Teknoloji ‘müdür bey’in koltuğunu sallıyor

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından Prof. Dr. İbrahim Kavrakoğlu’na hazırlatılan ‘Yeni Rekabet Stratejileri ve Türk Sanayisi’ başlıklı raporda, şirket yapılarının ve şirketlerin yönetilme biçimlerinin değiştiği belirtiliyor.
Özellikle ‘uzaktan yönetim’ gibi kavramların giderek ön plana çıktığına dikkat çekilen raporda şöyle deniliyor; "Bilişim teknolojilerindeki gelişme zaten yönetim hiyerarşisini büyük ölçüde azalttı. Teknolojik gelişim ve yönetim becerilerinin daha da ilerlemesi ile birlikte, yatay organizasyonlara geçilmesi mümkün olabilecek."

‘Mesai kavramı kalkıyor’
Raporda, çalışanlar ile şirketler arasındaki ilişki konusuna da değinilerek, çalışanlardan beklenenin artık fiziki olarak işyerinde bulunmaları ve sürekli belli bir süreyi mesai olarak geçirmeleri olmadığı ifade ediliyor. Rapora göre, çalışanın ilişkisi ‘üretmiş olduğu değere dayalı bir şekil alacak.’ Çalışanlar şirkette pozisyon yerine belli bir projeyi gerçekleştirmek üzere bulunacak. Kâr ortaklığına dayalı çalışma biçimleri yaygınlaşacak.
Şirketlerin müşterileri ile olan ilişkileri de değişecek. Özellikle iletişim teknolojilerinin yaygınlaşması ile birlikte yerel şirketlerin küresel müşterileri ortaya çıkacak. Üreticiden doğrudan temin yöntemi giderek yaygınlaşacak.

Gelecek 20 yılda ön plana çıkacak gelişmeler raporda şöyle öngörülüyor;
• Çalışma süreleri ve şekli değişecek, genelde eğlence-hobi sektörleri çeşitlenip büyüyecek.
• Girişimcilik, bireysellik ve toplumdan fiziksel olarak soyutlanma gibi kavramlar artacak. Bireylerin yaratıcılığı önem kazanacak.
• Gelir farklılıklarının artması ile sosyal patlamalara yatkın bir zemin oluşacak.
• Kürselleşmeye karşı direnen gruplar ve yerel özellikleri korumaya yönelik yapılar ortaya çıkacak. Toplumsal sorunlar, yeni bir devletçilik ve sosyal devlet akımını gündeme getirecek.

Rekabet de değişiyor
Raporda, şirketlerin rekabet gücü değerlendirilirken, eskiden üretilen ürünün kalitesi, fiyatı ve üretim olanaklarının dikkate alındığı, günümüzde ise şirketlerin borsalardaki piyasa değerinin ve ileriye dönük performanslarıyla ilgili beklentilerin önem kazandığı belirtiliyor.

Farklılık kalmıyor
Ayrıca ulusal sınırların giderek zayıflaması, birçok endüstrinin büyüme hızının düşmesi, ürün farklılıklarının azalması, müşterinin daha zor beğenir olması, yaratıcılığın ön plana çıkması, rekabet üstünlüğü için sinerji yaratma gereği gibi unsurlarla rekabetin değiştiği vurgulanıyor.
TÜSİAD raporunda ayrıca, Türkiye’nin rekabet gücünün 2001 yılına göre görece arttığı ve büyüme açısından rekabetçilik sıralamasında 54. sıradan 39. sıraya yükseldiği belirtiliyor. Genel rekabetçilik sıralaması bakımından ise 33. sıradan 29. sıraya yükseldiğine dikkat çekiliyor.