The Others ŞİRİNCE’Yİ KORUMAK

ŞİRİNCE’Yİ KORUMAK

20.09.2010 - 01:21 | Son Güncellenme:

Eski bir Rum köyü olan Şirince’de alternatif turizmin gelişmesinde yıllardır uğraş veren Sevan Nişanyan evlerindeki yıkım kararının ‘Köylüleri de yaktı’ diye verilmesi eleştirildi

ŞİRİNCE’Yİ KORUMAK

İzmir Selçuk’taki Şirince köyündeki evlerin yıkım kararı onaylandı. Tarihi Rum evlerine sadık kalınarak restore edilen Sevan Nişanyan’a ait 16 ev ile birlikte, köy halkına ait olan ve yaklaşık 10 yıldan bu yana uygulanmayan 39 eve ait yıkım kararını Milliyet “Şirince köyüne Nişanyan cezası” başlığıyla birinci sayfadan verdi.
Haberin devamı bir yargıyı da içeriyordu:
“Nişanyan Şirinceli köylüleri de yaktı”
12 Eylül tarihli Milliyet’te İzmir DHA muhabiri Turan Gültekin imzasıyla yayımlanan haberde şöyle deniliyor:
“Kaçak yapıları hakkında yıkım kararı alan devlet görevlileri ile tartışan Sevan Nişanyan tamamı 1. derece arkeolojik SİT alanı içinde kalan köyde krize neden oldu.”
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz’ün verdiği bilgiye göre “Kesilmiş cezalar, kesinleşmiş mahkeme kararlarıdır. Binaların tamamı yıkılmayacak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan yapılan cumba, sundurma, çatı gibi kaçak kısımlar var, bunların yıkılması lazım. Sahipleri yıkmazsa kesinlikle yıkılacak.”
Mahkemeye itiraz eden Sevan Nişanyan ise “39 binaya tek başıma kalmayayım diye ceza yazdılar” görüşünde.

OKUR ELEŞTİRİSİ
M. Arif Birdinç Milliyet Okur Temsilcisi’ne gönderdiği açıklamada şöyle diyor:
“Sevan Nişanyan’ın Şirince’de inşa etmiş olduğu evler konusu uzunca bir süredir gündeme gelip gitmekte. Sonunda mahkeme yıkım kararı almış, hukuka saygı duymak lazım. Gazetenizin başlığı “Nişanyan köylüleri de yaktı...” Haberin son cümlesi ise “Bunlara ben tek başıma kalmayayım diye ceza yazdılar.” Yani anlaşılan köydeki diğer binalar hakkında alınan yıkım kararı Nişanyan’ın evleri ile birlikte alınmış, Nişanyan otel evleri yapmasaymış 39 - 16 = 23 ev için yıkım söz konusu olmayacakmış. Yargıyı mı ayıplayalım, Nişanyan’ı mı suçlayalım yoksa Nişanyan’ı hedef gösteren haberi mi?
Bir yanda Hrant Dink olayı kurcalanıyor, diğer yanda Nişanyan adeta hedef gösteriliyor. Amerikalı rahibin Kur’an yakma haberi ayrı. Toplumumuzda bazı konularda hassasiyetin aşırı boyutlara ulaştığı bir gerçek... Akın Birdal’a saldıran gencin Batman’daki mitingi de izlediği ortaya çıkmış. Ne olur, haber yaparken Milliyet’e yakışacak başlık ve anlatım ile olsun, insanlarımızda farklı düşünceler oluşmayacak ifadeler kullanılsın. Ciddi sonuçlara yol açacak haberler magazin haberi gibi yayınlanmamalı.”

Haberin Devamı

OMBUDSMAN’IN GÖRÜŞÜ:
Eski bir Rum köyü olan Şirince’de yıkılması düşünülen evler, son yıllarda alternatif tatilin, butik otel ve ekolojik turizmin öncülüğünü yapıyor. Sevan Nişanyan’ın da bu değişimde olumlu katkısı var. Yasalar elbette herkesi bağlar. Ancak “Şirince köyüne Nişanyan cezası” veya “Nişanyan Şirinceli köylüleri de yaktı” derken gazetenin Nişanyan üzerinde bir yargı oluşturmaktan kaçınması gerekirdi. Okurumuzun da belirttiği gibi gerilim dönemlerinde bu tür haberlerde “duyarlılık” en başta medyanın görevidir. Ayrıca Nişanyan’ın yaptırdığı evlerin yıkımı 2000’den beri gündemde. Şirince’de evleri yıkılacak diğer köylülerle ilgili 10 yıllık hukuki süreç dikkate alındığında yasaların Nişanyan’a ayrıcalık tanımadığı da ortada...
Şirince’yi koruyalım ama kişi haklarını da gözetelim, yasal süreçleri önemseyelim.

Yazarlar