The Others Self servis eğitim

Self servis eğitim

10.01.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Self servis eğitim

Self servis eğitim

Bazı okullarda 'kendi öğretmenini kendin yarat' yöntemi uygulanıyor. Açığın kapatılması için meslek dışından alınan öğretmenlerin ücretleri koruma dernekleri aracılığıyla veliler tarafından ödeniyor

HER yerde olduğu gibi, Kütahya'da da öğretmenlerin sorunlarının başında ekonomik sıkıntılar, sonra da çalışma koşullarının güçlüğü, siyasal baskılar ve soruşturma, ardından da "sürgün" korkusu geliyor.
Kütahya'da öğretmenlerin sorunlarını iki meslek örgütünden üç yöneticiyle birlikte konuşuyoruz. Burada Türk Eğitim Sen ile Eğitim - Sen ayrı örgütler halinde, ama uygar bir anlayışla dayanışma içinde çalışıyorlar. Türk Eğitim - Sen Kütahya Şubesi Başkanı ve Türkiye Kamu - Sen İl Temsilcisi Emin Gül ile Eğitim - Sen Kütahya Şube Başkanı Mutali Akar ve yine Eğitim Sen'in Örgütlenme Sekreteri Kadir Aydemir sorunların çeşitli boyutlarını dile getiriyor. Aynı zamanda Alpaslan İlköğretim Okulu Müdürü olan Emin Gül'ün anlattıklarından bazı satır başları:
"Ekonomik sorunlar elbet en başta geliyor. İkinci sırada ise öğretmen açığımız var. İlimizde 1300 öğretmen açığı olmasına rağmen, son atamalarda ancak 113 öğretmen verildi. Sınıf öğretmeni arkadaşlarımız sabah gelip 6 saat durmaksızın derse giriyor. Bu arkadaşları da öğleden sonra ikinci kademelerde branş derslerine sokarak oralarda da 5 - 6 saat görevlendiriyoruz. Bugün öğretmen arkadaşlarımızın çoğu 10 saatin üzerinde çalışıyor. On saatin üzerinde çalışınca da eğitimde verimlilik düşüyor.
Bazı kuruluşlarda öğretmen bulunamadığı için okul koruma dernekleri, kendi bütçesinden öğretmen tutuyor. Bunlar üniversite mezunları, genelde inşaat mühendislerinden, diğer kamu kuruluşlarındaki memurlardan oluyor. Bunların ücretini veliler ödüyor, en az asgari ücretten ödeniyor. Okulun, sınıfların temizliği için de yine okul koruma dernekleri, velilerin parasıyla hizmetli çalıştırıyoruz. Okullarda hizmetli kadroları çok az. Bizim okulumuzda 2800 öğrencimiz var, buna karşılık hizmetli sayımız sadece sekiz."
Kadir Aydemir, öğretmen açığına değinirken şu örneği veriyor:
"Kütahyamıza geçen yıl 80 öğretmen verildi, bunların içinde veteriner, diş hekimi, ziraat mühendisi var. Bunların öğretmenlik formasyonu olmadan öğretmenlik yapmaları mümkün değil. Bizim önerimiz şu:
Öğretmen okulları tekrar kurulsun. Çocuk ortaokuldan çıktığı zaman, öğretmen olacağım diye girsin, hazırlık sınıfını okusun, yüksek öğrenimini de öğretmen eğitimiyle tamamlasın."
Mutali Akar da bu konuda örnek veriyor:
"SSK'da şeflik statüsüne kadar gelen bir arkadaşımız, benim bir yıl çalıştığım ilköğretim okuluna öğretmen olarak atandı. Bir süre sonra bu arkadaşımız, "Matematiği biliyorum, ama çocukların seviyesine inemiyorum" diye yakındı. İşte öğretmenliğin önemli bir sorunu formasyon sorunudur. Öğretmen olarak yetişmeyen, öğretmenlik yapamaz, yapmamalıdır."

Emin Gül, burada bir genelleme yapmaktan kendini alamıyor:
"Siyasal iktidarların bu eğitim problemini çözmeden ülkemizin hiçbir sorununu çözmeleri mümkün değil."
Öğretmen açığını kapatmak için bir öneri de, emekli öğretmenlerden yararlanılması şeklinde dile getiriliyor. "Ama bu emeklileri en ücra köylere verirseniz, maksat hasıl olmaz" deniliyor.
Atamalarda adil davranılmayışından yakınıyor sendikacılar. Emin Gül, "Yirmi yıl köyde çalışan liyakatlı bir öğretmen şehir merkezine atanmazken, bir subay ve astsubayla evlenen öğretmen arkadaşımız eş durumundan şehir merkezine atanıyor. Köyde 20 yıl çalışmış arkadaşlarımıza da bu imkan tanınmalı" diyor.

