Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Siyaset dışında yazacak, konuşulacak ne var ki diyenlere, binlerce konu başlığı sıralayabiliriz. Dijitalleşme de onlardan biri. Adeta, hayatımızı esir aldı. Görünen o ki daha da alacak.
Fujitsu tarafından küresel çapta yaptırılan araştırmaya göre, önümüzdeki 5 yıl içerisinde, şirketlerin neredeyse tamamı, dijital evrim geçirmek zorundaymış, yoksa ayakta kalmaları mümkün değilmiş!
Dünyanın en büyük şirketlerine göz attığınızda da bunu çok net görebiliyorsunuz.
Listenin en tepesinde, yüzlerce yıllık sanayi devleri değil, son 30 yılda kurulan dijitaller var.
Eğitimde de farklı bir durum yok.
Tıpkı evlerimizde ve yaşamın genelinde olduğu gibi hızla dijitalleşiyoruz.
Bu da bir anlamda bizi bu alanda daha hızlı yenilik yapmaya zorunlu kılıyor!
Peki, bu değişime hazır mıyız?
Daha da önemlisi, bu konuda, tüketen olmanın ötesine geçebilecek miyiz?
FATİH Projesi, Bilişim Sınıfları, Kodlama dersi gibi cesur adımlar atılsa da saman alevi gibi bir an için parladı ve yok oldular...
Çok daha fazlası gerek!..
Dünya daha değişecek
Fujitsu’nun araştırmasına göre, dünya yakın bir zamanda, tahminlerimizin çok ötesinde değişecek.
Değişime kafa yoranlar ayakta kalacak, uyduramayanlar yok olup gidecek.
İşte araştırmadan bazı satır başları:
İş liderlerinin yüzde 92’si, şirketlerin evrim geçirmesi gerektiğini düşünüyor.
Yüzde 75’i, sektörlerin temelden değişeceğine inanıyor.
Yüzde 72’si, dijital dönüşüm için stratejik işbirliğine olumlu bakıyor.
Yüzde 52’si, 5 yıl sonra, şirketlerin mevcut durumlarını koruyamayacağını öngörüyor.
Yüzde 71’i de dijitalleşen dünyada işletmelerin rekabetçi kalabilmek için daha hızlı yenilik yapmaları gerektiğine inanıyor. Bu konuda Fin yöneticiler yüzde 97 ile başı çekerken, İspanya’daki yöneticiler yüzde 36 ile son sırada yer alıyor.
Dönüşümün nedeni müşteri
Dışarıdan baktığımızda çoğu iş dünyası lideri, rakiplerinden (yüzde 31) önce dijital dönüşüme karşı kuruluşlarının verdiği tepkiyi yönlendiren en etkili grup olarak müşterileri işaret ediyorlar (yüzde 45).
Sektörlerinde dijital dönüşüme kimin öncülük ettiği sorulduğunda, yöneticilerin sadece yüzde 12’si kendilerini gösterirken yüzde 45’i de kendi sektörleri dışında yeni kurulan şirketleri ve diğer kuruluşları işaret ediyor.
Yeniliğe karşı çıkanlar?
Fujitsu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve EMEIA ile Amerika Bölgesi Başkanı Duncan Tait, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
Dijital dönüşüm, iş modellerini ve gelir akışlarını, operasyonları ve süreçleri, müşteri ilişkilerini ve sunulan hizmeti ve çok daha fazlasını dönüştürüyor.
Endişeye neden olan aslında tam da bu potansiyel. Olası yararlara karşın, yöneticilerin üçte biri (yüzde 33) dijital dönüşümü hayata geçirmek istemediğini net bir şekilde ifade ediyor.
* Tüm dijital paydaşlar, bu dönüşüm içinde birlikte hareket ederse, kuruluşlar sadece dijitalleşmekle kalmaz, aynı zamanda dijital çağın sunduğu tüm kazanımları inovasyona ve yenilenmeye dönüştürerek ilerleyebilirler.
Peki, sosyolojik değişim?
Doktorların, mühendislerin, hukukçuların, polisin, işletmecilerin insana bakış açısı ile eğitimcilerinki çok farklı.
Bir eğitimci bir gence önce insan olarak bakar, diğerleri ya bir sayı ya da bir hasta, suçlu, tüketici, çalışan veya detay olarak görür.
Oysa, her şey ama her şey, sadece insanları değil, tüm canlıları ve cansızları da içine alacak şekilde, daha yaşanılır bir ülke ve dünya için olmalı.
Giderek dijitalleşen dünya umarız bunu pas geçmez!..
Özetin özeti: Dijital Çağ’a ne kadar hazırız? Verilen rolü mü oynayacağız yoksa rol dağıtanlardan biri mi olacağız?..