The Others ‘Polisim’ diyerek barikattan geçti

‘Polisim’ diyerek barikattan geçti

16.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Polisim’ diyerek barikattan geçti

‘Polisim’ diyerek barikattan geçti


Hizbullahçı Zahir Hayva, filmlerdeki gibi kurtulmaya çalıştı. Hayva, ilk operasyonda yaralanınca, evden çıktı, polis barikatından "Polisim" diye geçti. Ancak takipten kurtulamadı; ikinci evde öldürüldü.


       Beş polisin yaşamını yitirdiği, beş Hizbullah militanının öldürüldüğü Van operasyonunda "hazırlıksız çatışmaya girildiği" tartışması yoğunlaşırken; güvenlik güçlerine pusu kuran katillerden Zahir Hayva'nın iki kez polisin elinden kurtulduğu ortaya çıktı. Beklemedikleri bir saldırıyla karşılaşan polislerin üzerindeki can yeleklerin, bomba tahribatına karşı bağışıklık sağlayacak yapıda olmadığına işaret edildi.
       Van'da öldürülen Hizbullah militanlarından Hayva, 1.5 ay içinde iki kez polisin elinden kurtuldu. Hayva'nın, Van MHP Merkez İlçe İkinci Başkanı Sülhettin Kızıltaş'ı öldürdüğü gerekçesiyle 1,5 ay önce gözaltına alındığı öğrenildi. Ancak Hayva, kısa süre sonra "kanıt yetersizliği" gerekçe gösterilerek serbest bırakıldı.

İkinci kez kurtuldu

       Zahir Hayva, önceki günkü operasyonda da kilit rol oynadı. Vali Mithatbey Caddesi Çavuşbaşı Sokak'ta belirlenen ilk hücre evinde kıstırılan Hayva, buradaki çatışmada yaralandı, ancak teslim olmadı. Kurtulamayacağını anlayan Hayva, evden çıkmaya karar verdi. Alınan bilgilere göre, o sırada beklemediği bir bombalı saldırıyla karşılaşan polisin şaşkınlığından da yararlanan Hayva, yaralı halde, elinde tabancasıyla kaçarken kendisini gören güvenlik güçlerine "polis olduğunu" söyleyerek çemberden kurtulmayı başardı.
       Polisin elinden ikinci kez kurtulmayı başaran Hayva, kendisini kan izinden takip eden güvenlik güçlerine, Yenimahalle Şerefiye Caddesi 4. Sokak'taki ikinci hücre evinde pusu kurdu. Evin önüne gelen polislerden üçü, burada tekbir getirerek yaylım ateşi açan Zahir Hayva ile akrabası Murat Hayva tarafından şehit edildi. Hayva'lar, polisin sabaha karşı bomba ve roketatarlı operasyonunda ölü ele geçirildi.

Çelik yelek tartışması

       Beş polisin şehit olması, operasyona hazırlıksız çıkıldığı eleştirilerini de gündeme getirdi. Operasyona katılan Terörle Mücadele Şubesi ekibinden sızan bilgilere göre, Hizbullah militanları polislere beklendiğinden daha ağır silahlar ve el bombalarıyla saldırdılar.
       Daha dayanıklı ve ağır silahlara da mukavemet gösteren dört kiloluk çelik yelekler yerine tabanca ateşine göre üretilmiş çelik yelekler giyen polisler aniden el bombası ve Kalaşnikof ateşi altında kaldılar.
       İçişleri Bakanlığı müfettişleri operasyonla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde Van'da incelemelere başladılar. Operasyonu yürüten Van Emniyet Zeki Çatalkaya, eleştirilere karşı sessizliğini korudu.

1.5 ay önce de kurtulmuştu

       Hizbullah militanı Zahir Hayva'nın gözaltına alınıp bırakıldığı olay 7 Aralık 1999'da meydana geldi. MHP Van Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Sülhattin Kızıltaş (41), bu tarihte uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Evli ve 9 çocuk babası olan Kızıltaş, İstasyon Mahallesi'ndeki evine giderken kimliği belirlenemeyen kişilerce kurşun yağmuruna tutuldu. Vücudunun çeşitli yerlerinden yara alan Kızıltaş olay yerinde hayatını kaybetti. Van Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, ilk açıklamasında, olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatıldığını, araştırmanın sürdürüldüğünü ve şüpheli 11 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Baba Sap: Evlatlıktan atardım

