Örgütün dışardaki gücünü, Türkiye'nin gücüne katmaya hazır olduklarını söyleyen terör örgütü lideri, buna silahların da dahil olduğunu belirtti
Ankara 2 No'lu DGM'ce idam cezasına çarptırılan terör örgütü elebaşı Sanık Abdullah Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, Demokratik Cumhuriyet için silahları bırakmaya hazır olduklarını duyurdu. Öcalan, "Dışardaki tüm gücümüzü, varlığımızı getirip Türkiye'nin gücüne katmaya hazırız.
Devlet gelin derse silahlarla gelinecektir" dedi.
Önceki gün kendisiyle görüşen avukatları Niyazi Bulgan, Mahmut Şakar, İrfan Dündar ve Aydın Oruç aracılığıyla yazılı bir açıklama yapan Öcalan sınırların dışına çekilme kararını doğru bir adım olarak nitelendirdi. Öcalan'ın açıklaması şöyle:
"Kanın durması için konuşuyorum. Basın - yayın organlarında hakkımda yazılanlar arasından çelişkiler gözlemliyorum. Konuşmayınca niye çağrı yapmıyor, niye adım atmıyor, konuşunca da mahkum niye konuşuyor denilmektedir. Adım atıyorsun bir türlü atmıyorsun bir türlü. Adım atıyorum tek damla kan dökülmesin diye. Eğer yaşanan olumsuzluklardan sorumlu tutuluyorsak gelişmeler karşısında ortaya çıkan olumluluklardan da sorumluyuz.
Gücümüzü birleştirelim
Sınırların dışına çekilme kararı ise, tecrübelerimize dayanarak attığımız en doğru adımdır. Çatışmaları pratikte kaldırmanın en etkili yoludur. Meseleyi çözmek için en rikssiz yöntemdir. Silahları dışarıda bir koz olarak tutma iddiasını reddediyorum. Silahlar koz değildir. Biz hazırız. Demokratik Cumhuriyet için silahları bırakabiliriz. Dışarıda kalınacak süreçte, Türkiye'ye dönüş kongresi yapılacak ve dönme hazırlığı böylece tamamlanacaktır. Dışardan içeriye gelip silahları bırakma çağrısını şimdiden ifade ediyorum. Dışardaki tüm gücümüzü, varlığımızı getirip Türkiye'nin gücüne katmaya hazırız. Devlet gelin derse silahlarla birlikte gelinecektir. Barış için devlet de üzerine düşeni yapmalıdır.
Tüm partilerin Türkiye'ye verdikleri sözlerde dile getirdikleri hukuk reformu ve onun bir parçası olarak genel af ile birlikte silahları bırakabiliriz. Bu şart değildir ancak bütün partilerin halka verdikleri sözlerini yerine getirmelerini bekliyoruz.
Birliktelikten yanayız
Siyasallaşmadan kastım demokratik birlikteliktir. Bölge halkının Cumhuriyetle buluşması ve onunla demokratik birliğidir. Demokratik siyasettir. Demokratik birlik kuvvetini açığa çıkarmadır. 'Türk ve Kürt kuvveti' olarak ayırmak bizim üslubumuz değildir. Biz insan hakları ve demokrasiye dayılı birlikten yanayız.
Türkiye'yi dışarıda diplomatik ve siyasi olarak kuşatma niyetimiz yoktur. Demokratik çözüm çizgisi, PKK'nın çizgisinin yerine geçiyor. Eskiden ilkeydi şimdi somut program haline geliyor. Zorla dayatılırsa da bölücülüğe, ayrımcılığa, dar milliyetçiliğe, politik ve ideolojik olarak karşıyız. Demokratik çözüm gereği demokratik birlik siyasetinin hakim kılınmasından yanayız. Bu vesileyle yine herkesi barışa ve kardeşliğe çağırıyorum."