Vitrin Yazı kendinize zehir etmeyin

Yazı kendinize zehir etmeyin

29.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yazı kendinize zehir etmeyin

Yazı kendinize zehir etmeyin


Kumların üzerinde sereserpe güneşlenme devri bitti. Kansere davetiye çıkarmak istemiyorsanız güneşle randevunuzda temkinli olun


       Yaşamımızın vazgeçilmez ihtiyaçlarından güneş, birçok faydasının yanında ışınlarına gerektiğinden fazla maruz kalındığında birçok deri hastalığının ortaya çıkmasına yol açıyor. Ozon tabakasının incelmesiyle yeryüzüne ulaşan ultraviyole fraksiyonlarının yoğunlaşması, güneşin zararlı etkilerini daha da artırıyor. Ultraviyole ışınlarının deride oluşturduğu etkilerin akut ve kronik olarak iki şekilde ortaya çıktığını belirten Amerikan Hastanesi Dermotoloji Bölümü uzmanlarından Doç.Dr.Yasemin Oram, bu ışınlarla oluşan en önemli akut etkinin güneş yanıkları, kronik etkinin ise deri yaşlanması ve deri kanserinin gelişmesi olduğunu kaydediyor.

Erken yaşta önleminizi alın

       Şiddetli güneş ışınlarına maruz kalan kişilerde ortaya çıkan akut güneş yanıklarının deride genişlemesi (vazodilatasyon) ile kızarıklık (eritem), ödem, daha şiddetli durumlarda su dolu bartıların (vezikül ve büller) görüldüğünü söyleyen Oram, deride yanma, kaşıntı, sıcaklık artışı gibi belirtilerin yanı sıra üşüme, titreme, halsizlik, baş ağrısı, tansiyon düşüklüğü gibi sistemik belirtilerin de izlendiğini ifade ediyor. Çocukluktan itibaren maruz kalınan kümülatif ultraviyole ışınlarının etkisiyle şiddetli güneş yanıklarının deri kanserineyol açabileceğini söyleyen Oram, özellikle açık renk gözlü ve tenli orta yaş üzeri kişilerde derinin güneşe açık bölgelerinde daha belirgin olan her tür lezyonun incelenmesi gerektiğini vurguluyor.

Güneş kremleri yüzde yüz koruma sağlamıyor

       Oram, güneş yanıklarından korunmada en uygun yaklaşımın kimyasal ve fiziksel güneş koruyucularının kullanılması olduğunu vurguluyor. Kimyasal koruyucuların ultraviyoleyi absorbe eden ince kremler olduğunu söyleyen Oram, bu tür kremlerin günlük kullanımlar için daha uygun olduğunu belirtiyor. Işığı yansıtarak etkilerini gösteren fiziksel koruyucuların ise deriye uygulandıklarında kalın bir tabaka oluşturmalarından dolayı günlük kullanımlar için daha zor olduğunu söylüyor. Güneşte çabuk kızaran açık tenli kişilerin güneşe yeni çıkarken yüksek faktörlü koruyucuları kullanmalarının uygun olduğunu belirtirken, hem UVB hem de UVA'ya karşı koruyan ürünlerin tercih edilmesini öneriyor. Bu koruyucuların güneşten yüzde yüz koruma sağlamadığını vurgulayan Oram, koruyucuların ideal olarak güneşe çıkmadan bir saat önce uygulanmasını ve gün içinde tekrarlanması gerektiğini söylüyor.
       Oram, güneş yanıklarının tedavisinde yanığın derecesine göre değişik uygulamaların önerildiğini ifade ediyor. Hafif güneş yanıklarında soğuk uygulaması, serinletici sulu pudralar, nemlendirici vücut losyonları ve hafif etkili (kortikosteroidli) kremlerin yeterli olduğunu belirten Oram, şiddetli yanıklarda aspirin ve diğer ağrı kesiciler, hızlı ve kısa etkili sistemik kortikosteroid enjeksiyonlar ile ödemin fazla olduğu hastalarda ise ıslak pansumanların uygulanmasını söylüyor. Oram, şiddetli yanıklarda bu tedavilerin doktor kontrolünde olmasını önemle vurguluyor.