19.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
SEÇİMLERİN yaklaşmasıyla tüm yurtta türban gerginliği artıyor. Siyasiler açıklamalarında türbanı "oy" getirisi olarak kullanırken, öğrenciler de meydanlarda yasadışı gösterilerine devam ediyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün türban konusundaki kararlılıkları beraberinde cezaları da getirirken, türbanın seçim sandıklarındaki gücünün farkında olan liderler, bu gücü kullanmaktan çekinmiyorlar.
İşte türban ile siyasi partilerin vazgeçilmez ilişkisine yaşananlardan birkaç örnek.
FP: Başından beri üniversite ve devlet kurumlarındaki türban yasağına karşı çıkarak, eylemcilerin yanında yer aldı.
YDP: Kocatepe Camii'nde kılınan teravih namazının ardından yapılan türban eyleminde partinin genel başkanı Hasan Celal Güzel de vardı. Çıkan olaylarda 26 eylemci gözaltına alındı.
DYP: Tansu Çiller Bursa'da imam hatip liselerine alınmayan bir grup türbanlı öğrenci ve velilerini kabul etti. Çiller ziyaretçilere "Mesajınızı aldım. Ben başı kapalının da mücadelesini yapıyorum. Zora karşıyım. Gerçek çözüm sandık" dedi.
ANAP: Mesut Yılmaz, ANAP Başkanlık Divanı'nda "Türban bir siyasi partinin simgesi haline geldi. Türban başka, başörtüsü başka, kimse Türkler'in geleneğinden gelen başörtüsüne karşı değil" diye konuştu.
İP, SİP, ÖDP: Partili öğrenciler, üniversitelerdeki türban eylemlerinde solcu öğrencilere yönelik saldırıları kınadılar. Kınama bu partilerin türban yasağına bakışlarını açıkça ortaya seriyor.
DSP: 1998 ekiminde tüm Türkiye'de gerçekleştirilen türban yasağını protesto eyleminin ardından dönemin başbakan yardımcısı ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eylemi "devlete başkaldırı" olarak niteledi. Ecevit "Bazıları başkaldırıyı gencecik kızlarımızın arkasına saklanarak yapıyor" dedi.
CHP: Seçim öncesinde pekçok türbanlı CHP'ye geçti. Partiye katılan türbanlılara rozet takan Deniz Baykal seçimlerde rekabetin FP ve CHP arasında geçeceğini söyledi.