The Others İran'ın cinayet makinaları

İran'ın cinayet makinaları

20.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

İran'ın cinayet makinaları

İranın cinayet makinaları


İran Gizli Servisi SAVAMA'nın üç ajanının 1996'da İstanbul'da iki rejim muhalifini öldürdükten sonra Türkiye'den ayrıldığı ortaya çıktı


       İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın art arda aydınlanan faili meçhul cinayetlerle ilgili işaret ettiği arşivler, cinayetlerdeki İran bağlantısını gözler önüne seriyor.
       Rejim muhalifi iki İranlı'nın dört yıl önce SAVAMA ajanlarınca öldürülmesinde kullanılan silahlardan birinin Sincan'da çıkması, olayların arkasındaki İran bağlantısının önemli delili oldu.
       Uğur Mumcu soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan Tevhid Selam Örgütü üyeleri Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel'in sorgulamaları sonucu Sincan'daki ikinci cephanelikte bulunan silahlardan birinin, 20 Şubat 1996'da Fatih'te Halkın Mücahitleri Örgütü Fransa Sorumlusu Zehra Radjabi ve koruması Ali Panah Moradi'nin öldürülmesinde kullanıldığını, balistik inceleme ortaya koydu.
       Mumcu suikastına karıştığı gerekçesiyle tutuklanan Abdülhamit Çelik'in ve İranlı Reza Berzeger Masoumi'nin de sanıkları arasında bulunduğu bu cinayetin failleri olarak SAVAMA ajanları Naser Sarmadinia, Morteza Mohsen Zadeh, Saeid Keramatinamez ile İranlı diplomat Muhsin Karger Azad'ın isimlerine ulaşan polis, Çelik ve Masoumi'yi cinayetten iki ay sonra yakalayarak gözaltına aldı.
       Çelik, polisteki ifadesinde bu cinayette görev alan ve ismini Ali Horasani olarak bildiği SAVAMA ajanına cep telefonu temin ettiğini kabul ederken, İran'da takip - antitakip gibi ajanlık eğitimi aldığı, İran İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Azad'a da gazeteler hakkında bilgiler aktardığı gibi önemli itiraflarda bulundu.
       Çelik ve Masoumi'nin sorgusu sonucu cinayetin failleri olarak belirlenen İranlı üç ajanın olay sonrası Türkiye'den ayrıldıkları ortaya çıkarken, Azad'a ise diplomatik statüsü nedeniyle dokunulamadı. Azad'ın yakalanmasının mümkün olmadığı resmi yazışmalarla dava dosyalarında yer alan önemli bir bilgi olarak kaldı.
       Üzerinden altı yıl geçen bu cinayette kullanılan susturuculu silahlardan birinin Sincan'da çıkması akla iki olasılığı getirdi. Bu silah ya Azad tarafından cinayet sonrası Tevhid örgütüne verildi ya da bu cinayetle ilgili davada delil yetersizliğinden beraat eden Çelik tarafından cephaneliğe konuldu.