Mutali Akar yarım kalan Kütahya Öğretmenevi'nin tamamlanmasını istedikten sonra, öteki konulara geçiliyor. Bunların arasında öğretmenlerin yönetime katılması ağırlık kazanıyor. Kadir Aydemir, bütün atamalarda, ödüllendirmelerde, cezalandırmalarda sendikaların temsilcilerinin katılımının olması gerektiği görüşünü savunuyor, ayrıca bir başka örnek veriyor:
"Sekiz yıllık eğitim için şu anda trilyonlarca liralık para toplandı. Bunlar şimdi müteahhitlere aktarılacak. Hangi müteahhide, nasıl aktarılacak? Nerelere nasıl okul yapılacak? Bu konularda da sendikaların söz sahibi olması gerek. Yoksullukların önlenmesi, en azından şaibenin ortadan kalkması için, şeffaflığın sağlanması için sendika temsilcilerimiz bu kurullarda yer alıp bunları izlemesi lazım."
Mutali Akar, sicil konusuna değiniyor:
"Okul müdürlerinin tuttuğu sicil raporlarının 6 yıl sonrasında, belli bir puanın üzerinde tutturduğunda kademe ilerlemesi veriliyor öğretmene.
Bakıyorsunuz, kimi insanlar ömrü boyunca bundan iki - üç kere yararlanabilmiş, bazı öğretmenler ise hiç faydalanamamış. Bu yöntem, biraz şaibeyi, biraz siyasal etkileri gündeme getiriyor. Bunların şeffaflaşmasını istiyoruz. Yani, okul müdürü bir öğretmenin nesini beğenmiyorsa, onu kendisine açıkça söyleyebilmelidir. Bunlar öğretmenle konuşularak sonuçlandırılıp okula asılmalı. Bizler eksiğimizi bilelim. Kapalı kapılar ardında puan verilmesin."

TÜRK Eğitim - Sen Kütahya Şubesi Başkanı, Türkiye Kamu - Sen İl Temsilcisi ve Alpaslan İlöğretim Okulu Müdürü Emin Gül öğretmen sorunlarıyla ilgili somut tam 61 maddeyi içeren bir rapor hazırlamış. Öncelikle belirtelim ki, bunlar yalnız Kütahya'daki öğretmenlerin değil, hemen hemen tüm öğretmenlerin sorunu. Raporun öğretmen yetiştirilmesine ilişkin bölümlerindeki önerilerin başlıcaları özetle şöyle:
* Anadolu öğretmen liseleri yaygınlaştırılmalı ve Ortaöğretim seviyesinde Anadolu teknik öğretmen liseleri açılmalı.
* Öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumları ayrı bir üniversite bünyesinde eğitim fakülteleri olarak toplanmalı, bu kurumlara önceki maddede sayılan okul mezunları sınavsız olarak alınmalı.
* Öğretmenlerin kendi alanlarında üst öğrenim yapmalarını sağlamak için, öğretmen akademisi kurulmalı.
* Öğretmen yetiştiren okullara öğretmen çocukları için kontenjan ayrılmalı.
* Eğitim fakültelerini bitirenlere göreve başlamadan önce en az 6 ay süreyle, atanacakları okullara uygun okullarda uygulama yaptırılmalı.
* Stajyer öğretmenlere adaylık süresi içinde ders verilmemeli, stajyerlik çalışmaları öğretmenin yetişmesi açısından tam olarak uygulanmalı.
* Hizmetiçi eğitim çalışmaları her dalda, bölgesel ve periyodik olarak düzenlenmeli ve bütün öğretmenler bu çalışmalara katılmalı, programlar çağdaş eğitimin yakalanmasına katkıda bulunacak şekilde düzenlenmeli.
* Her branşta eğitimdeki çağdaş gelişmeleri öğretmenlere ulaştıracak bir yayın sistemi kurulmalı; mesleki yayınlar çoğaltılarak ucuz şekilde öğretmenlere ulaştırılmalı.
* Ön lisans öğrenimi almış sınıf öğretmenlerine lisans tamamlama; lisans öğretimi alan öğretmenlere de lisans üstü eğitim imkanı sağlanmalı.
* Hizmetiçi eğitim yerleri öğretmenlere dinlenme fırsatı da verecek şekilde tatil beldelerinde düzenlenmeli.

Kütahya öğretmelerinin atamalar konusundaki istekleri de şöyle sırılanıyor:
- Öğretmen ihtiyacının daha yoğun olduğu kalkınmada öncelikli illerde hizmet cazip hale getirilmeli ve zorunlu bölge hizmeti kaldırılmalı.
- Çocuğu yüksek öğretim gören öğretmenlerin, bu illere nakillerinde kolaylık sağlanmalı.
- İlden ile sıraya girebilme hakkı yeniden sağlanmalı.
- Hizmet süresi 20 yılı dolduran öğretmenler istedikleri illere atanabilmeli.
- İlokullarda hizmetiçi eğitim kursu görerek atanan (Din, Kültür ve Ahlak Bilgisi, Resim, Müzik, Beden Eğitimi alanlarında) öğretmenler için de kadro verilmeli ve branş öğretmenliğine geçirilmeli.
- Nakiller mayıs - eylül ayları arasında yapılmalı.
- Emekli öğretmenlere ücretle ek ders görevi verilmeli.

Yarın: Öğretmen siyaset istiyor