Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı gibi çocuklarımızın geleceğine yön veren bir kurum, bırakın yargıyı kandırmayı, bunu aklından bile geçirmemeli. Ama maalesef bu mümkün. Hem de belgeleriyle!..
MEB bürokratları, iki yılda bir bakan ve sınav sistemi değiştiği için sanıyorlar ki, yaptıkları yanlarına kar kalacak. Ama günün birinde hukukçu bir veli çıkıyor ve onlara, sadece hukuk dersi vermekle kalmıyor, yargıyı nasıl kandırdıklarını da belgeleriyle ortaya koyuyor. Bundan sonrası, yargının ve siyasetin görevi. Eğer onlar da, hukukun üstünlüğünün gereğini yerine getirmeyeceklerse, söyleyecek sözümüz yok!..

Boş kontenjanlar?
Sınav sisteminden kaynaklanan hatalar nedeniyle, fen ve anadolu liselerinde hemen her yıl 7-8 bin kontenjan boş kalıyor. Hem de en iyi liselerde ve kapıda yüz binlerce öğrenci o okullara girmek için can atarken!..
Peki, bu hata bir yapılır, iki yapılır, sonsuza kadar devam eder mi?
Eğer yaşadığınız ülke Türkiye ve muhatabınız da MEB ise her şey mümkün!
Avukat Sevinç Özer, geçen yıl, oğlu Taylan Işık Özer için bu konuda müthiş bir mücadele verdi. Milyonlarca öğrenci gibi onun çocuğu da SBS’ye girdi ve tam da bir üst tercihine girmek için sıra beklerken, MEB tarafından kayıtlar bitirildi. Sadece o kadarla kalınsa iyi. Fen ve anadolu liselerinde kayıtlara son verilirken, kolejler, imam hatipler ve meslek liselerinde kayıtlara devam edildi.
Bunun üzerine Avukat Özer, Danıştay 8. Dairesi’ne başvurarak, yürütmeyi durdurma davası açtı. Tıpkı, bu yıl İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın açtığı gibi. Dava uzadı uzadı ve sonunda veliyi haklı buldu.
Ortada haksız bir uygulamanın olduğuna karar verildi ve durum MEB’e iletildi.

MEB dalga geçiyor
MEB’in savunması ise vahim ötesi ve daha da acısı, bu yıl için bu mümkün değil ama gelecek yıl sistemi değiştiririz deyip aynen yoluna devam etti.
İsterseniz gelin önce Avukat Özer’in bu konudaki değerlendirmesine bir göz atalım. Sonra da MEB’in cevabi yazısına.
“Geçen yıl oğlumuz için açtığımız davada Danıştay 8. Dairesi, imam hatiplerdeki kontenjanların ön kayıtla doldurulması, buna karşın anadolu ve fen liselerindeki boş kontenjanların boş kalmasına yönelik kılavuz maddesinin yürürlüğünü durdurdu. Mahkeme kararının hem bizim hem de tüm öğrenciler için yerine getirilmesi ve bir üst tercihimiz olan Burak Bora Anadolu Lisesi’ne kayıt yapılması için MEB’e başvurduk. Aslında karar tüm öğrencileri ilgilendiriyor. Halen geçen yıl liseye girenler bu yürütmenin durdurulması kararından faydalanabilir.
MEB’in gönderdiği yazıda, bizim isteğimizin kabul edilmeyeceği ifade edildikten sonra, son paragrafta kısaca şunu yazıyor: Mahkeme kararına göre tüm öğrencilere yeni bir yerleştirme yapılması gerekmektedir. Karar doğrultusunda tüm öğrencilere yerleştirme yapamayız. Bu uygulamanın yapılması şu anda olası bir durum değildir. Söz konusu mahkeme kararı ancak bu yıl hazırlanacak olan 2013 yılı SBS Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu’nda değerlendirilebilecektir.”
Fakat bu yılki SBS Kılavuzu’nda da aynı şekilde düzenleme yapıyorlar. Yani imam hatipler dolacak, anadolu ve fen liseleri, anadolu öğretmen liseleri, boş kontenjanlar ve birer sınıf eksikle eğitime başlayacaklar. Yani MEB yine mahkeme kararını yerine getirmiyor!..”

Ve işte o karar
“Taylan Işık Özer yapılan yerleştirme sonucu Haydarpaşa Anadolu Lisesi’ne yerleştirilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararına göre yerleştirmesinin yapılmasını istediği Burak Bora Anadolu Lisesi (İngilizce) ile ilgili durumu incelenmiştir. Burak Bora Anadolu Lisesi’nin kontenjanı 150 olup adı geçen öğrencinin ilk tercihidir. Yerleştirme sonrası öğrenci buraya 432. sırada yedek olabilmiştir. Yedek yerleştirme dönemi sonlandıktan sonra bu okula en son 130. yedek öğrenci atanmış, bütün yerleştirmeler sonrasında 114 öğrenci kaydını bu okula yaptırmıştır. Yerleştirme işlemi sonlandığında okulda 36 adet boş kontenjan kalmıştır. Ancak Taylan Işık Özer’den yüksek puan alıp bu okulu tercih eden 302 öğrenci daha sırada olduğundan yeni bir yerleştirme yapılsa bile 36 boş kontenjana bu öğrencinin yerleşebilmesi çok zor bir ihtimaldir.
Mahkeme kararına göre tüm öğrencilere yeni bir yerleştirme yapılması tüm öğrencilerin 8 ay boyunca öğrenim gördükleri okullar arasında sirkülasyon yapılması, okul türlerinin de değişebilmesi anlamına gelmektedir. Bu uygulamanın yapılması şu anda olası bir durum değildir. Söz konusu mahkeme kararı ancak bu yıl hazırlanacak olan 2013 Yılı SBS Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu’nda değerlendirilebilecektir...”
Özetin özeti: Eğer bu ülke hukuk devleti ise verdiği kararın arkasında durur. Kararını yok sayanlara hesap sorar. Kontenjanların tümü doluncaya kadar kayıtlara devam eder!..