The Others Üçüncü bin yıl turizmi

Üçüncü bin yıl turizmi

20.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Üçüncü bin yıl turizmi

Üçüncü bin yıl turizmi

       Dünya, yeni binyıla geçişi 31 Aralık 1999'da eşi boyutu görülmedik bir coşku ve gösteriyle kutlayacak. Belki matematik ve tarih, yeni binyılın 2000'de değil, ama 2001'de başlayacağını söylüyorsa da artık bu "bilimsel" bilginin fiilen fazla bir anlamı kalmadı. Çünkü herkes, 2000'i yeni binyılın başlangıcı saydı bile. Çok sayıda kent ve ülkede hazırlıklar hızlanıyor. Yıl sonuna doğru giderek artacak bir heyecan ve beklenti kaynağı bu. Bir çok yabancı kent birbirinden ilginç ve çarpıcı etkinlikler için kesenin ağzını açarken, etkinlikleri gölgelemeye aday sorunların üstesinden de gelmeye çalışıyor. Dünyada kitle turizmi başladığından bu yana ilk kez milyonlarca kişi adeta aynı gün ve saatlerde seyahate çıkacak. Bunun doğuracağı ulaşım ve konaklama sorunları da şimdiye kadar görülmedik boyutta olacak. Bir fikir vermek üzere 2000 yılı turizmine bir kaç kentin nasıl hazırlandığını özetliyoruz.

       Paris'in simgesi Eyfel Kulesi'nden 31 Aralık 1999 gecesi saat 23'te aşağıya dev bir yumurta sarkıtılacak. Yumurta yere indiğinde kabuğu çatlayacak ve içinden dev televizyon ekranları çıkacak. Bu sırada 5 kıtadan 2,000 davulcu davullarını gümbürdetecek. Televizyon ekranları, dünyanın dört bir yanından yeni yıl, yeni yüzyıl, yeni bin yıl kutlamalarını naklen yayınlayacak.
       Tam Fransızlara özgü bu zarif ve anlamlı jest, özellikle anglosakson hristiyan ülkelerde 2000 yılını karşılamaya dönük birbirinden ilginç ve yaratıcı kutlama etkinliklerinden sadece bir tanesi... Çünkü bir çok ülkede bunun gibi pek çok etkinlik ve gösteri hazırlanıyor. Bazı ülkelerde planlama ve projelendirmeye bir iki yıl önce başlanmıştı. Her ne kadar bazı etkinliklerin finansmanı içinden çıkılmaz bir karmaşaya dönüştüyse de, bu sorunların devlet sübvansiyonu veya etkin bağışlarla aşılması garanti. Çünkü önümüzdeki yılbaşı, insanlığın hayal gücünü zorlayan ve dünya tarihinde şimdiye kadar görülmemiş ölçüde dev ve yaratıcı kutlamalara sahne olacak. Ve tabii, yine tarihte görülmedik ölçüde bir turizm - seyahat hareketliliğine...
       Bir çok ülkede turizm şirketleri, epey bir süredir Aralık 1999 için otel ve uçak rezervasyonları yapmaya başlamıştı. Batılı gazete ve dergilerin turizm ekleri ve makalelerinde "2000 yılını nerede karşılamalı?" türünden yazılar bir kaç yıldır yayınlanıyordu. Bu nedenle, özellikle anglosakson ülkeleri ve bu ülkelerin kültürel ve dinsel etkisinde kalan yörelerde kamuoyu 2000'i büyük bir heyecanla bekliyor.