Hizbullah terör örgütünün Van sözde askeri kanat sorumlusu Sebahattin Sap'ın babası Muhittin Sap, oğlunun örgüt üyesi olduğundan haberi olmadığını belirterek, "Bilseydim evlatlıktan reddederdim" dedi.
       Oğlunun cenazesini almak için Van Devlet Hastanesi morguna gelen baba Muhittin Sap, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun evli ve altı çocuk babası olduğunu, liseyi son sınıftayken terkederek tahsiline devam etmediğini söyledi.
       Oğlunun bir örgüt üyesi olduğundan haberdar olmadığını belirten Baba Sap, "Zaten iki yıldır pek görüşmüyorduk. Kendisi rahatsız olduğunu söylüyor, Ankara ve İstanbul'daki hastanelere zaman zaman tedavi olmak için gidiyordu. Oğlumun karıştığı işleri yeni öğrendim" dedi.
       Beyaz eşya ticareti yapan oğlunun son zamanlarda işini bıraktığını ve daha sonra geçimini nasıl temin ettiğini bilemediğini anlatan Muhittin Sap, şunları söyledi: "Hizbullah terör örgütünün yaptıklarını asla tavsip etmiyorum. Şiddetle ve nefretle kınıyorum. Oğlumun bu örgüte bulaştığını bilseydim evlatlıktan reddederdim. Ama bir baba olarak oğlumun ölümüne elbette üzülüyorum."

Mermiler İran kaynaklı

       Hizbullah operasyonlarında ele geçirilen silahlardan bazılarının İran’dan getirildiği belirlendi. Silahlardan bir bölümünün de özellikle Güneydoğu’da kaçırılıp sorgulanan PKK’lılardan alınan bilgiler doğrultusunda terör örgütünün depolarından çalındığı belirtildi. Van’daki operasyonda da teröristler İran kaynaklı mühimmat kullandılar. Van polisi, “Mermi kovanlarında Farsça yazılar tespit ettik" dedi.

İran’a kaçacaklardı

       Polis, “Eğer operasyon yapılmasaydı, örgütün üst düzey yöneticileri 24 saat içinde İran’a geçmiş olacaktı" dedi. Van’da yakalanan iki kişinin, Hizbullah militanlarıyla İran’a gidecek gruptan olduğu bildirildi. Kimlikleri açıklanmayan iki militandan birinin, Hizbullahçıları sürekli İran’a getirip götüren kişi olduğu ve İran’a geçiş organizasyonunu yapan dört kişinin daha arandığı ifade edildi. Hizbullah’ın “mihmandar"ı olan militanın sorgusundan, İran’a geçiş yapacak militanların kimliği saptanacak.

İstihbarat Tahran’dan değil

       Emniyet Genel Müdürlüğü yazılı bir açıklama yaparak, Hizbullah’a yönelik operasyonların istihbaratının İran’dan verildiğine ilişkin haberlerin doğru olmadığını bildirdi. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da, İran’dan bilgi alınmadığını doğruladı.

Yeni elebaşı emir verdi: Şehit olun

       Hizbullah elebaşısı Hüseyin Velioğlu’nun ölü ele geçirilmesinden sonra örgütün liderliğini İsa Altsoy üstlendi. Altsoy örgüt üyelerinden, intikam amacıyla güvenlik kuvvetlerine yönelik saldırılar yapılmasını ve gerekirse silahlı çatışmaya girilerek “şehit" olunmasını istedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden üst düzey bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, Hizbullah üyelerinin önceki gün Van’da özel yetiştirilmiş emniyet birimlerine silahlı mukavemet göstermelerinin de, örgütün üst düzey yöneticilerinden gelen emirlerden kaynaklandığını belirtti.

Pusunun kod adı "çocuk"

       Ahmet Tulgar - Van
       Polis şaşırmıştı. Pencerede küçücük çocuklar vardı. Yakalanan Hizbullah militanlarının ifadelerinde verdikleri adresten bulunan bu üç katlı bina, "hücre evi" olmayabilir miydi? Birazdan arkadaşlarını şehit eden bombalar başlarına yağdığında anlayacaklardı ki, o gece "cihad"a çocuklar çıkarılmıştı!
       Milliyet'in "Caniler çocukları bile kalkan yaptı" manşetiyle duyurduğu olayın ayrıntıları dün ortaya çıkıyor. Operasyonda öldürülen Hizbullah bölge sorumlusu Sebahattin Sap'ın babası Muhittin Sap, hücre evinde en büyüğü dokuz, en küçüğü bir yaşında olan torunlarının adını sayıyor:
       "Zehra Meryem, Mehmet, Abdülhakim ve Gıyaseddin. Bir de gelinim Necla."
       Evde, öldürülen Mehmet Nuri Balka'nın eşi Çiğdem ve oğlu Hamza da var.
       Evde sıkıştırılan Hizbullahçılar, operasyon öncesinde dışarıya sesleniyorlar. Amaç; evde çocuk ve kadınların bulunduğunu söyleyerek polisi duraksatmak.
       Başarılı da oluyorlar. Polis, çocukları vurmamak için eve iyice yaklaştığında bomba yağmuru ve ölümcül ateş altında kalıyor.
       İçeride çocukların bulunması, İstanbul Beykoz'daki çatı - pencereden müdahale yönteminin uygulanmasını da zorlaştırıyor. Ve çatışma başlarken militanlar dokuz yaşındaki Zehra Sap'ı pencerenin önüne getiriyor.
       Bir kilometre ötedeki ikinci hücre evinde de, öldürülen Murat Hayva'nın 8 aylık hamile eşi Mürüvvet, çocukları Muhammet Abdülselam ve Firdevs... Öldürülen Nuri Bal
       Hücre evlerinden çıkan 7 çocuk ve üç kadın Van Emniyet Müdürlüğü'nde bir gün gözetim altında tutulduktan sonra dün serbest bırakıldılar.

