The Others Halkvole

Halkvole

22.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Halkvole

Halkvole


BIDI bıdı "Televole" muhabbeti. Gülüyorum hem de çok. Biz buralarda aslanlar gibi yazarken oralı olunmamıştı da "ateş düştüğü yeri yakınca"; "Aman Televole, canım televole sen neymişsin sen?" demeye başladılar... Kanal 6’da benim favorilerimden Saadettin Teksoy’un muhteşem bir haberi vardı. Vatandaşın içindeki "Televole"yi çıkarmak Saadettin için o kadar kolay ki. Mesele şu; memleketimin güzel köşelerinden birinde bir lokantada viagralı kebap yapıldığı iddiası. Vatandaş inanmış bu kebabın o işe yaradığına. Fıındıklı kebap aslında da işte; adı olmuş viagra. Canım olsun, ne olacak; maksat kuşun kalkması. Ehh vatandaş ne manken, ne şarkıcı... Hatta sakalı üç günlük, renk cümbüşü içinde giyinmiş, yok pek bir kıyafete özen. Ama içinde bir "Televole" ateşi var. Saadettin soruyor "peki ne oluyor kebabı yiyince?". Haftanın üç günü bu küçük ufacık, kendi halinde kebapçıda (hani İkinci Bahar tantanası yok yani) uğraşan amcam net cevap veriyor; yatamıyorsun, yatamayınca kuduruyorsun"... Aynen böyle dedi. Gayet ciddi ve içtendi. Hemen yan tarafta yine viagralı kebapı götüren dayım; "bunu yedin mi kriko vazifesi görür" diyor. O da içten söylüyor. "Seviyeli ilişki", "aşkım yok", "hani erkek nerede" diye "Pazar Keyfi" salamuraları gibi kıvırmıyorlar. Yekten söylüyor vatandaş. Halkın kendi yarattığı muhteşem bir "Televole"si var ki, yeme de yanında yat. Aynen örnekte olduğu gibi...

Antalya’da geçtiğimiz cumartesi gecesi konserdeydik (bu konu ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım). Sonrası, öğretmen bir çift geldi yanıma. Yazıları takip ediyorlar. Dediler ki; "Şu televole ile ilgili ciddi endişeler var. Çocukların tüm benliğini sarmış"... Öğretmenler "vallahi iş ciddi; kesin büyük bir etki yapıyor" diyorlar. Etkilemenin de ötesine geçip "onlar gibi yaşama" isteğine doğru bir kayıştan bahsetti öğretmenler. Tam da bunun üstüne bir haber geldi pazar gecesi. Özel Dragos Koleji Kenan Doğulu’yu "Yılın Solisti" seçmiş. Biliyorsunuz şimdi üniversitelerimizden başlayarak aşağıya doğru inen "eğitim yuvalarının" kendilerini tanıtma operasyonlarının başında geliyor "çok izlenen ve dinlenenlere ödül" vermek. Ha okul, ha bayii toplantısı farketmiyor anlayacağınız. Haberde küçüklerin Kenan Doğulu’yu acayip sıkıştırdıklarından söz ediliyor. Soru da şu; "Tuğçe Kazaz ile çıkıyor musunuz?". Çocuk Tuğçe Kazaz’ı biliyor ve takip ediyor hatta örnek de alabiliyor. Çocukların parçaların akorlarını soracak hali yok ya!