The Others Ve grip alarmı verildi

Ve grip alarmı verildi

12.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ve grip alarmı verildi

Ve grip alarmı verildi


Sağlık Bakanlığı bir yazılı açıklama yaparak, Avrupa'da ölümlere neden olan grip salgının Türkiye'ye gelme olasılığının yüksek olduğunu bildirdi


       Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Sefer Aycan, yazılı açıklamasında, son günlerde Avrupa'da grip salgının yaygınlaştığına dikkati çekerek, havaların soğumasıyla birlikte solunum yoluyla bulaşan hastalıklarda ve özellikle grip vakalarında artış beklendiğini kaydetti. Avrupa'daki grip salgınının Türkiye'de de görülme ihtimalini arttırdığını bildiren Aycan, toplumun ve kişilerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini kaydetti.
       Aycan, özellikle ağız ve burun akıntılarının bulaştığı ellerin temizlenmesinin, öksürür aksırırken ağız ve burnun, damlacıklar çevreye sıçramayacak şekilde kapatılmasının hastalığın bulaşmasını azaltacağını söyledi. Aşılamanın salgın olmadan önce yapılması gerektiğine dikkati çeken Aycan, yüksek riskli kişilerde aşı yapılması gerektiğini ifade etti.
       Grip hastalığına yakalananların ise solunum sistemine ait akıntılarının temizlenmesi ve ortamdan uzaklaştırılması gerektiğini vurgulayan Aycan, hastaların bol C vitamini taşıyan gıdalar alması ve istirahat etmesi önerisinde bulundu. Aycan, doktora başvurmadan antibiyotik kullanılmaması gereğini de vurguladı.
       Okulların kapatılmasının, salgının kontrol altına alınmasında bir yararı olmadığını ifade eden Aycan, "Çünkü okulda bulaşma olduysa pek çok öğrenci hastalığı kapmış olabilir. Okulların kapatılmasının nedeni hastalık değil, devamsızlığın yüksek olmasıdır" dedi.

Hastanelere uyarı: Vakaları bildirin

       Ayşegül Aydoğan İstanbul
       Avrupa'yı etkisi altına alan grip salgınına karşı İl Sağlık Müdürlüğü hastanelere bildirim zorunluluğu getirdi. Bugünden itibaren her hastene günlük vaka sayısını İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirecek.
       İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, olası bir salgın için önlem alındığı bildirildi. Hastanelerle yazışma yaptıklarını belirten İl Sağlık Müdürü Mecit Çalışkan, önlem olarak günlük gripli hasta sayısının hergün tespit edileceğini söyledi. Çalışkan, şu ana kadar bulaşıcı hastalıklar şubesine bir vaka bildirimi yapılmadığını da ekledi.
       Öte yandan İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eraksoy, son günlerde çok sayıda grip vakasına rastladıklarını söyleyerek, "Gördüğümüz vakalar olası salgının habercileri olmalı" dedi.
       Türkiye'de henüz ölümlerin olmadığını ancak salgının çok sayıda kişiyi etkileyeceğini kaydeden Eraksoy, paniğe kapılmamak gerektiğini vurgulayarak, "Telefonlarım susmuyor. Sağlık personeli bile aşı olalım mı diye soruyor. Grip olduktan sonra yapılacak hiçbir şey yok" diye konuştu.

Aşı çözüm değil

       Grip aşısının hastalığa yakalanmamak için tek çare olmadığını söyleyen Eraksoy, aşı mevsiminin geçtiğini anımsatarak şunları söyledi:
       "Çözüm eşittir aşı değil. Şu andan itibaren aşı yapılamaz. Risk gruplarına yapıldıysa yapıldı. Aşının hastalığa yakalanmadan, salgınlar başlamadan yapılması lazım."
       Aşı yaptıran kişinin diğer korunma yollarını ihmal etmemesi gerektiğini vurgulayan Eraksoy, grip aşısının bir virüse karşı koruduğunu ancak hastalığa başka bir virüsün de neden olabileceğini söyledi.
       Gribin kolay kolay öldürmediğini, altta yatan bir hastalığa ve yaşlılığa bağlı olarak tehlike yarattığını anlatan Eraksoy, "Grip doğrudan doğruya öldürmez. altta yatan hastalık öldürür. Kalp hastasıysa kalp krizi geçirir, diyabetliyse şeker komasına girer ölür. Grip tüm kronik hastalıkları tetikler" dedi.
       Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Haluk Tokuçoğlu da, bir grip salgını yaşandığını, ancak bunun Batı da salgına yol açan Sidney gribi olup olmadığının bilinmediğini söyledi.