Polis acıdı Hizbullah
acımadı

       Tolga Şardan Pekin
       Emniyet Genel Müdürü Turan Genç, Van'daki operasyonda beş polisin şehit olmasıyla ilgili, "Hizbullah ilk kez kadın ve çocukları kullandı. Camlarda siluetleri gören polis, çekingen ve merhametli davrandı. Kaybımız bundan oldu" dedi.
       Operasyon öncesinde gelen bilgilerin, evde kadın ve çocukların bulunduğu yönünde olduğunu söyleyen Genç, "Göz yaşartıcı ve gaz bombası atamadık ama onlar dışarıya ağır silah ve bombayla saldırdı. Şimdiye kadar saldırmamışlardı. Bundan sonra benzer tepkiler gösterebilirler" diye konuştu.

Tantan: Bomba attılar

Pekin'deki resmi gezisinin üçüncü günündeki yemekli sohbet toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ise, "Operasyon kapsamında iki asker gözaltına alındı. Van'daki örgüt evinde kasetler ele geçirildi. Kasetler çözülüyor. Örgütün bilinmeyenleriyle ilgili çok şeyler çıkacak. Kaçanların bağlantıları ortaya çıkacak" dedi.
       Sürekli Ankara'yla görüşerek bilgi alan Tantan operasyonların şansa bırakılamayacağını anımsatarak şunları söyledi:
       "Van'da operasyona gidenler terörle mücadele ve özel harekatçılardı. Polis ve jandarma operasyonda birlikteydi. Bombayla karşılık verdiler. Bir süreden beri Hizbullah'ın silahlandığı belli. Bugüne kadar gizlilik içinde olduklarından devletle çatışmaya girmediler. Şu anda sistemli bir çalışma var."

Örgüt omurgası biliniyor

       Örgütün omurgasıyla ilgili devletin elinde bilgiler olduğunu kaydeden bakan şöyle konuştu:
       "Velioğlu, örgütün üst yönetimi haricinde tanınmıyor. Örgütlenme modeli nedeniyle alt kadro kimseyi tanımıyor. Örgüt, itirafçı ve zayıf unsurlarında kendi iç temizliğini yapıyordu. Ardından dışa açılacaklardı. Türkiye Cumhuriyeti'ni savaş ülkesi olarak gördükleri için kendilerinden olmayan herkesi katli vacip olarak gördüler. Hem PKK'da hem Hizbullah'da hedef Türkiye'ydi. Önümüzdeki zaman diliminde, nasıl büyüdüğü ortaya çıkacak."
       Tantan, her ilde operasyon yapıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
       "Emniyet ve jandarmada eğitim çalışmaları yapılıyor. Hizbullah'ın çıkmadığı illerdeki personel de eğitiliyor. Örgütün her türlü hareketi kayıt altına alındı. Örgütün devletteki örgütlenmesi, disketlerde varsa çıkar."
       Bakan, Van'daki operasyon için İran'dan bilgi geldiği yönündeki iddialarla ilgili yabancı ülkelerden hiçbir istihbarat bilgisi gelmediğini söylerken Genç "Hiç kimsenin yardımı yok. Onlar bizden gerekirse bilgi isteyebilir" dedi.

Şehitlerin cenazesinde Hizbullah'a protesto

Van’da önceki gün Hizbulah militanlarınca girdikleri çatışmalarda şehit olan beş polis, düzenlenen cenaze törenleri sonrası memleketlerinde toprağa verildi. Cenazelerde yakınları gözyaşı dökerken, kanlı terör örgütü Hizbullah aleyhine sloganlar atıldı. 16 yıllık polis memuru Mehmet Ünver için memleketi Osmancık ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Törene Devlet Bakanı Abdülhaluk Çay da katıldı. Çay, Öcalan’ın asılmadığı sürece terörün bitmeyeceğini öne sürdü.