Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       20 yıla yakındır gazetecilik yapıyorum. Türkiye'nin gündemi hiç bu kadar yüklü olmadı. Gazetecilik tabiriyle eskiden birkaç yılda bir patlayan bombalar, şimdi neredeyse her hafta peş peşe geliyor. Anlayacağınız gündem yüklü mü yüklü. Ama gelin görün ki vatanaşın gündemi, Türkiye'nin gündemi gibi öylesine hızlı değişmiyor...
       Ankara'nın gündemi ile medyanın gündemi genelde birbirine paralellik sağlıyor. Ama vatandaşın gündemi, yani sorunları, kolay kolay Ankara'nın ve medyanın gündem maddeleri arasına giremiyor. Ne Meclis'te kanun oluyor, ne de gazetelerde manşet.
       Bugün ele alacağımız tek ders konusu da on binlerce vatandaşımız için diğer tüm sorunlardan çok daha hayati, ama ne ilgilenen var, ne de çözüm üreten...
       Lise ve üniversitelerdeki binlerce tek ders mağdurunun oluşturduğu kervana şimdi açık öğretimliler ve lisans tamamlama programına katılan öğrenciler de katıldı.
       Aklın, mantığın, bilimin olduğu bir ortamda 100 üzerinden bir puan için öğrencinin bir yılı yakılır mı? Yakılmaması gerekir. Dahası üniversiteyle ilişkisi kesilir mi? Kesilmemesi gerekir. Ama bizim anlı şanlı üniversitelerimizde bütün bunlar oluyor.
       Yüz binlerce öğrencinin öğrenim gördüğü açık öğretimde 50 alan sınıf geçiyor. 49 alan ise kalıyor. Halbuki örgün eğitimde 45'in, hatta 40'ın üzeri çoğu zaman sınıf geçiyor. Doğru mu, yanlış mı onun tartışması ayrı yapılır. Ama iki farklı uygulama ve sürekli olarak bir tarafa yapılan haksızlık anlaşılır gibi değil.
       Anadolu Üniversitesi'nin öğrenci dostu Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç'a, tek dersten ve bir puan yüzünden öğrencinin sınıfta kalmasına, okuldan atılmasına, bir yıl beklemesine, sanki bütün dersleri alıyormuş gibi harç ödemesine nasıl baktığını, hiç mi vicdanının sızlamadığını sordum. Kesinlikle haklısınız dedi. Peki o halde öğrencilerinizi böylesine mağdur eden bu yanlışları neden düzeltmiyorsunuz dediğimde de zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
       Ataç'ın kafasında açık öğretimle ilgili önemli projeler var. Sanıyorum zaman içerisinde hepsini gerçekleştirmek fırsatı yakalayabilecek. Ama her şeyden önce şu 49'la tek dersten kalanlara bir sınav hakkı verse çok iyi olacak. Ayrıca dikey geçişlerde ve lisans tamamlama programlarında, örgün öğretim öğrencilerine tanınan hakları, açık öğretim öğrencilerine de tanısa hayırlı bir iş yapmış olur. Çünkü, pek çok üniversite bu sorunu çoktan çözdü...
       Çağdaş eğitim sistemlerinde amaç her şeye rağmen öğrenciyi kazanmak ve yoluna devamı sağlamaktır. Biz ise sınıfta bırakmaya, okuldan atmaya bayılıyoruz. İlköğretimden profesörlüğe yükseltmeye kadar, ölçme ve değerlendirme sistemimizi tepeden tırnağa değiştirmeye o kadar çok ihtiyacımız var ki! Birileri çıkıp da, onca önemli konunun arasında, bu önemsiz (!) konularla da ilgilense ne iyi olur.




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr