The Others Enkazın solduramadığı çiçekler

Enkazın solduramadığı çiçekler

27.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Enkazın solduramadığı çiçekler

Enkazın solduramadığı çiçekler


Neslihan Cuyar İstanbul


       Ürkek gözlerle bakıyorlar geleceğe. Herşeylerini olmasa bile çoğu şeylerini kaybetmişler depremde. 17 Ağustos'tan bu yana bir yanları hep eksik, yüzlerindeki gülücükler soluvermiş ansızın.
       Özel Darüşşafaka İlköğretim Okulu ve Lisesi'nde okuyan 48 depremzede çocuk, şimdi acılara karşı mücadeleye girişmiş. Okul yönetimi tarafından seçilen çocukların hiçbirinin babası yok, bir kısmının da tüm ailesi enkaz altında hayatını kaybetmiş. Bazıları anti depresan ilaçlar kullanıyor, hemen hemen hepsinde korku ve yalnızlık var. Deprem nerdeyse tüm umutlarını silip süpürmüş.
       Deprem sırasında İzmit'te olan 4. sınıf öğrencisi Neziha Durmuş (11) 26 saat sonra, 6. sınıf öğrencisi ağabeyi Muzaffer (13) ise 33 saat sonra enkaz altından çıkarılmış. İki kardeş 40 gün ayrılıktan sonra birbirine kavuşmuş, ancak anne, baba ve kardeşleri bir daha dönmemek üzere onlardan ayrılmış.
       Üç ay hastanede kalıp, iyileşmeyi beklemişler.
       Neziha iki bacağının da kangren olma durumuyla karşı karşıya kalmış. Okula geldiği günlerde hiç konuşmayan Neziha, artık yalnızlığını paylaşıyor, kısa cümlelerle de olsa sorulan soruları yanıtlıyor.
       Şimdi iki kardeş aynı okulda birbirinden hiç ayrılmıyor. Neziha'yı enkazdan polisler çıkarmış. O şimdi polis olmak istiyor, Muzaffer ise henüz kararını verememiş.

Öğretmen olacak

       "Tatildeydim" diye anlatıyor 7. sınıfa giden 14 yaşındaki Merve Sarı deprem anını. Hem annesini hem de babasını kaybetmiş. "Okula geldiğimden beri kendimi daha iyi hissediyorum" diyor ve başlıyor anlatmaya: "Depremde ağabeyim Kuşadası'nda ben Ankara'daydım. Apar topar Gölcük'e ulaşmaya çalıştık. Üç gün sonra varmıştık. Annem de babam da ölmüştü, evimiz yerle bir olmuştu. Şimdi derslerime çalışıyorum ve öğretmen olmak istiyorum."
       Babasıyla kız kardeşini Gölcük'te kaybeden Onur Akın ise hayata daha bir umutla sarılmış. Tüm kayıplara rağmen annesi yanında olduğu için mutlu.
       Onlar felaketin çocukları, herşeye rağmen geleceğe umutla bakmaya çalışıyorlar, küçük yüreklerindeki büyük acıyla birbirlerine destek oluyorlar.

Beraber ağladık

       Okul Müdürü Azmi Özkardeş, 17 Ağustos depreminden sonra öğretmenlerle birlikte görev dağılımı yaparak çadır kentlerde öğrenci aradıklarını anlattı. Özkardeş, "4. sınıftan itibaren özellikle depremde babalarını kaybetmiş çocukları seçtik. Onlarla birlikte ağladık, birlikte güldük. İlk başlarda herşey çok zordu. Hemen hemen hepsinde korku, yalnızlık, uykusuzluk vardı. En ufak bir artçı sarsıntıdan bile etkileniyorlardı. Geçen yıl 300 milyon lira ilaç parası öderken, bu yıl 2,5 milyar lira ödedik. Şimdi yüzleri gülüyor. Derselerde de başarılılar" diye konuştu.
       Okulun bağışlarla ayakta durduğunu hatırlatan Özkardeş, "Depremzede öğrencilerimizi 8 yıl okutacağız ve bu bize 2,5 milyon dolara mal olacak. Herkesin duyarlı olmasını bekliyoruz" dedi.