Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YÖK, bu konuda Cumhurbaşkanı Sezeri fazlasıyla etkilemiş. Yeni arayışlar içerisine girmesinin önünü kesmiş. Oysa biraz da Milli Eğitim Bakanlığının kaynaklarına göz atsaydı ya da üniversiteleri dinlemiş olsaydı, veto gerekçeleri çok daha farklı olabilirdi.Sezer, yasanın tümünü veto etmemekle, bu konuda önyargılı olmadığını ortaya koydu. Ama hazırladığı gerekçeyle yeni tartışmalara zemin hazırladı. Oysa bu konuda, her şeye rağmen YÖKü koruyan taraf değil, tarafsız bir hakem konumunda olmalıydı.Meslek lisesi mezunlarının nasıl mağdur edildiklerini anlamak için konunun içine girmek gerekiyor. Sorunun bugüne kadar çözülememesinin nedeni, önceki başbakan ve bakanların, konunun içine girme yerine, YÖKün verdiği tek yönlü bilgilerle yetinmeleriydi. Şimdi Cumhurbaşkanı Sezer de aynı yanılgının içerisine düştü.Anayasal bir kuruluş olarak YÖKe değil de kime güvenecek diyenleriniz çıkabilir. Ama ona karşın Milli Eğitim Bakanlığı da, Üniversitelerarası Kurul da en az YÖK kadar ciddiye alınması gereken kurumlar. Onların bu konuda ortaya koyduğu veriler ile YÖKün verileri taban tabana zıt. O halde doğruyu bulmanın yolu, olayı enine boyuna araştırmak olmalıydı.Sezer, gerekçeli kararında, mesleki eğitimin önemini uzun uzadıya anlatıyor ve bugüne kadar bir mağduriyetin söz konusu olmadığını dile getiriyor. Buna inanmak çok zor. Önümüzdeki günlerde, kendisine ulaştırılan bilgilerin hangi noktada eksik ya da yanlış olduğunu, yine devletin resmi rakamlarıyla ayrıntılı bir şekilde ortaya koyacağız. Bu demek değil ki hükümetin yasa tasarısını, noktası virgülüne kadar destekliyorum. Bunun böyle olmadığını ve en fazla eleştiriyi bizim getirdiğimizi, bu köşeyi sürekli izleyenler bilir. O halde neye itiraz ediyorum:Hükümet nasıl ki TBMMdeki sayısal üstünlüğünü kullanarak bir dayatma içerisine girdiyse, Çankaya da YÖKün dışındaki seslere kulağını tıkayarak bir başka yanlışta ısrar ediyor.Ortada bir sorun var ve bu sorun kesinlikle çözülmelidir.Sezer, meslek lisesi mezunlarının farklı alanlara yönelmesinin kaynak israfı olduğunu işaret ediyor. Doğru bir tespit. Ama kendi alanlarıyla ilgili fakültelere yönelmelerinin ne sakıncası olabilir? Elektrikten mezun olan elektrik mühendisliğine, makineden mezun olan makine mühendisliğine girişte diğer lise mezunlarıyla eşit koşullarda yarışsa, bunun kime, ne zararı olabilir?Belli ki YÖKün yönlendirmesi söz konusu. Gerekçeli kararda meslek lisesi mezunlarının yükseköğretim kurumlarına girişte bir mağduriyetleri söz konusu değil deniyor. Anlaşılan o ki Çankayaya, meslek lisesi mezunlarının sadece meslek yüksekokullarına girişleriyle ilgili bilgiler sunulmuş. Sezer, keşke zaman ayırıp bu okullardan birkaçını gezse de öğrencilerin gerçek görüşlerini öğrenebilse. Ama nerede...İmam hatiplere gelince: Bu konuda da tüm taraflar olaya farklı yönlerden bakıyor. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Bu kafayla, bu yaklaşım tarzıyla çözüme ulaşmaları da mümkün değil.Olayın ideolojik boyuttan kurtarılıp, pedagojik zemine oturtulması zamanı şimdi değilse ne zaman? Kısır tartışmaları bir yana bırakıp Çankayanın duyarlılıklarını dikkate almak gerekiyor.Özetin özeti: Ortada bir sorun var ve bunun sağduyuyla çözülmesi gerekiyor. Ama sanki taraflardan hiçbiri çözüm istemiyor. Uzlaşma yerine gerginliğin tırmanması bu yüzden... aguclu@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Sezerin YÖK yasasını veto gerekçeleri, YÖKün bugüne kadar ortaya koyduğu görüşlerle bire bir uyuşuyor. Öyle anlaşılıyor ki Çankayanın bu konudaki kılavuzu YÖK.