Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitim ve bilim, eğer hakkıyla yaparsanız, dünyanın en pahalı ama geri dönüşü en yüksek yatırımlarından biri!..

Eğitime, bilime, Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan ülkeler, dünya bilimine katkı sıralamasının en tepesinde yer almakla kalmayıp, demokrasiden yaşam standardına, hukuktan ekonomiye, her açıdan dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alıyorlar…

Bu çerçeveden bakıldığında, eğitime, bilime ve Ar-Ge’ye ayrılan kaynakların büyüklüğü kadar, doğru kullanımı da çok önemli.

Petrol ya da doğalgaz zengini ülkeler de eğitime ve bilime çok para harcıyor ama onların gelişmesi için gerekli özgürlük ortamı yaratılamadığından arkası gelmiyor!

Haberin Devamı

Bir de bizim gibi ülkeler var. Devlet bütçesinde olduğu gibi aile bütçesinde de en büyük pay eğitime ayrılıyor! İşte bu noktada asıl önemli olan, bu kaynakların ne kadar doğru kullanıldığı?..

Geriye dönüp biraz baktığımızda, ne devletin bu konudaki yatırımlarında ne de ailelerin çocukları için yaptıkları harcamalarda, verimlilikten söz etmek mümkün değil. Daha vahim olan ise israfın akıl almaz boyutlara ulaşması!

MEB, adeta proje çöplüğüne döndü. Üniversitelerde de durum farklı değil. Çünkü yapılan harcamaları denetleyen yok. Yapılan denetimler ya hepten göstermelik ya da “Onları eleştirmek topuğumuza kurşun sıkmak anlamına gelir” diye örtbas ediliyor!..

Örneğin her yıl 100 milyon civarında ders kitabı basılıyor ama neredeyse tamamı kapağı açılmadan çöpe atılıyor. Örneğin kuş uçmaz, kervan geçmez yerlere fakülte ve yüksekokullar açıyoruz ama birçok bölüme tek öğrenci dahi kayıt yaptırmıyor! Örneğin normal öğrencilerin yedi katı fazla masraf yaptığınız meslek lisesi öğrencilerine, “Unutun şimdi onu, üniversiteye gidin” diyoruz. En acısı da üniversite mezunu gençlerimizin neredeyse üçte ikisinin aldıkları eğitimle hiç alakası olmayan işlerde çalışıyor olmaları!..

Yeni kaynaklar?

Yeni dönemde, eğitimdeki israfı önlemenin yanında, yeni kaynakların bulunması da olmazsa olmazların başında geliyor. Niye mi?

- İlk 100’deki iyi bir Amerikan üniversitesinin bütçesi bizim tüm üniversitelerin bütçesinin toplamından daha fazla.

Haberin Devamı

- Devlet, özel toplam Ar-Ge harcamamız, bırakın devletleri, büyük bir dünya şirketinin Ar-Ge’ye ayırdığı kaynaktan daha az!

- Öğrenci başına yapılan harcamalara, öğretim kadroları ve bilim insanlarına verilen maaşlara baktığımızda da onlarla sürdürülebilir bir yarışın içine girmemiz mümkün değil.

İşte bu nedenle, eğitime, bilime, teknolojiye, Ar-Ge’ye, yeni ve çok daha büyük kaynaklar yaratmalıyız, kontrolünü de çok daha iyi yapmalıyız.

Mevcut kaynakların dışında yeni kaynaklar nasıl yaratılır, mevcut kaynaklar çok daha verimli hale nasıl getirilir?

Gelin onu da sesli düşünelim:

- Bilişim vergisi, EBA’nın bilişim altyapısı için kullanılmalı.

- Varlık Fonu gibi bir de Eğitim Fonu kurulmalı ve alınan her türlü verginin belirli bir oranı buraya aktarılmalı.

- Okul yapımı tümüyle yerel idarelere ve TOKİ’ye bırakılmalı. Yeni mahalleler kurulurken, rantın dik alası yaşanırken, bölgedeki okulları da yasal mevzuatlar çerçevesinde her yıl yüzbinlerce konut üreten ve onlardan nemalananlar yapmalı!

Haberin Devamı

- Aynı kent içerisindeki temel yatırımlar ortak olmalı. Her bankanın önce kendi bankamatiğini koyup, onca masraftan sonra şimdi ortak ATM’ye geçmeleri gibi, her okul, her üniversite, her kurum, aynı yatırımı yapıp, sonra da atıl durumda çalıştırılmamalı!

- Okulları nitelikli, niteliksiz diye ayrıştırma yerine, her mahalledeki okulu, en iyi hale getirmek için çaba harcanmalı, velilerin en azından servis ve dershane için harcadıkları paranın bir bölümü, en yakınlarındaki okulların en iyi hale getirilmesi için harcanmalıdır.

Milyonlarca konut üreten bir ülke, eğer yılda üç, beş bin okul ve birkaç yüz yurt yapamıyorsa, bu işte bir anormallik vardır!..

Denetim şart?

Eğitim ve bilime yönelik yatırımlar, keyfe keder olmaktan çıkarılmalı ve atılan her adımda, tek referans kaynağı akıl ve bilim, denetleyen kurumlar da kesinlikle bağımsız olmalıdır.

Bu yapılmadığı sürece, varlık içinde yokluk çekenler gibi ağlamaya, sızlamaya, birbirimizi eleştirmeye devam ederiz.

Özetin özeti: Eğitim ciddi bir iştir ve gerekli özenin gösterilmesi gerekir!..