İstanbul'a 30 cezaevi bile az

SAVCI Necati Özdemir, İstanbul'da bugün 7 cezaevi bulunduğunu, oysa en az 30 cezaevi olması gerektiğini belirtti. Özdemir, her türlü olumsuzluğa karşın 15 ay görevde kaldığı Bayrampaşa Cezaevi'nde, iyi şeyler yaptıklarını söylüyor. Öncelikle Bayrampaşa'yı basına açtıklarını anlatan Özdemir, "bütün dünya zulüm var dedi. Öyle olmadığını gördü, devlet bundan zarar mı etti" diyor.
Bayrampaşa'nın kötü imajını yıkmak için personeliyle birlikte canla başla çalıştıklarını anlatan Özdemir, "banyo sorunu giderildi, tutuklular sıcak su gördü" diyor. Bir yıl boyunca genel müdür ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ı Bayrampaşa'daki değişikliği görmek için cezaevine davet ettiklerini, ancak getiremediklerini belirten Özdemir, "gelselerdi tarihe geçeceklerdi" dedi. Özdemir, şöyle devam etti:
"Göreve geldikten sonra koğuşlardan başlayarak tüm gri renkleri kaldırdım. Her duvarı başka renge boyattım. Koridorlara yağlı boya tablolar getirdik. Spor salonunu hizmetlerine sunduk, atölyelerde çalışmaya başladık. Kapıların açık olduğu saatlerde karşılıklı gidip gelmeler başladı.
Bir yıl içinde en sorunsuz dönemi yaşadık. Mahkemeye götürülüp getirilirken çok asgari düzeyde yani inanın kişisellikten kaynaklanan ya giden tutuklunun biraz fazla hassasiyeti ya götüren güvenlik kuvvetindeki birim içerisinde bulunan bazı kişilerin fevri davranışından kaynaklanan birkaç küçük hadise oldu. Cezaevinin bütün mekanlarını ilaçladık. Geldiğimizdeki o rezalet görüntüyü silmek için uğraştık."
Döneminde eskinin en çok intihar edilen cezaevi ünvanının da silindiğini anlatan Özdemir, "hatırladığım kadarıyla bir yıl içindeki intihar sayısı 2 ya da 3 oldu. Düşünün 3 bin 500 kişi içinde" diyor.
Özdemir, bir yıl içinde Bayrampaşa'ya gelen herkesin değişiklik karşısında şok olduğunu da söyleyerek, "o insanların yüzlerindeki mutluluğu yaşayıştaki ahengi erdemi görerek ve bunun etkisinde kalarak çıkmıştır" diyor.
Özdemir, tüm tutuklulara da "biz sizi kucaklamaya hazırız sizler de bize, devlete, topluma karşı kin öfke içinde olmayın. Bu yanlıştan hepimiz karşılıklı olarak kurtulmak zorundayız. Bu ülke hepimizin" diye sesleniyor.