Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Urla, ülkemizin ismi en öne çıkan beldelerinden biri.

Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerden kaçmayı düşünenlerin huzuru aradıkları yerlerin başında geliyor.

Urla’ya gelenlerin diğer huzur kentlerine gidenlerden farkı, kafa dinlemek için değil, üretim için buraya gelmeleri.

Yani, her gelen köşesine çekilmek yerine, kente ve üretime nasıl katkıda bulunabilirim diye kafa yormakla kalmayıp, taşın altına elini de koyuyor.

Hafta sonunu, eğitimi konuşmak için Urla’da geçirdik.

Eğitime yönelik uzun uzadıya bir söyleşi gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

Eğitimin sorunlarını ama daha çok geleceğini konuştuk.

İlgi yoğundu ve katılanların çoğu da kadınlardı.

Urla farklı bir belde.

Belediye başkanı kadın.

Hayatın hemen her yerinde de kadınlarla iç içesiniz.

Önceki yıl, Türkiye’nin tüm kadın muhtarları da burada toplanıp, ülkeyi kadınlar yönetse ne güzel olurdu noktasına gelmişler. Bir de slogan geliştirmişler:

Dünya yer yerinden oynar, kadınlar özgür olursa.

Kahve de işletiyorlar, futbol maçı da yapıyorlar.

Sanata da damga vuruyorlar, şirket de yönetiyorlar.

Yaşanan tedirginlikler?

Eğitimci eski milletvekillerinden Ayşe Gürocak’ın yönettiği mini panelde ben ve Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özkan Yıldız vardı.

Eğitimde yaşanan sıkıntılar ve bunların nedenleri üzerine konuştuk.

Katılım yoğundu ama maalesef hemen her yerde olduğu gibi gençler yine yoktu.

Eğitimin önemini gençlere anlatmadığımız sürece eğitimde yol alamayacağımızı kafalarımıza kazımak zorundayız.

Yoksa sadece onların geleceğini değil, ülkemizin geleceğini de riske atmış oluruz.

Urla CHP Kadın Kolları’nın ev sahipliği yaptığı toplantıda, yine kadınlar çoğunluktaydı.

Tedirgin- liklerinin başında da çocuklarının geleceği geliyordu.

Evinde, işsiz olmayan yok gibiydi.

Uzun uzadıya onları anlattılar. Nasıl bir çıkış yolu bulabileceklerini sordular.

Eğitimde yaşanan zikzaklar ve arka bahçe yaratma sevdası belli ki kendilerini fazlasıyla rahatsız etmiş. Bu yüzden, eğitimin partiler üstü olması gerektiği sık sık vurgulandı.

Haberin Devamı

Kadın başkan

Belediye Başkanı Sibel Uyar, enteresan bir başkan.

Köy köy dolaşıyor.

Çünkü ben de bir köylüyüm diyor ve asıl ilgi odağı köyler.

Birkaç köy gezdirdi, keşke tüm köylerimiz o hale gelse!

Bir anlamda kendisini Urla’ya adamış.

Çok becerikli gibiydi ama yine de toplantının yapıldığı salonda bizi soğuktan dondurdu.

Aksilik o ya, tam da toplantı sırasında, kalorifer kazanı arıza yapmış ve biz titreyerek konuşmak zorunda kaldık.

Urla, yüzölçümü bakımından onlarca ilimizden daha fazla bir alana yayılmış durumda.

Yaz nüfusu, kışınkinin dört beş katı.

Ankara’dan İstanbul’a sanki hemen herkes orada.

Öyle isimler sayıyorlar ki o da mı burada diye sormadan edemiyorsunuz.

İlçe henüz beton yığınına dönüşmemiş, çok katlı binaların ve müteahhitlerin istilasına uğramamış.

Zeytin, mandalina, limon bahçeleri ile enginar tarlalarını ilçenin her yerinde görmeniz mümkün.

Rant onları da esir alır mı bilmiyoruz ama onları farklı kılan bu özelliklerini de yitirirlerse, beş on yıl sonra buraya geleni de zor bulurlar.

Haberin Devamı

Pazarları organik gıda cenneti.

Mutfakları da Ege mutfağının bir adım ötesinde.

Karantina Ada’sı ise 100 yıl öncesi sağlık koşullarını, seyahat ve ticaret koşullarını göz önüne getirme açısından eşi bulunmaz bir açık hava müzesi!

Yani yolunuzu bir şekilde buralara düşürürseniz, mutlaka keyifle dönersiniz.

Özetin özeti: Ankara, İstanbul dışında başka bir kente gittiğimizde hemen her yer güzel geliyor. Bu bir tesadüf mü yoksa ülkemiz cennet de hâlâ farkında mı değiliz!..