Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı el ele vererek meslek liselerini sıradan okullar haline getirdiler. Şimdiki hedefleri ise fen liseleri. Fen liselerine ilk darbeyi ÖSYM vurmuş ve çok büyük kan kaybına uğramışlardı. Üniversiteye girişteki puan kaybı nedeniyle son sınıflarında öğrenci kalmamıştı. Yıllarca süren mücadeleden sonra, yeni sınav sistemiyle biraz rahatlar gibi oldular. Ama şimdi yine tartışmaların tam odağındalar. İlk yakınma üniversiteyi kazananların açıklanmasından sonra ortaya çıktı. Fen liselerindeki not ortalaması bir hayli yüksek olduğu için örneğin 5 üzerinden 4 olduğunda, 4, 50 olarak kabul edildi ve 4'ün altındaki öğrenciler Orta Öğretim Başarı Puanı olarak 50'nin altında puan aldılar. Oysa ortalaması düşük bir başka okulda ortalaması 4 olan bir öğrencinin OÖBP 70 civarında oldu. Bu yüzden daha şimdiden fen liselerinden kaçış başladı. İkinci yarı yılda bu kaçış daha da hızlanırsa hiç şaşırmamak gerekir!..
       Fen liselerine ikinci darbe ise Milli Eğitim Bakanlığı'ndan geldi. Bakanlık geçen yıl aldığı bir kararla bir anda fen liselerine başvuru koşullarını değiştirdi. Geçen yıla kadar Türkçe, Matematik ve Fen Bilgisi derslerinin not toplamının 10 olması başvuru için yeterken, bir anda her dersin en az 4 ortalamaya sahip olması zorunluluğu getirildi. Dolayısıyla 6 ve 7'nci sınıftayken böyle bir kuraldan haberi olmayan öğrenciler, Matematik ve Fen'den 5 üzerinden 5 ortalama tuttursalar bile Türkçe'den 3 aldılar diye fen liselerine başvuramadılar. Bunun üzerine öğrenciler mahkemeye başvurdu ve bakanlık geçen yıl yanlışını düzeltti. Şimdi aynı mağduriyet bu yıl için de geçerli. 8. sınıf öğrencileri 6'ncı sınıftayken aldıkları 3'ler yüzünden şimdi fen liselerine başvuramıyorlar. Oysa onlar 6'ncı sınıfta öğrenim görürken böyle bir kural söz konusu değildi. Bakanlık geçen yıl olduğu gibi hatasını bu yıl da düzeltmeli ve başvuru için 6 ve 7'nci sınıflardaki notları değil, sadece 7'nci sınıf ortalamasını ya da eski sistemi dikkate almalıdır.
       Gençlere yapılacak en büyük kötülük, onların hayallerini yıkmaktır. Ama nedense biz bunu alışkanlık haline getirdik. Öğrenci olup da sistemden kazık yemeyeni bulmak çok zor. Daha önce de defalarca yazdım, çocukları, gençleri, velileri, öğretmenleri devlete karşı soğutan, duygularını köreltenlerden mutlaka hasap sorulmalıdır. Yaptıkları yanlış yanlarına kar kalmamalıdır. Bu genelgeyi geçen yıl kim çıkarttı? Talim Terbiye'nin bu yılı da kapsayan kararını kimler iptal etti? Neden hala dayatmacı bir tutum sergileniyor? Tek tek araştırılmalıdır.
       Başka makamların müdahalesine ve mahkeme kararlarına gerek kalmadan Bakan Bostancıoğlu, bu sorunu çözmelidir. Çözeceğine de inanıyoruz!..


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr