Vitrin Çikolatasız olmaz

Çikolatasız olmaz

14.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çikolatasız olmaz

Çikolatasız olmaz
14 Mart 1998
Nora ROMİ

Pek çok tatlıyı hayatımdan çıkarabilirim. Ama çikolatasız yapamam. Sütlü, sütsüz ya da beyaz, hiç fark etmez; çikolatasız olmaz.

Özellikle kadınların hayatında çikolatanın farklı bir yeri olduğu artık tıp dünyasında da kabul edildi. Çikolatanın içinde mutluluk veren bir madde olduğuna da kuşku yok. Yıllar önce hemen hemen her gün hatta günde iki kere tatlı yiyen ben, son birkaç yılda tatlıdan iyice soğuduğumu fark ettim. Hatta geçen ay 10 gün tatlı yememiş, bunu birden "canım tatlı istiyor" diye bağırdığımda idrak etmiştim. Dediğim gibi tatlıyı unutuyorum ama çikolatayı asla unutamıyorum. Dolayısı ile çikolata dünyası ile ilgili her şeyi takip ediyorum. Örneğin Downtown'da "Muerto per chocolate" (Çikolata için ölürüm) adlı bir tatlı var ki ah!
Ayrıca yeni açılan çikolatacılar da oluyor. Son olarak Belçika'dan Neuhaus çikolataları ülkemize geldi. Mağaza zinciriyle 140 senedir bütün dünyaya çikolata dağıtan Neuhaus'da pralinli, likörlü müthiş çikolatalar var. Hatta çikolataların zedelenmemesi için yapılan ve Bollotin adı verilen özel kutular da bu markanın yaratıcısı Jean Neuhaus'un karısının tasarımıymış. Üretilirken İngiliz çikolataları 48 saat, Amerikan çikolataları 10 saat şeker ve kakao çekirdeğiyle karıştırılırken burada işlem 72 saat sürüyor. Sonuçta sıkı bir çikolata ortaya çıkıyor.
Etiler Nispetiye Caddesi'nde açılan mağazaya bir uğrayın. Pahalı olmasına rağmen zevkinize göre 1 - 2 tane deneyebilirsiniz. Bir yere misafirliğe giderken çiçek niyetine de götürebilirsiniz...

Hırsızlara dikkat
Sizleri (ve tabii kendimi) uyarmak durumundayım. Son zamanlarda çevremden duyduklarıma göre çanta hırsızlığı çok fazla artmış. Havaların güzelleşmesiyle kendimizi sokağa atıyor, yeni heves alışverişler yapıyoruz. Biz işin keyfini çıkarırken bizi soymak için fırsat kollayanlar çok fazla. Üstelik Nişantaşı - Topağacı tarafındaki hırsızların özellikle L. Vuitton çanta peşinde olduklarını söylemeliyim. Kendisi pahalı olan bir çantanın içinde iyi para vardır diye düşünebilirler. Ayrıca bu çantaların da bir piyasası oluşmuş. Yani çantaları satarak da para kazanabiliyorlarmış. Dikkat edin. Kollardan çalabildikleri gibi arabalara da saldırıyorlar.
Çantasız dolaşmak bir kadın için çok zordur. Ama gündüzleri elinizde değil de omzunuzda taşıyabileceğiniz çantalar taşıyın. Çantalarınızı asla açık bırakmayın. Başka bir şeyle ilgilendiğinizde, bir yerde kahve içtiğinizde onu unutmayın. Mümkünse sapını sandalyenizin bacağına geçirin. Çantalarınızı ikinci plana ittiğiniz anda bir daha onları göremeyebilirsiniz.

Çiçek yerine kare
Matematiği sever miydiniz bilmiyorum. Ben severdim. Notlarım da fena değildi. Ama okul bitince matematikle alakamın kesilmesine memnun olmadığımı söyleyemem. Ondan sonra da rakamlarla tek ilgim hesap makinesi doğrultusunda oldu.
Kim derdi ki moda yazıları yazmak için kıyafetleri ve yeni sezon ürünlerini incelerken matematik yine karşıma çıkacak diye! Yok, yok, patronlarla, kesip biçmeyle uğraşmıyorum. Sadece modellerdeki geometrik desenlerin hakimiyeti beni böyle düşündürdü. Çantalar kare, dikdörtgen şeklinde. Ayakkabıların önleri bile keskin hatlarla kesilmiş. Kıyafetlerde de böyle keskin çizgiler var. Nedense bu sezon yuvarlak pek revaçta değil.
Annemin böyle kare ve sert bir çantası var. Yanında yürüyemiyorum çünkü çanta bana çarptığında canımı çok acıtıyor. Ama kendime böyle kareli, parça renkli bir etek almayı düşünüyorum. Zaten ben çiçekli şeyleri pek sevmem.