Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Görünen o ki hemen her konuda her şeyin en doğrusunu hâlâ Ankara biliyor!
Bizim gördüklerimiz, bildiklerimiz, tümüyle bir göz yanılmasıymış.
Hem siz, biz kim oluyoruz ki? Ankara ne diyorsa, doğru odur.
Eğer öyle olmasa, devletin koskoca bakanları şöyle tespitlerde bulunurlar mıydı?
Türkiye büyüyor, gelirimiz artıyor, ekonomi ve eğitimimiz çağ atladı, en önemlisi de herkes bizi kıskanıyor!
İnanırsınız, inanmazsınız, takdir edersiniz, etmezsiniz, o sizin bileceğiniz bir iş.
Hadi artık yüzünüz gülsün, gönlünüz rahat olsun, geleceğiniz aydınlık olsun. Çünkü eğitimde hem yerliyiz, hem milliyiz, hem de dünya lideriyiz! Aksini savunan varsa hodri meydan?
İşte Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın 2018 yılı bütçesi üzerinden, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadan önemli satır başları ve miniminnacık değerlendirmeler:
Eğitimde çağ atladı
1) Eğitimi ihmal ederseniz, her alanı ihmal etmişsiniz demektir.
Böylesi bir görüşün altına kim imza atmaz ki ama sanki önemli olan laf değil icraat!
2) Eğitim sisteminde tek değişiklik, 4+4+4 değişikliğidir.
Bakan Bey, değişiklikten ne anlıyor, sanki önce onu anlamak gerekiyor. Değişikliğin sırrı nerede başlıyor, nerede bitiyor?
3) Derslik başına öğrenci sayısı 36’dan 23’e düştü!
Ya o bu ülkede yaşamıyor ya da biz! En azından büyük kentler dışında diyebilirdi!
4) Öğretmen maaşı dolar bazında 2 kat arttı.
Hayda, öğretmenler niye bunun farkında değil hâlâ! Peki ya alım gücü?..
5) Nitelikli bir eğitimi ve herkes için eğitimde fırsat eşitliğini, değişmez, daimi hedef olarak görüyoruz.
Buna kim hayır diyebilir ki! İktidara yeni gelenler için hedef olabilir ama 16 yıllık bir iktidar için değil!
6) Her bir öğrencimizin, ilgi ve yeteneği doğrultusunda, istediği okula gidebilmesi mümkün olabilecektir.
Hep söyleniyor da hayata geçtiğini galiba hiç göremeyeceğiz!
7) Önümüzdeki dönemde devlet-millet iş birliğiyle ikili eğitimi de ortadan kaldıracağız!
Sözde, her yıl kalkıyor ama değişen bir şey olmuyor. Yılda yüz binlerce konut yapan bir ülke için bu sorun değil ama işte hâlâ başaramadık!
8) Türkiye’nin eğitimi dün de iyiydi, bugün daha iyi.
Eee, o zaman, biz niye boşu boşuna telaşlanıyoruz ki! Büyüklerimizden daha mı iyi bileceğiz, neyin iyi, neyin kötü olduğunu!
9) Eğitim sistemimiz dünyaya uyum sağlayamadığı için müfredatı değiştirmek zorunda kaldık.
Haydaaa, hani eğitim sistemimiz dün iyi, bugün daha iyi ve 4+4+4’ün dışında hiçbir şey değişmemişti?..
10. İstenilse bile tek tip insan yetiştirilemez. İki çocuğu olan aileler bile bu çocuklarını aynı yetiştiremiyor!
Yetiştirilebilse, demek ki yetiştirilecek! Allah’tan yetiştirilemiyor ama ortada bir gerçek var ki el birliğiyle sınavlardan nefret eden tek tip bir nesil yetiştirdik.
11. Mutlu bireyler olarak yetişmesini istiyoruz!
Halk ister, iktidarlar yapar. Halkı mutlu etmek isteyenleri, tutan mı var?..
Özetin özeti: Eğitimde, ortak hedefler, ortak amaçlar var. Peki, o zaman bu kafa karışıklığı niye? Gelin önce aynı dili konuşup, sonra da bu yükü hep birlikte sırtlanalım...