Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Negatif haberlere öylesine alıştık ki başarıya hasret kaldık.

Hemen her alanda bizi ulusça gururlandıran haberler yok mu, elbette var? Ama arada kaybolup gidiyorlar. Tıpkı Hitit Üniversitesi’nden iki hocamızın başarıları gibi!

Bir de “parçalanmış öğretmen aileleri” şeklinde, artık kronikleşen ve derin yaralar açan haberler var ki sadece bakıp geçiyoruz. Ekran bağımlılığı ise artık hayatımızın bir parçası oldu!..

Dünyanın en iyi bilim insanlarının sıralandığı listeye, Hitit Üniversitesi Polimer Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Deniz ile Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Kabak girmeyi başardı.

Haberin Devamı

Stanford Üniversitesi’nden Dr. John P.A. Ioannidis tarafından yönetilen bir araştırma ekibi, standart atıf göstergeleri temelinde dünyanın en iyi 159 bin 684 bilim insanını kapsayan (ilk yüzde 2) bir veri tabanı oluşturdu.

Bu sıralama, atıf göstergeleri, bilim insanlarının atıf sayıları, H-indeks değerleri, ortak yazarlıkları ve kariyer boyu etki faktörlerine bağlı olarak hesaplandı.

Çalışmada, bu göstergeler kullanılarak, bilim insanları, 22 bilimsel alan ve 176 alt alanda sınıflandırıldı.

İTÜ ilk sırada ama!..

Dünyanın en iyi bilim insanlarının sıralandığı listeye, 39 bilim insanıyla Türkiye’den en fazla akademisyeni giren üniversite İTÜ olurken, yüzde 2’lik dilim baz alınarak hazırlanan listede, Hitit Üniversitesi’nden sadece Polimer Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Deniz ile Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Kabak yer aldı.

Prof. Dr. Vedat Deniz’in tüm dünyada 27 bin 568 kişi arasında kendi alanı içindeki sıralaması 327, Prof. Dr. Bülent Kabak’ın tüm dünyada 48 bin 453 kişi arasında kendi alanı içindeki sıralaması 598 oldu.

Vedat Hoca haklı olarak soruyor:

“Anadolu’nun ortasında, Çorum’da 2006’da kurulan Hitit Üniversitesi, maalesef hâlâ kampüsleşememiş ve birçok altyapı eksikleri olan bir üniversitedir.

Bu üniversitelerde bilim ve araştırma yapmak gerçekten çok meşakkatli ve neredeyse imkânsız bir iş olmaktadır.

Bütün bu dezavantajlara rağmen biri ben olmak üzere 2 akademisyen, “Dünyanın en etkili bilim insanları” listesine girmeyi başardı.

Haberin Devamı

Peki, Anadolu şehirlerimizdeki imkânsızlıklar ve kurulma sancıları çeken üniversitelerimizin haberleri önemli bir haber değil midir?..”

Hocam haklı. Hem de çok haklı. Yıllardır zaten biz de aynı mücadeleyi veriyoruz.

Medyada eğitimin de, bilimin de adı yok gibi!

Peki, üniversitelerde var mı?

Hemen her yıl bol keseden dağıttıkları ödüller arasında eğitime, bilime, üretkenliğe, farkındalığa yönelik tek ödül gören var mı?..

Ne olur görün artık!

Parçalanmış öğretmen ailelerinin yaşadıkları dramı defalarca yazdık.

Yazmaya da devam edeceğiz.

Çünkü böyle bir dayatma hiçbir mesleğe yapılmıyor!

Dahası, aile bütünlüğü anayasal bir haktır.

Onun da ötesinde, kendi mutlu olmayan ve aklı ailesinde olan bir öğretmen, nasıl verimli bir eğitim yapacak ve nasıl mutlu öğrenciler yetiştirecek?

Bu aileleri birleştirmek o kadar zor mu?

“Eşi özel sektörde çalışan sözleşmeli öğretmenim.

Eşimle aramızda 1400 km mesafe var. Yanına gidebilmek için 5 vasıta değiştirmem gerekiyor.

Haberin Devamı

Bu da demek oluyor ki ben eşimi, ancak sömestir tatilinde ve yaz tatilinde görebiliyorum.

Eşim yanıma gelemiyor çünkü bu ekonomik sıkışıklık döneminde ancak borçlarımızı ödeyebiliyoruz.

Devletin en temel görevlerinden biri aile birliğini sağlamak iken bizi 3.5 yıl ayrı yaşamaya mahkûm bırakıyorlar.

İkisi de sözleşmeli olan öğretmenler 1 yıl sonunda eş durumu kullanabiliyor.

Biz de onlar kadar aileyiz. Aynı haktan yararlanmak istiyoruz.”

Doğrusu bu mu?

Çocuklarımızı resmen ekran bağımlısı haline getireceğiz.

Hem de devlet eliyle!

İşin garibi, bir de bununla övünülüyor!

MEB, her gün uzaktan eğitim yetmezmiş gibi şimdi de hafta sonları sanal dershane açmış!

20 bin soruluk set hazırlanmış, 38 milyon kez görüntülenmiş!

Güya, öğrenciyi sınava hazırlıyor!..

Özetin özeti: Pandemi sürecinin açtığı derin yaralar koronadan daha büyük olacak!..