Abbas GÜÇLÜ
1997'de tatil şampiyonuyduk. 98'de de yeni bir rekorla, yine şampiyonluğun en büyük adayıyız. Helal olsun bize. Baksanıza şimdiden ekstra tatiller başladı. Okullar birçok ilde çarşambadan - pazartesiye kadar kapalı.
Kar yağdıkça da devam edecek...
Dünyanın çağı yakalamaya soyunan hiçbir ülkesinde, okula gidilen gün sayısı, gidilmeyen gün sayısından daha az değildir. Ama bizde az, hem de çok az. Neredeyse her beş günden üçünde okula gitmiyoruz.
Okula gidilen gün sayısı hem çok az, hem de pek çoğunda yarım gün. Böyle bir durumda çocuklarımız,
"iyi", "daha iyi" nasıl yetişsin?..
Bu karda kışta okula gidilir mi? Elbette gidilmez. Hele hele İstanbul gibi megaköylerde mümkün değil. Bu aşamada yapılacak olan, 1 gün, 3 gün, 5 gün diye parça parça tatil yapılacağına, yarıyıl tatilini öne almaktır. Ya da İstanbul'da bazı okullarda başarıyla uygulandığı gibi öğretim yılı, iki yerine üçe, dörde bölünmelidir.
Olmaya olur da kim yapacak?..
Valilikler, 180 günü eğitim yapma koşuluyla, okulların açılma, kapanma tarihlerini doğa koşullarına göre kendileri ayarlayabilirler. Milli Eğitim Bakanlığı da, yarıyıl tatilini birkaç hafta öne çekip, birkaç hafta geriye atabilir. Ayrıca öğretim yılını üçe, dörde bölebilir. Ama bütün bunların yapılabilmesi için güçlü ve ileriyi gören bir yönetim kadrosunun olması gerekir. Ara ki bulasın!
Bu karda kışta çocuklara eziyet çektirip, yaz aylarında da üç aydan fazla tatil yaptırıyoruz. Bu kar daha uzun süre yerden kalkmayacağına göre, şu öğretim takvimini, sil baştan yeniden ele almak için fazlasıyla zamanımız var.
Biliyoruz çok yoğunsunuz. Onca işinizin gücünüzün arasına böylesine "ıvır zıvır" konuları sokmak doğru değil. Ama siz yine de ele alsanız çok memnun olacağız...
ANAP, DYP, DSP, RP, CHP, YÖK, ÖSYM ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüzlerine telefon kapadığı üniversite sınav mağduru gençlere, Çankaya sıcak yaklaşıyor. Sorunlarını dinliyor ve faks numarası vererek kendilerine detaylı bir şekilde yazmaları isteniyor.
Evet, sevgili gençler sizleri dinleyen, sorunlarınızla ilgilenen bir makam buldunuz. Arayın, sorunlarınızı iletin.
YÖK ve ÖSYM başkanlarına da son hatırlatma, mahkeme kararından önce bu yanlışı düzeltin. Eğer her kararı onlar alacaklarsa, sizin o makamlarda oturmanızın bir anlamı kalmaz...
Yazara Email A.Guclu@milliyet.com.tr
