam kafes içinde tutulacağı davaya `savunma hakkını kısıtladığı' gerekçesiyle usul yönünden de itirazda bulunacakları öğrenildi.

Müdahil avukat sayısı da 12

Öcalan davasında duruşmalara, müdahil avukatlardan Cahit Torun, Zeki Hacıibrahimoğlu, Necdet Küçüktaşkıran, Mükremin Türkmen, Mehdi Keskin, Cengiz Erkoyuncu, Şevket Can Özbay sürekli katılacak.
Duruşmalara dönüşümlü olarak katılacak olan avukatlardan bugünkü ilk duruşmaya girecek olan beşi ise şöyle:
"Teoman Ergül, Adnan Aytürk, İlhan Çakar, Atilla Ağdalı, M. Celal Nacar."
60 avukatın, beşerli gruplar halinde, dönüşümlü olarak görev yapacağı duruşmalarda, son beş avukatın görev yapacağı tarih 15 Haziran olarak belirlendi. Duruşmaların uzaması durumunda, tekrar listenin başına dönüleceği öğrenildi.
Müdahil avukatlardan Ahmet Ülger, terör örgütü elebaşı sanık Abdullah Öcalan'ın İmralı'da yapılacak duruşmasında, şehit ailelerine ve müdahil vekillerine getirilen kısıtlamanın yanlış ve hukuka aykırı olduğunu öne sürdü.
Ülger, Aksaray'daki avukatlık bürosunda düzenlediği basın toplantısında, İmralı'da yapılacak duruşmalara güvenlik gerekçesiyle yedi asil ve dönüşümlü olarak beş müdahil vekilinin alınacağını hatırlatarak böyle bir kısıtlamanın yasada ve hukukta kaynağının bulunmadığını savundu.
"Kısıtlama, gelecek nesillerin bu davayı algılamalarında sakıncalar doğuracaktır" diyen Ülger, avukatlara getirilen kısıtlamanın hiçbir gerekçeyle giderilemeyeceğini ifade etti.
Ülger, her vatandaşın kendini mahkemede dilediği vekil vasıtasıyla temsil ettirmeye hakkı bulunduğunu ileri sürerek, hiçbir kurum veya kişinin bu Anayasal hakkı ortadan kaldıramayacağını savundu. Birçok şehit ailesinden vakalet aldığı halde, İmralı'da yapılacak duruşmalara getirilen kısıtlama nedeniyle katılamayacağını belirten Ülger, "Müdahil şehit ailelerine ve müdahil vekillerine getirilen kısıtlama yanlış ve hukuka aykırı. Barolarımızın bu konuda duyarlılık göstermesini istiyorum" dedi.