Susturuculu silahlarla öldürdüler

       İranlı rejim muhalifleri Zehra Radjabi ve Ali Panah Moradi, 21 Şubat 1996'da Fatih'de kaldıkları evde SAVAMA (İran Gizli Servisi) ajanları tarafından öldürüldü.
       Halkın Mücahitleri Örgütü Fransa sorumlusu Radjabi ve koruması Moradi'nin Aksaray Yusufpaşa Millet Caddesi 21 numaradaki dairede öldürülmeleriyle ilgili İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün başlattığı soruşturmada, cinayetin İran ajanlarınca işlendiği belirlendi.
       Gözaltına 23 Mart 1996'da alınan İranlı Reza Berzeger Masoumi, ifadesinde cinayetin işlenmesinde SAVAMA ajanlarına yardımcı olduğunu itiraf etti. Kendisinin de rejim muhalifi olduğunu, ancak ajanlar tarafından yakalandığını ve tehdit sonucu yardım teklifini kabul etmek zorunda kaldığını ileri süren Masoumi ifadesinde şunları söyledi:
       "Zili şifreli çalarak apartman ve daire kapılarının açılmasını sağladım. Bir ajan dışarıda bekledi. Üç ajan, asansörde ucuna susturucu taktıkları silahlarla daireye girdiler. Yedi sekiz el silah sesi duydum. Ben merdivenlerden inerek uzaklaştım."
       Cinayetle ilgili soruşturmada, Mumcu suikastı sanıklarından Selam gazetesi ve Selam Vakfı'nda idari işler müdürü olarak görev yapan Abdülhamit Çelik 2 Nisan 1996'da yakalanarak gözaltına alındı.
       Çelik sorgusunda cinayetin işlenmesinde görev alan ve Ali Horasani adıyla tanıdığı İranlı ajana cep telefonu temin ederek yardımcı olduğunu kabul etti.
       İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Çelik ile Masoumi birlikte yargılandı. Çelik'in cinayeti işlediği yolunda yeterli delil olmadığından beraatine karar verildi.
       Masoumi ise 32 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası Yargıtay 1. Dairesi'nce "suçun asli faili" olduğu gerekçesiyle bozulan Masoumi, yeniden yapılan yargılama sonucu iki kez idam cezasına mahkum edildi. Bu cezası daha sonra ömür boyu hapse çevrildi.

İranlı diplomatın kod adı: Cellat

       Masoumi, Emniyet Müdürlüğü'nde kendisine gösterilen birçoğu istihbarat birimlerince gizli çekilmiş İranlı kişilere ait fotoğraf albümünden, cinayette görev alan tetikçileri teşhis etti.
       Masoumi, birçok resim arasından "Cellat" kod adıyla tanıdığı kişinin Mumcu ve Çetin Emeç suikastlarıyla gündeme gelen İran'ın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Muhsin Karger Azad (39) olduğunu belirledi.
       Soruşturmayı yürüten İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün, 4 Nisan 1996'da İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönderdiği fezlekede teşhisle ilgili şu bilgiye yer verdi:
       "Sanık Masoumi, Cellat kod adlı bildirdiği kişiyi, müdürlüğümüzde mevcut resimlerden halen İran Konsolosluğu'nda görevli, İran İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Tahran 1961 doğumlu Muhsin Karger Azad'ı göstererek teşhis etmiştir. Bu konuda tutanak tanzim edilmiş olup, teşhis ettiği resim de eklenmiştir...
       Azad'ın halen İstanbul İran Başkonsolosluğu'nda konsolos yardımcısı olarak görev yaptığı ve diplomatik statüsü bulunduğu için yakalanması mümkün olamamıştır."

Ertesi gün kaçtılar

       Fezlekede cinayete karıştıkları belirlenen diğer sanıklarla ilgili de şu bilgilere yer verildi:
       * Naser Sarmadinia, 20 Şubat 1996'da İran makamlarınca verilme 00122091 seri nolu pasaportla yurdumuza giriş yaparak, 21 Şubat 1996'da aynı pasaportla PK - 254 sefer sayılı Pakistan Havayolları'na ait uçakla Şam - Dubai - Karaçi'ye gittiği,
       * Morteza Mohsen Zadeh, 9 Şubat 1996'da İran makamlarınca verilen 1444138 seri numaralı pasaportla giriş yapıp, 21 Şubat 1996'da aynı pasaportla TK - 826 sefer sayılı uçakla Tahran'a gittiği,
       * Saeid Keramatinamez, 9 Şubat 1996'da İran makamlarınca verilme 1444440 seri numaralı pasaportla Atatürk Havalimanı'ndan yurdumuza giriş yaparak, 21 Şubat 1996'da TK - 826 sefer sayılı uçakla Tahran'a gittiği belirlenmiştir.