       Hristiyanlığın en kutsal merkezlerinden Roma ve Vatikan'a 2000 yılı etkinlikleri çerçevesinde 30 milyon turist bekleniyor. Şimdilik sadece 55 bin yatak var! Romalıları, evlerini turistlere açmaları, gece yatacak yer sabah da kahvaltı vermeye ikna çabaları henüz sonuç vermedi. Bazı İngiliz gazeteleri, "2000'de Roma'ya gitmeyin, yatacak yer, yiyecek içecek bulamayacaksınız" diye uyarıyor.
       Ancak Roma da Vatikan da "bin yılda bir" gelecek böylesi bir turist akınına karşı bazı önlemler aldı. Örneğin Vatikan'da 5 bin otomobillik bir yeraltı otoparkı yapılıyor. Bir çok tarihi bina onarılıyor. Roma, şantiye halinde. Vatikan yetkilileri, turist akınıyla başedebilmek için daha şimdiden bazı sınırlamalar koyuyor: Vatikan'da her turistin ziyaret ettiği Sen Piyer Katedrali???? ve Meydanı gibi bazı mekanlara giriş, "rezervasyonla" olacak. Yani daha şimdiden, otel rezervasyonunu yaptırırken hangi gün bu mekanı ziyaret edeceğini bildirmeyenler buralara sokulmayacak. Çünkü Roma ve Vatikan, 24 Aralık 1999 Noel gününden 6 Ocak 2001'e kadar bir yıl süreyle 140 büyük etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bunların en önemlisi, Papa Jean Paul'ün bir kortejle San Clemente Kilisesi'nden Colosseum'a giderek Kilise'nin "günahları" için insanlıktan özür dileyecek bir konuşma yapması. Bu "günahlar"ın arasında engizisyon ve 20. yüzyıl başında Kilise'nin yahudi düşmanlığı da var.
       Hazreti İsa'nın doğup büyüyüp öldüğü Filistin, hristiyanlık için en kutsal yerlerin başında. Kudüs ve Filistin Özerk Yönetimi'ndeki Beytüllahim, bu kutsal yerlerden sadece iki tanesi. Hazreti Meryem'in, Hazreti İsa'yı Beytüllahim'de doğurduğu yerde 6. yüzyılda yapılan kilisenin ve etrafındaki meydanın yeniden düzenlenmesi için hala finansman aranıyor. 322 milyon doların sadece 100 milyonu bulunabildi. Kilisenin akan damı onarılacak. Paranın gerisi de bulunduğu takdirde meydan yeniden düzenlenip Hazreti İsa'nın yaşı kadar (yani 33) SKAMORE???? ağacı dikilecek. Ancak bu operasyonda şimdilik en büyük sorun para da değil: Kilise'nin yönetiminden Rum Ortodoks, Katolik ve Ermeni Ortodoks kiliseleri sorumlu olduğundan önce bunların, kendi aralarında anlaşmaları gerekiyor!
       2000 yılı kutlamaları pek çok kent için turistik, kültürel ve tarihi bir prestij kaynağı olurken, Kudüs için bir endişe kaynağı. Aşırı dindar yahudiler ????? ve dünyanın sonunun geldiğine inanan tarikat üyelerinin, Kudüs'te sorun çıkartacağı beklentisi var. 31 Aralık günü Cuma'ya rastladığı ve cumartesi günü yahudiler için kutsal gün sayıldığı, o gün çalışmak günah olduğu için yeni yıl kutlamalarının "nasıl" yapılacağı bir sorun... Çünkü özellikle aşırı dindarlar, cumartesi günleri hiç bir şekilde elektrik kullanmaz. Bu nedenle Kudüs'te bir çok bar ve restoranın geceyarısı kapanması gerekecek. Bu ise geleneksel yılbaşı kutlama alışkanlıklarına uymuyor. Özellikle hristiyanlar için anlamlı bir yıldönümünü yahudilerin "aşırı bir hevesle" kutlamasının doğru olmadğına ilişkin görüşler Kudüs basınında epeyce dile getirildi. Turizmciler ise aşırı dindarların katı tutumu yüzünden İsrail'i ziyaret edecek pek çok turistin yeni yılı Kudüs yerine Ürdün veya Beytüllahim'de geçirmeyi tercih edeceğinden kaygılı. Yine de İsrail'in 2000 nedeniyle beklediği turist sayısı 5 milyon... Kudüs'ün en kutsal mekanları ve Mescidi Aksa'da, turist akınına karşı alınacak güvenlik önlemleri için 6.5 milyon dolar ayrılmış. İsrail ayrıca, 2000 nedeniyle ülkeye gelecek her turistin dönüş bileti olmasına da şart koşacak.

