The Others HAYATI FİLM

HAYATI FİLM

23.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’de de gösterime giren eski İngiltere Başbakanının siyasi yaşamını konu alan ‘Demir Leydi’ filminin Milliyet Cadde’deki tanıtımında Thatcher’ın adından bile söz edilmeyişi eleştirildi.

HAYATI FİLM

İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher’in hayatı film oldu. 1980’lerin en etkili muhafazakar liderlerinden Thatcher İngiltere’de sendikalar ve sol muhalefete, ‘Soğuk Savaş’ın sonunu getiren süreçte ise Doğu Bloku ülkelerine karşı uyguladığı ödünsüz, sağ radikal politikalar nedeniyle “Demir Leydi” olarak anılıyor. Sovyetler Birliği’ne ağır eleştirilerde bulunan Thatcher’a, dönemin Sovyet Savunma Bakanlığı gazetesi olan Krasnaya Zveçda “Demir Leydi” lakabını takmış, lakap, kısa zamanda Moskova Radyosu’ndan dünyaya yayılmıştı. Thatcher da bu lakabı sevdi ve sert politik duruşunun, kimliğinin bir simgesi olarak benimsedi. İngiltere ile Arjantin arasında kıta sahanlığı anlaşmazlığı sonucu çıkan ‘Falkland Savaşı’ da Thatcher’ın uluslararası alandaki gücünü pekiştirmişti.
Margaret Thatcher’ı Oscar ödüllü aktris Meryl Streep’in oynadığı film Türkiye’de de gösterime girdi.
Milliyet Cadde Eki’nde “Bugün vizyona giren beş film” başlıklı haberde Melankoli, Ejderha Dövmeli Kız, Zenne, Çizmeli Kedi ve Demir Leydi tanıtılmıştı. Ancak, tanıtım yazısında ‘Demir Leydi’nin eski İngiltere Başbakanı Thatcher olduğu vurgusu hiç yapılmamış, unutulmuştu! Yazıda güçlü bir kadının hikayesinden söz edilmekle yetinilmişti:
“Film (The Iron Lady) Yön: Phyllida Lloyd, Oyuncular: Meryl Streep, Jim Broadbent, Iain Glen, Harry Lloyd. IMDB Notu: 5,9. Konu: Erkek egemen bir dünyada, sınıf ve cinsiyet engellerini çökerten bir kadının hikâyesi. Öykü, güç ve güç için ödenen bedeli konu alıyor. İngiltere ve Arjantin arasında yaşanan Falkland Adaları kriz dönemine odaklanan filmde, sıra dışı ve karmaşık bir kadının anlayışlı portresi sergileniyor.”

OKUR ELEŞTİRİSİ: Meltem Sardanlı adlı okurumuz şöyle diyor: “Milliyet Cadde ekinde vizyona giren filmlere bakınca ‘Demir Leydi’ filmi önce kurgu, sıradan bir kadının hikâyesi gibi algıladım. Demir Leydi denilince Thatcher’ın aklıma gelmesine rağmen, filmin tanıtımında Margaret Thatcher dönemiyle ilgili gerçekleri ortaya koyacak bir film olduğuna dair tek bir ipucu bile verilmemiş olmasını çok yadırgadım. Milliyet Sanat gibi kültür sanat haberlerinin öncülüğünü yapmış gazetede hadi diyelim muhabirler genç, bir dönemi bilmiyor, ama editörlerin en azından bu hatırlatmayı yapması gerekirdi diye düşünüyorum.”


OMBUDSMAN’IN GÖRÜŞÜ

Sinema dünyasının tarihi; tarihe damgasını vuran kişilerin hayatını konu alan filmlerle doludur. Dolayısıyla bu tür filmler sanatsal anlamının ötesinde dünya tarihine katkı sağlayacak öneme ve değere sahiptir. Bu nedenle “Demir Leydi” filmi gösterime girdiği İngiltere’de de yankı buldu. Özellikle madenciler büyük tepki gösterdiler. Margaret Thatcher İngiltere’de 1984 yılındaki grev sonrası 15’i hariç tüm ocakları kapatmıştı. O bölgedeki insanların mağduriyetleri tepkilere yol açtı. Film, ‘Soğuk Savaş’ın sonunu getiren süreçte İngiltere’nin yakın siyasi tarihine Thatcher üzerinden ışık tutuyor. Tanıtım yazısında filmin Thatcher’i anlattığı belirtilmeliydi. Uyarısı için okurumuza teşekkür ederiz.



KÖKLÜ OKULDA HIRSIZLIK ŞOKU

19 Ocak tarihli Milliyet İzmir’de bir okulda meydana gelen hırsızlık olayını “Köklü okulda hırsız olayı” başlığı ile verdi.
DHA’nın haberi özetle şöyleydi:
“İzmir’in köklü eğitim kurumlarından Bornova Anadolu Lisesi’nde hırsızlık şoku yaşanıyor... 3 öğrencinin, okuldan 5 barkovizyon cihazı çalıp, bunu Bit Pazarı’nda sattıkları iddia edildi. Suçlarını itiraf eden öğrenciler, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Haklarında kamu davası açılan öğrenciler, tasdiknameleri verilerek başka okullara gönderildi. Eğitimciler, ‘Çok üzgünüz. Okulumuzun bu olayla gündeme gelmesi bizi yaraladı. Çocukça, aptalca bir şey yapmışlar’ dedi. İddiaya göre olay şöyle gelişti:
29 Aralık 2011 Perşembe günü G Blok’taki 5 derslikte barkovizyon cihazlarının yerinde olmadığı görüldü. Cihazlar Çankaya semtinde, Bit Pazarı denilen çarşıdaki bir dükkânda bulundu. Dükkân sahibinin, cihazları satan kişilerden kimlik fotokopilerini aldığını saptayan polis, bu kişilerin okuldaki son sınıf öğrencileri olduğunu belirledi. Öğrencilerden birinin de Öğrenci Meclisi Başkanı olduğu ortaya çıktı.”
Kamil Bıçak adlı okurumuz “köklü” kelimesiyle vurgulanan anlama tepkisini şu sözlerle dile getiriyor:
“Hırsızlık fakirlere özgü, soyu, sopu belli olmayan insanların yaptığı bir eylem değildir. Hırsızlık bir insanın sosyal yaşam standartlarına, ekonomik seviyesine, ailesine, geçmişine. köklerine bakıp karar verebileceğiniz birşey de değildir. Yani Ümraniye’de, Armutlu’da bir gecekondudaki okulda hırsızlık yapılabilir ama okul ‘köklü’ bir okulsa yapılamaz gibi bir algı yaratmışsınız ve sanırim siz de öyle düşünenlerdensiniz. Bu tür önyargılar nedeniyle insanların kimlikleri üzerinden yaptığınız bu küçüçük haberdeki ayrımcılık, kötü koşullarda yaşayan insanlara yönelik yargılarınız açısından yapılmış büyük bir haksızlıktır. Doğrudan açıkça yapılan bir yargı değildir, gizlidir ama okulun köklü olduğu ifadeniz bu algı için yeterlidir ve belli ki bu sizi hayrete düşürmüş.”



‘BU ADAM’ İFADESİ

Alaeddin Pekcur adlı okurumuz ise şöyle diyor: Milliyet’in 15. sayfasında ‘Prof. Atilla Yayla’ya açılan Atatürk’e hakaret davasında mahkûmiyet bozuldu’ başlıklı haberinizin ilk satırlarında geçen, “Bu adam” ifadesi birkaç cümle sonra aynı anlamı içerecek şekilde tekrar ediliyor. Daha sonra cümlelerde de bu durumun devam ettiği gözleniyor. Bu konuda daha dikkatli olunamaz mıydı?”


BAŞKENT ‘WASHINGTON’ OLURSA?

Milliyet Dış Haberler Servisi’nin “Paraları yakarak hayatta kaldı!” başlıklı haberinde Washington eyaleti ile ülkenin başkenti Washington D.C karıştırılmış::
“19 Ocak 2012 - 02:30 Başkent Washington’da yakınındaki Rainier Dağı’na çıkan 10 yıllık Güney Koreli dağcı Yong Chun Kim (66), yanlışlıkla ayağı kayıp bir yamaca düşünce ölüm kalım mücadelesi verdi. Kim, 3 gün boyunca kurtarılana kadar askerlik yaparken öğrendiği teknikleri kullandığını anlattı.” Lale Sönmez adlı okurumuz uyarıyor:
“Kaliteyi çok önemseyen okuyucularınızdan biriyim. 19 Ocak tarihli gazetede, arka sayfada yer alan haberde paraları yakarak hayatta kalan dağcının ‘Başkent Washington’da yakınındaki Rainier Dağı’na..’ çıktığı yazılmış. Biri ‘Başkent’ kelimesini Washington’a yakıştırıp eklemiş olmalı. Washington’un eyalet olabileceği aklına bile gelmemiş. Böyle bir hatayı, sorumlu bir Milliyet elemanı nasıl ve niye yapar?”