Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HER yeni yıl, yeni umutların yeşerdiği, yeni bir başlangıç olur. Bu yıl da öyle olacak. Uzun yılbaşı tatilinin rahavetinden kurtulup, yarın ya da pazartesi günü işbaşı, dersbaşı yaptığınızda, göreceksiniz her şey çok daha farklı olacak.
İnsanlar değişim için, hep bir vesile arar. Yılbaşı da, bu değişim sürecini başlatmak isteyenler için, bulunmaz fırsattır. Ocak ayı, değişim sancılarıyla, insanların kendileri için koydukları hedeflere uyum çabalarıyla geçer. Kararlı olan başarır, kararsızlar, bir yılı daha kaçırmanın üzüntüsünü yaşar...
Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam'ın 1997 hedefleri, hepimizin altına rahatlıkla imza atabileceğimiz güzellikte. Keşke gerçekleştirebilse. Aslında zor değil. Ama, her şeyden önce, Sağlam'ın önce kendisiyle, sonra bakanlığıyla, daha sonra da toplumla barışık ve yansız hale gelmesi gerekir. "Bir defa denemekle bir şey olmaz" diye bir şarkı var. Sağlam'da, her konuda, herkesle barışık olmayı denese, hem kendi, hem de eğitim kazanır...
Bakan Sağlam'ın 1997 Milli Eğitim Bütçesi'ni TBMM'ye sunuştaki yeni yıl beklentileri şöyle:
"Bugün bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de eğitim artık hakettiği önemi ve yeri bulmaya başlamıştır. Ülkelerin zenginlikleri, artık eğitilmiş insan gücü ile ölçülüyor. Ne kadar zengin olursa olsun, eğitilmemiş bir toplumun, çaresizliğe mahkum olduğunu, çeşitli örneklerle görüyoruz, yaşıyoruz.
En genç nüfusa sahip ülkelerden biri olarak biz de bu potansiyelimizi çok iyi kullanmak zorundayız. Eğer insan kaynaklarımızı planlı bir biçimde geliştirebilirsek, çağdaş dünyanın saygın ülkeleri arasında yer alabiliriz.
Bunu başarabilmek için her ülke:
* Otoriter eğitimden demokratik eğitime,
* Kurumsal eğitimden uygulamalı eğitime,
* Tüketici eğitimden üretici eğitime,
* Ders ve öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli eğitime,
* Geleneksel okuldan, çağdaş okula,
* Karatahtalı okuldan iş okuluna,
* Tek amaçlı okuldan çok amaçlı okula,
* Seçkinci okuldan eşitlikçi okula,
* Pilot okul modelinden kampüs modeline
ulaşabilmenin yollarını aramaktadır. Ülkemiz de, çağdaşlaşma yolunda bu çaba içindedir...."
Evet: Milli Eğitim Bakanı'nın Meclis kürsüsünden 97 için çizdiği tablo böyle. Umarız, bu sözler tutanaklarda kalmaz...
Hedef konmadan, hedefe, daha doğrusu başarıya ulaşılmaz. Eğer şu dakikaya kadar, kendiniz için yeni yıl hedefleri belirlemediyseniz, bugünü, bu işe ayırın. Tek tek kağıda dökün ve evinizde ya da işyerinizde her gün görebileceğiniz bir yere asın. Tam bir yıl sonra da, hedeflerinizden ne kadarını gerçekleştirdiğinizi, ne kadarının hayalci olduğunu ve ne kadarını da savsakladığınızı tespit edin. Daha sonra da, kendiniz ve yakın çevrenizden başlayarak, devleti yönetenlere kadar objektif kriterler çerçevesinde not verin. Bu kadarla da yetinmeyin! Başarılı olanları kutlayın, başarısızları uyarın...
1997'yi, gönlünüzce geçirmeniz dileğiyle...