       1 Ocak 2000 sabahı güneşi ilk kim görecek tartışması artık duruldu sayılır. Çünkü Büyük Okyanus'un ortasından geçen Uluslararası Gün Çizgisi'nde 31 Aralık saat 24'ü gösterdiğinde 2000 yılı ve yenibin yıl başlayacak. 1 Ocak sabahı Büyük Okyanus'ta güneşin ilk ışıklarını görenler, yeni binyılın ilk güneşine de tanık olacak.
       Büyük Okyanus'taki bu "ilkler"i varlıklı turistlere yaşatmak için buradaki irili ufaklı ada devletleri birbirleriyle yarışıp duruyor. En ücra ada parçalarında bile hummalı bir turizm faaliyeti var. Bunlar, dünya televizyonlarına sık sık yansıyor.
       Ancak bir sorun var: Uluslararası Gün Çizgisi, meridyen gibi düz bir çizgi değil. Girdili çıktılı bir "çizgi" olduğu için bu çizginin gerisine ilerisine düşen yerlerde "saat farkı" ortaya çıkacak. Tam çizgi üzerinde düzinelerle adadan oluşan Kiribati, ülkeyi "iki ayrı güne" bölen Uluslararası Gün Çizgisi'ni, 1995'te doğu yönünde "ileriye kaydırdı". Böylece ortaya, doğuya doğru uzanan bir "zaman kutusu" çıktı. Kiribati bu şekilde, yeni binyıl güneşinin "ilk" görüleceği bölgesini genişletmiş oldu. Bunun, ülkenin turizm girdisine her halde hatırı sayılır bir etkisi olacak.
       Yeni binyılın ilk güneşini görme heyecanını paraya çevirmeye kararlı turizm şirketleri birbirinden orijinal (ve pahalı) turlar düzenliyor. Örnek: Eğer 7,950 dolarınız varsa, 30 Aralık 1999 - 4 Ocak 2000 arasında güney yarıkürede bir jumbo jetle sürekli uçabilirsiniz. Uçakta bir de orkestra çalacak! Güney Afrika'dan yola çıkılıp Buenos Aires ve Santiago'da durulacak. Sonra Yeni Zelanda, Avustralya ve Mauritius üzerinden yeniden Güney Afrika'ya dönülecek. Yol boyunca saat farkları sayesinde bir kaç kez yeni yıla girilecek!

       Bilgisayarlarda tarihle ilgili bilgiler tutulurken bellekte fazla yer kaplamasın diye yılın 4 rakamı yerine son 2 rakamı kullanılır. 2000 yılı için 00 rakamını gören bilgisayar bunu 1900 diye okumaya programlı. Bu büyük bir sorun: 2000 sorunu. Bilgi toplumuna geçmiş ülkelerde bu sorun bir kaç yıldır çözülmeye çalışılıyor.
       Ancak sigorta şirketleri, 2000 Sorunu nedeniyle turizmde ortaya çıkabilecek hiç bir hatayı sigortaya yanaşmıyor. Eğer 2000 Sorunu nedeniyle uçağınız iptal edilse, bavulunuz kaybolsa, ailenizle yabancı bir ülkede asansörde mahsur kalsanız bile bunun için sigortaya başvuramayacaksınız. 2000 yılı için turizm etkinliği düzenleyen şirketler, sözleşmelerine bu konuda uyarı maddesi koyuyorlar. Kimse, 2000 Sorunu'na karşı kişisel sigorta da yaptıramıyor. Çünkü sigorta şirketleri şimdiye kadar hiç örneği yaşanmayan böyle bir durumun mali yükünü kaldırmaya niyetli değil. Sigortacılar, sigortanın "önceden tahmin edilemeyen, aniden ortaya çıkıveren" sorunlara karşı yapıldığını, oysa 2000 Sorunu'nun yıllardır bilindiğini, bu yüzden de sigorta kapsamına alınamayacağını savunuyor. Bazı turizm şirketleri de, 2000 Sorunu nedeniyle karşılaşabilecekleri sorunları en aza indirmek amacıyla yeni yıl sırasında faaliyetine ara vereceğini açıkladı.