30.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
TAYLAN KÜMELİ / bir kibrit kutusu lezzet
Güçlü bir bağışıklık sistemi beslenmeyle yakından ilişkilidir. Dengesiz ve yanlış beslenme sonucu bağışıklık sistemi yetersiz kalır, bu durum vücut direncinin düşmesine neden olur ve hastalık riskini artırır. Kilo kontrolünün sağlanması, yeterli ve dengeli bir beslenme programının takip edilmesi, fiziksel olarak aktif bir yaşam biçiminin benimsenmesi her türlü hastalık yapıcı öğeye karşı bağışıklık sistemini güçlü kılar.
Maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, limon, portakal, çilek, greyfurt, kivi, enginar, brokoli, fasulye ve ahudududa C vitamini; ayçiçek yağı, zeytinyağı, fındık, badem, soya, ceviz ve fıstık türlerinde E vitamini; havuç, ıspanak, brokoli, domates, pırasa, marul gibi turuncu, kırmızı, yeşil sebze ve meyvelerde A vitamininin bir türevi olan beta karoten bol miktarda bulunur. Bu sebze ve meyveler bol miktarda tüketilmelidir.
Yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalığı önler. Yoğurdun ve yoğurt üretiminde kullanılan laktik asit bakterilerinin bağışıklık sisteminin baskılanması nedeniyle oluşan enfeksiyonları, gastrointestinal sistem hastalıklarını ve kanseri önleyici etkileri bulunuyor.
Fazlası zararlı olabilir
Güçlü bir bağışıklık sistemi için besinlerle daha çok demir, magnezyum, selenyum ve çinko almaya özen gösterilmelidir. Demiri koyu yeşil yapraklı sebzeleri, kırmızı et, tavuk, kuru kayısı ve kuru üzümü; magnezyumu tahıl, sebze, süt ve deniz ürünlerini; selenyumu balık ve diğer deniz ürünlerini; çinkoyu ise yumurta, süt, et, tahıl ve deniz ürünlerini tüketerek alabilirsiniz.Yağ tüketimini azaltın
Daha fazla protein ve daha az yağ kullanımı bağışıklık sisteminin dostudur. Aşırı yağ bağışıklık sistemini baskılar. Bu nedenle beslenme düzeninde hayvansal yağlar yerine özellikle bitkisel yağlar tercih edilmelidir. Ayrıca balıkta yüksek miktarda bulunan omega-3 yağ asitleri de bağışıklık siteminin güçlenmesine destektir.Ekmek mayasından elde edilen beta-glukan bağışıklık sistemini güçlendiren bir maddedir. Hücrelerin mikroorganizmaları daha etkili şekilde yok etmesini sağlar ve vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur.
Uykuyu ihmal etmeyinEkinezya bağışıklık sistemini uyarıp güçlendirerek hastalıklardan korur. Soğuk algınlığına bağlı üst solunum yolları enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olur. Uzun süre kullanımı önerilmiyor. Dönemsel kürler şeklinde (örneğin bir hafta) uygulanarak bağışıklık sistemine destek olması sağlanabilir.
Stres yönetimi, yeterli miktarda uyumak, düzenli egzersiz yapmak, yeterli miktarda sıvı tüketmek, alkol ve sigara gibi vücudun savunma sistemini zayıflatan maddeleri kullanmamak, besin öğelerini yeterli düzeyde tüketmek kısacası yeterli ve dengeli beslenmek güçlü bir bağışıklık sisteminin anahtarıdır.
Gribe karşı egzersiz
Son araştırmalar uzun süreli orta şiddetli egzersiz programının menopoz sonrası kadınlarda grip ve soğuk algınlığı riskini azaltabileceğini gösteriyor. Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nin yaptığı çalışma sonuçlarına göre düzenli olarak haftada beş gün 45 dakikalık orta şiddetli kardiyovasküler sistemi çalıştıran egzersiz programı (tempolu yürüyüş, bisiklete binme) uygulayan menopoz sonrası şişman kadınlarda grip ve soğuk algınlığı riski egzersiz yapmayanlara göre yüzde 50 daha az. Bir yıl süreyle bu programı takip edenlerde soğuk algınlığı riski önemli düzeyde azalırken, egzersiz yapmayanlarda soğuk algınlığının önemli düzeyde arttığı, ayrıca alerjilerin ve diğer problemlerin de daha çok olduğu gözlemlenmiş.