Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       EK kontenjan başvuruları bugün başlıyor. Paranız, hele hele dolarınız varsa, üniversiteye girmek hiç sorun değil. Doktor, mühendis, avukat, kaymakam, diplomat, bankacı, gazeteci, turizmci, mütercim tercüman, diş hekimi... Siz sadece ne olmak istediğinize karar verin gerisi kolay.
       Artık çok uzaklara gitmenize de gerek kalmadı. Özel üniversiteler sayesinde ne çocuklarınız Avrupa, Amerika, KKTC ve Türk cumhuriyetlerinde gurbetlik çekecek, ne de siz evlat yolu bekleyeceksiniz. Tek yapacağınız 5 ile 10 bin dolar arasında değişen yıllık öğretim ücretini karşılamak. Hepsi o kadar. Puan konusunda hiç kuşkunuz olmasın. Sıfıra yakın puan da alsanız, ne sınır arayan var ne de hesap soran!..
       YÖK Başkanı Kemal Gürüz'e dün sabah ek kontenjan kılavuzunu inceleyip incelemediğini, incelediyse böyle bir rezalete nasıl müsaade ettiklerini sordum. Aldığım cevap karşısında ise dondum kaldım:
       "Üniversite sınavları bir sıralama sınavı, eğer kontenjanlar dolmuyorsa sıfır puanlı öğrenci de üniversiteye girebilir."
       Peki neden bir puan sınırlaması ya da mezuniyet sonrası bir yeterlilik sınavı getirmiyorsunuz? şeklindeki soruyu da yine aynı vurdum duymazlıkla cevapladı: "İleride düşünürüz. Bugün için mümkün değil..."
      
Düşünebiliyor musunuz? Sınav yarışında en geride kalan bu insanlar, yarın karşımıza doktor, mühendis, hakim, öğretmen olarak çıkıp geleceğimizle ilgili karar verecekler. Veterineri, ziraatciyi öğretmen diye sınıfa sokup kendi çocuklarını "enayi miyiz onların sınıfında okutalım" diyen bir mantık zincirinden zaten daha fazlası beklenemezdi. Onlar, yarın hasta olduklarında da dolarla doktor olana gidip muayene olmazlar. Olan yine sizlere, bizlere olur...
       En vasat devlet üniversitelerinin puanları bile özel üniversitelerden daha yüksek. KKTC üniversiteleri ise tam bir felaket. Özel üniversitelerin ayakta kalmalarını sağlayacak tek unsur "kalite" iken, hiç dikkate alınmaması, kolejler gibi onların da yok olup gitmelerine neden olursa çok yazık olur.
       Fazla uzağa gitmeye gerek yok. İstanbul'u ele alalım. İstanbul Tıp 499, Marmara Tıp 483 puanla öğrenci alırken, özellerden Yeditepe 397, Maltepe ise 368 puanla öğrenci aldı. İstanbul ve Maltepe arasındaki fark tam 131 puan. Bir puanda ortalama beş bin kişi olduğu dikkate alındığında, 10 bin doları olan biri 655 bin kişi geride bırakarak tıbba girme şansı elde edebiliyor...
       Mühendisliklerde ise durum tam bir felaket. Sıfır puanlı öğrenciler, en popüler mühendisliklerin kapılarını dahi araladılar. Bilgisayarda bile müthiş puan uçurumu var. Boğaziçi 567, İTÜ 506 puanla öğrenci alırken Kültür Üniversitesi'nde puanlar 325'e kadar indi.
       Hukuk kontenjanları da kapanın elinde kaldı. İstanbul 460'la, Marmara 457 ile öğrenci aldı. 0.1 puanı eksik olanlar bu fakültelere giremedi. Ama neredeyse 100 puanı eksik olan Doğu Akdeniz'e, Maltepe'ye, Bilgi'ye girdi. Gazetecilik, uluslararası ilişkiler, iktisat, işletme ve diğer mühendisliklerde ise puan farkı 200'e kadar yükseldi.
       Hani para her şey değildi?! Birkaç puan eksiği yüzünden üniversiteye giremeyen okulun en çalışkan öğrencisi Meltem, yarın sınıfın en tembeli Koray'ı karşısında doktor, mühendis, hakim olarak görürse, onun bu topluma saygısı kalır mı?..
       Haydi YÖK, üniversiteler, devlet uyuyor. Meslek odaları siz neredesiniz? Mesleğiniz bu kadar ucuz mu?..



Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr