Hizbullah da kitapçık oldu

ŞANLIURFA Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Sorgu Bürosu'nca yasadışı Hizbullah örgütüne yönelik yapılan araştırmalar, yakalanan militanların itiraflarıyla da desteklenerek, örgütün yapısı bütün yönleriyle ortaya çıkarıldı.
İstanbul Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi'nde "Türkiye'de terör" konulu teziyle doktor unvanı kazanan Mustafa Bağrıaçık başkanlığındaki sorgu bürosu ekibinin hazırladığı, Hizbullah'ın çalışma şekilleri, faaliyet alanları, yapılanma şeması ve diğer yönlerinin yer aldığı araştırma, kitapçık haline getirilerek, 80 ilin vali ve emniyet müdürüne gönderildi.
Hizbullah'ın hedefinin "sınırsız, sınıfsız ve evrensel olarak şeriat hükümlerinin hakim olduğu İran örneğine benzer inkılap yaparak İslam Devleti kurmak" olduğun belirtilen kitapçıkta şu bilgilere yer verildi:
"Hizbullah bu amacına ulaşabilmek için bir damlanın yayılarak büyümesi misali öncelikle bulunduğu bölgede taban oluşturup yayılmak, bunu yaparken önüne çıkabilecek PKK ve Menzil grubu gibi oluşumlarla silahlı mücadeleyi sürdürüp, gerek yaptığı propagandalarla ve gerekse de diğer gruplara karşı yürüttüğü silahlı mücadeleyle halkı yanına alarak genişlemesini sürdürmeyi amaçlıyor."
Kitapçıkta, Hizbullah'ın, İslami bir devlet yapısına tam olarak ulaşabilmek için şu üç aşamadan geçilmesini şart koştuğu belirtildi:
* Davet gizli - Teşkilat gizli: Örgüt taraftar kazanabilmek için örgüte daveti alenen değil gizlice yapar. Üst düzey sorumlularının da gizli tutulmasını esas kabul eder. Bu ilk aşama olarak kabul edilir. Hizbullah şimdi bu aşamadadır.
* Davet açık - Teşkilat gizli: Bu aşamada örgüte insanların alenen davet edilmeleri, fakat teşkilatın gerek halktan gerekse örgüt mensuplarınden gizli tutulması esastır.
* Davet açık - Teşkilat açık: Şer'i hükümlerin uygulandığı bir devletin kurulmuş olduğu aşamadır. Bu dönemde Hizbullah liderleri, kendilerini tanıtarak devlet yönetiminde söz sahibi olacaktır.

Hizbullah üyelerinde gizliliğin esas olduğunun anlatıldığı kitapçıkta, buluşma ve görüşmelerin birebir yapıldığı, fazla insanla tanışmamaya özen gösterildiği kaydedilerek şu saptamalar aktarıldı:
"Gözaltı ve sorgulamalar sırasında, cemaatin zararının İslamın zararı olduğu düşüncesi çözülmeleri engeller. 'Şeytanın polisine, askerine konuşma, ölmeyi tercih et, büyük günahtan kurtul ve cennete gir' felsefesi uygularlar. Konuşmaları çok zordur. Gözaltında kendilerini her an öldürebilirler. Bu nedenle yoğun güvenlik altında tutulmaları gerekir. Örgüt şemaları çok karışıktır.
PKK'da bir militan tek kod isimle anılır ve bununla yaşamını sürdürür. Ancak Hizbullah'ın örgüt şeması, CIA ve MOSSAD yapılanmasına benzer. PKK'dan çok daha tehlikeli bir örgüttür. Gizlilik kuralı, belli gereği belli seviyeye kadar yükselen örgüt mensuplarına örgüt içindeki aktivitesine göre birkaç tane kod isim verilerek kullandırılır. Bu kod isim uygulamasında diğer illegal örgütlerde görülen uygulamadan farklı olarak çapraz kod isim uygulaması görülmekle birlikte, örgütte alttan üste kimse kimseyi tanıyamaz."