Clinton da yatağa düştü

       Kuzey yarımküre öldürücü grip salgınına tutsak düştü. Hızla yayılan hastalık, Avrupa'da ve Kuzey Amerika'da milyonları kırıp geçiriyor. Aralarında ABD Başkanı Bill Clinton da bulunan birçok insan grip yüzünden yatağa düştü.
       ABD'de, ülkenin batısında görülen salgın, kısa sürede yayılarak Atlantik Okyanusu'nun kıyılarına kadar geldi. Ülkenin hemen her tarafından binlerce hastane, "grip alarmı"na geçti. Grip virüsü yüzünden yatağa düşan Amerikalılar arasında Clinton'ın da bulunduğu Beyaz Saray tarafından açıklandı.
       Avrupa'da salgını en ağır yaşayan ülkeler arasında Almanya, Fransa, Belçika ve İngiltere başı çekiyor. Fransa'da resmi makamların belirlemelerine göre halen birbuçuk milyon Fransız hastalandı. Bu sayının, ocak sonunda 10 milyona ulaşmasından kaygı duyuluyor.
       Almanya'nın hemen her tarafından "grip salgınıyla savaş merkezleri" kurulmaya başlandı. İngiltere'de de hastalığın kaygı verici boyuta ulaştığı duyurulurken, muhalefet, hükümeti "öteki sağlık sorunlarını unutturmak amacıyla salgını abartma peşinde koşmakla" suçladı. İsveç'te, hafta sonunda, 300 kişinin grip salgını yüzünden hastaneye yatırıldığı bildirildi.
       Arnavutluk'ta salgının ilerlemiş durumlarında zatürree ve menenjite dönüştüğü ve bu nedenle son iki günde 10 kişinin öldüğü bildirildi.
       Yugoslavya'da geçen hafta yalnızca başkent Belgrad'da 100 bin kişinin yatağa düştüğü saptandı. Yetkililer, ülkede aspirin dahil birçok temel ilacın tükendiğini bildirdi.
       İtalya'da ise hastanlerde yatak sıkıntısı çekilirken Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, antibiyotiklerin grip virüsü karşısında "aciz" kaldığını bildirdi.

2400 yıllık virüs

       Kuzey yarımküreyi etkisi altına alınan "grip salgını"nın geçmişi çok eskilere dayanıyor.
       İlk salgın milattan önce 412 yılında yaşandı. Ancak bugünkü anlamıyla gerçek grip salgını, 1580'de görüldü. Son 800 yılda insanlığın tanık olduğu "grip salgın"ının sayısı 400 dolayında.
       Tarih boyunca en şiddetli salgın 20. yüzyılın başlarında yaşandı. "İspanyol gribi salgını" olarak anılan bu afet, dünyanın çeşitli yerlerinde 1918 - 1920 arasında 20 milyon kişinin ölümüne yol açtı. Bu salgında ABD'nin Philadelphia kendinde, bir günde 700 kişi öldü.
       1957'de patlak veren ve "Asya gribi" adıyla anılan salgın ise dokuz milyon kişinin yaşamına mal oldu. 1968'deki "Hong Kong gribi" salgını da görüldüğü ülkelerde yüzde iki gibi ağır bir ölüm oranının nedeni oldu.

Depremzede panikte

Dünya'nın birçok ülkesinde grip salgınının ölümlere neden olduğuna ilişkin haberler deprem bölgesi Düzce'de de hastanelere başvuruları arttırdı. Depremzedelerin grip korkusuyla SSK Hastanesi'ne akın ettiği bildirildi.
       Devlet Hastanesi'nin acil servis dışında hizmet veremediği Düzce'de, İspanyol Kızılhaçı tarafından bahçeye kurulan çadırlarda hizmet veren SSK Hastanesi'ne depremzedelerin son haftalarda yoğun başvuruda bulunduğu belirtildi. SSK Hastanesi Başhekimi Dr. Başhekim Dr. Gürhan Konakçı, hastaların büyük bölümünün birçok ülkede yaygın olan Sidney ve İngiliz gribi salgınına yakalandıkları korkusuyla kendilerine başvurduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
       "Başvurular son günlerde giderek artıyor. Hastalarda ilk tespitlerimize göre salgın mahiyette gribe rastlanmadı. Daha çok üst solunum yolu ve akciğer enfeksiyonu rahatsızlıkları var. Bu durum, çadır ve barakalardaki sağlıksız şartlardan kaynaklanıyor.

       Kadromuz yetersiz, uzman doktorumuz yok. SSK İstanbul Hastanesi'nden Salı ve Cumartesi günleri dönüşümlü olarak 10 uzman ve iki pratisyen hekim geliyor. Biz sağlık hizmetini dışarıdan takviye olarak gönderilen doktor arkadaşlarımızla verebiliyoruz. Ameliyat yapılamıyor."

       SSK Düzce Hastanesi'nde 2 yaşındaki kızı Duygu ile birlikte tedavi gören Nurten Kurtuluş, "Ben gribe yakalandım. Kızım ise bronşit oldu. Sağlıksız koşullarda yaşıyoruz" dedi.
       Aydınpınar köyünden geldiğini belirten Hanife Karakaya ise şöyle konuştu:
       "9 aylık oğlum Ahmet ile birlikte tedavi görüyoruz. Köyde bir barakada yaşıyoruz. Oğlumun ateşi yükseldi. Düşmeyince hastaneye getirdim. İkimizi de tedavi altına aldılar. Üst solunum yolu enfeksiyonu olduğumuzu söylediler. Köydeki çocukların büyük bölümü hasta ama benim dışımda çocuğunu doktora getiren olmadı."