Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Özel üniversitelerin yaygınlaşmasından sonra akademik kadro sıkıntısı had safhaya çıktı. Gazetelerde hemen her gün çarşaf çarşaf öğretim elamanı aranıyor ilanı var. Buna karşın hocalığa, bilim adamlığına ilgi gösteren yok. Farklı nedenlerle kendilerini akademik hayatın içinde bulanlar ise bu işe bulaştıklarına bin pişmanlar...
       Doktor ve doçent adaylarını canlarından bezdiren engellerin başında Kamu Personeli Dil Sınavı (KPDS) geliyor. Eskiden KPDS'yi aşamayan doçent olamıyordu. Şimdi de doktor. Akademik hayatta profesörlüğe giden yolda yabancı dil elbette olmazsa olmaz kurallardan biri olmalıdır. Ama bugünkü şekliyle mi, işte o tartışılır...
       KPDS'nin içeriğinin değiştirilmesi ya da benzeri başka bir yabancı dil sınavı, öteden beri hep gündemde, ancak düne kadar ortaya konmuş somut bir çalışma yok.
       YÖK bu konuda suskunluğunu sürdürürken, genç öğretim üyeleri patlama noktasına geldi. Tıpta Uzmanlık Sınavı TUS'u aşamayan pratisyen doktorlar gibi pek çoğu zor günler geçiriyor. İçlerinde "intihar" noktasına gelenler bile var. Bütün yaşamları, bu sınava endekslenmiş durumda. KPDS'yi aşamadıkları için bir türlü doçent olamıyorlar. Kendi alanlarında örneğin fen bilimlerinde çok başarılı olsalar bile, dil barajını aşamadıkları için bütün emekleri heba oluyor...
       KPDS, akademik yaşamda böylesine önemli hale gelince, barajı aşmak için her türlü yöntem de en azından bir kez denenmeye değer bulunuyor. Yılda iki kez tekrarlanan sınavı ilk girişte kazanamayanlar öncelikle daha fazla ders çalışıyor. İkinci, üçüncü de yine olmazsa bu kez özel derse yöneliyor. Dört ve beşincide ise artık legal olmayan yöntemler devreye giriyor. 15, 20 bin doları bastıranların çok az yabancı dil bilseler bile barajı rahatlıkla aştıkları dilden dile dolaşıyor. Girdikleri ilk iki ya da üç sınavda 30'u aşamayanların bir sonraki sınavda 70 barajını aşması bu söylentileri giderek yaygınlaştırıyor...
       KPDS konusuna kesinlikle neşter atılması gerekiyor. Ama YÖK bu konudan ısrarla kaçınıyor. Yoksa YÖK'te de mi benzer durumda olanlar var? Örneğin YÖK üyeleri, YÖK çalışanları ve rektörler yeniden bu sınava alınsa ne kadarı barajı aşabilir?..
       Hem KPDS'yi şaibelerden kurtarmak, hem de genç akademisyenleri intihar noktasına getirmeden yabancı dili en iyi şekilde öğrenmelerini teşvik için bazı yenilikler yapılabilir. Örneğin, yurtdışında doktora yapanların bile zaman zaman aşamadığı KPDS genel anlamda değil, ilgili bilim dallarında yapılabilir. Ya da bütün dünyada geçerliliği olan Toefl alternatif olarak kabul edilebilir.
       Özetin özeti: YÖK ya da hükümet bu konuya artık el atmalıdır!..


Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr