Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Abbas GÜÇLÜ

TÜRK eğitim sisteminin en önemli özelliği, eğitim düzeyi yükseldikçe, çocukları köreltmesidir. Yani, düşünme, yaratma, sorgulama yeteneklerini olumlu yönde geliştirmesi yerine, var olanı da yok etmesidir.
Okullara söyleşiye gidince, bunu çok açık görebiliyorsunuz. Yaş ve sınıf büyüdükçe hem soru azalıyor, hem de içerik kalıplaşıyor. Halbuki, daha eğitim sisteminin kalıpları içinde şekillenmemiş çocuklar, öylesine özgün sorular soruyorlar ki, işte gerçeğin ta kendisi bu diyorsunuz.
80 ili temsilen yüzlerce çocuğun katıldığı 1. Çocuk Meclisi'nin, "Daha iyi bir çevre, daha güzel bir yaşam için" yayınladığı deklarasyonu okuyunca, yine aynı duyguya kapıldım. Yaşları küçük, eğitimleri az ama, hedefleri büyük. İşte bazıları:
* Sevgi, en büyük güçtür; sorunlarımızı kavga ile değil, sevgi ile halledelim.
* Daha iyi bir yaşam için, büyükler ahlaklı davaranarak küçüklere örnek olsun.
* İnsanlar gizli iş yapmasın. Rüşvet, torpil olmasın.
* Çevreyi yok etmeyen bir teknoloji istiyoruz.
* Şu andaki eğitim bize yetmiyor. Öğretmen eksiği var. Dil öğretimine önem verilmesini istiyoruz. Zorunlu eğitim 11 yıla çıkartılsın.
* Bilim adamlarına değer verelim.
* Tarihi eserleri koruyalım.
* Ülkemizde göçlerin azalması için, her yerde herkese eşit imkanlar, işler verilsin ki, köylerdeki tarlalar sahipsiz kalıp, çoraklık ve kıtlık olmasın.
* Herkesin işi, aşı, evi, bahçesi, arabası, parası olsun.
* Besinlerin üretildiği yerler temiz olsun, sık sık denetlensin.
* Sigara, esrar, kokain ve alkolden uzak duralım.
* Her ilde tam teşekküllü hastaneler olsun.
* Türkiye'nin her ilinde, köyünde kütüphane, sinema, tiyatro, çocukluğumuzu doyasıya yaşayacağımız oyun sahaları istiyoruz.
* Trafikte sabırlı ve hoşgörülü olmalıyız. İtfaiye ve ambulanslara yol ayırın. * Aramızda fakir, özürlü, şivesi değişik arkadaşlarımız var. Hiçbir insanı ayırt etmeden herkese aynı değeri verelim.
* İnsanların yapmak istemediklerinin, zorla yaptırılmadığı bir dünyada yaşamak istiyoruz...
Cumhurbaşkanı Demirel gibi gönülden katılmaktan başka ne diyelim. Teşekkürler çocuklar, teşekkürler Tetra Pak...

İstanbul Üniversitesi rektör adaylarını dinledikçe içim sızlıyor. 500 yıllık tarihi misyona sahip İstanbul Üniversitesi'nde, bu kutsal görevi hakkıyla yürütecek başka bir aday yok mu?
Daha önümüzde 10 gün var. Üniversitenin geleceği için mutlaka yeni adaylar çıkmalı. Yeni rektör, iyi laf, iyi kulis, iyi koltuk, iyi vaat dağıtan değil, hizmet adamı olmalı. İÜ'nün böyle birine öylesine çok ihtiyacı var ki! İş işten geçmeden, önünüze konulanı değil, en iyisini arayıp, bulup, yüreklendirip seçmelisiniz.



Yazara Email A.Guclu@milliyet.com.tr